GEZİ REHBERLERİ (AMSTERDAM-HOLLANDA)

1.  *Dam Square (Dam Meydanı, Hol: Dam)(P.T.) : Amsterdam’da yer alan bir meydandır. Güvercinlerle dolu olan meydan Amsterdamlılar ve turistler için toplanma mekanıdır.

Meydan 13. yüzyılda inşa edilmiştir. İnşa amacı Amstel nehri etrafına set kurarak Zuiderzee Denizi’nin taşmasını ve yapılar ile insanlara zarar vermesini engellemektir. Yüzyıllar boyunca meydana ve etrafına çeşitli binalar inşa edilmiştir. Özel olaylar burada düzenlenir ve sokak sanatçılarının ortak mekanıdır. 1960′larda Dam Meydanı, hippi popülâsyonu ile ünlü bir yerdi.

Dam Meydanı’nda birçok restoran, kafe, mağaza ve ziyaret edilecek yer bulabilirsiniz. Bu yerlerden en çok bilineni ve ziyaret edileni *Koninklijik Paleis (Royal Palace)(P.T.)’dir. Belediye binası olarak inşa edilen Royal Palace 17. yüzyılda Avrupa’daki en büyük kalıcı binaydı. Flemek Kraliyet ailesi artık burada yaşamamaktadır. Ancak Royal Palace içerisinde birçok özel organizasyon yapılmaktadır. Bu organizasyonların olmadığı zamanlar ise Royal Palace ziyarete açıktır.

Royal Palace :Avrupa’daki en büyük saraylardan biridir. Sarayın tasarımı 17. yüzyılda Flemenk Mimar Jacob van Campen tarafından yapılmıştır. Yapı ilk olarak belediye binası olarak inşa edilmiştir. Flemenk Altın Çağı döneminde saraya dönüştürülmüştür. Dam Meydanı’ nın batısında, War Memorial (Savaş Anıtı) ın karşısında ve Nieuwe Kerk’in yanında bulunmaktadır.

Dam Meydanı’nda Royal Palace’ın yanında *Grand Hotel Krasnapolsky bulunmaktadır. Hollanda’daki en büyük beş yıldızlı otel olan Grand Hotel Krasnapolsky 1866 yılında Polonyalı göçmenler tarafından kurulmuştur. Burada kalmasanız bile güzel restoranında yemek yemeye gelebilirsiniz.

Royal Palace’ın karşısında uzun beyaz bir sütun ve tepesinde heykeller bulunur. Bu anıt *National Monument (Ulusal Anıt) olarak bilinmektedir. 1956 yılında Dam Meydanı’na dikilen bu anıt, II. Dünya Savaşı kurbanları anısına yapılmıştır. Anıta çıkan yoldaki merdivenler insanların dinlenme noktası olarak kullanılır.

Dam Meydanı’nda bulunan başka önemli bir eser *Nieuwe Kerk (New Church / Yeni Kilise) dir. 1400 yılında inşa edilen kilise büyük bir yangın geçirmiş ve 1600 yılında yenilenerek orijinal haline kavuşturulmuştur. Rönesans tarzında inşa edilen kilisede iç dizayna hayran kalıp verilen konserleri dinleyebilirsiniz.

Madame Tussaud’s Müzesi de Dam Meydanı’nda görebileceğiniz yerlerdendir. Madame Tussaud’s Müzesi’nde bal mumundan yapılmış ünlü kişilerin heykelleri şaşırtıcı derecede gerçekçidir.

Meydan, Amsterdam’da merkezi bir noktada bulunmaktadır. Central Station (Merkez İstasyonu) dan beş dakikalık bir yürüyüş sizi bu meydana getirecektir. 

2. *Nieuwe Kerk : Dam Meydanı’nda bulunan bir 15. yüzyıl kilisesidir. Amsterdam gezilecek yerlerlistesindeki en ünlü kiliselerden biridir. Sergileri ile tanınan kilise Amsterdam’da en çok ziyaret edilen yerlerdendir. Kilisede düzenlenen sergiler genellikle kültür ve din içeriklidir. Kilisede düzenlenen en güncel olay 2002 yılında Arjantin Prensesi Maxima’nın Prens Willem Alexander ile evlenmesidir. Nieuwe Kerk 10.00 – 18.00, Perşembe günleri 10.00 – 22.00 arasında ziyaret edilebilir. 25 Aralık ve 1 Ocak’ta kapalıdır.

3.  *Madame Tussauds Müzesi : Ünlü müze zincirinin Amsterdam’daki halkasıdır. Dam Meydanı‘nda Peek & Clopenburg alışveriş merkezinin üstünde bulunmaktadır. Madame Tussauds Müzesi yapılan yenileme çalışmaları ile sadece bal mumu heykellerin olduğu bir yer olmaktan çıkmıştır. Eklenen özel efektler ve ekipmanlar ile çocuklara ve gençlere hitap eden bir eğlence parkı haline dönüştürülmüştür.

Madame Tussaud 1761 – 1850 yılları arasında yaşamış Fransız doğumlu bir hizmetçiydi. Yaptığı mum masklar ile özellikle ünlü kişilerin gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlaması ile hayatı değişti. Özellikle Fransız Devrimi sırasında ölenlerin ve aristokratların masklarını yaptı. Londra’da öldüğünde 400 kadar çalışması vardı ve ilk Madame Tussauds MüzesiLondra’da açılıp sonrasında tüm dünyaya yayıldı.

Amsterdam’ın en gözde yerlerinden olan Madame Tussauds Müzesi’nde kraliyet ailesinden, ünlü sanatçı, oyuncu ve sporculara birçok ismin bal mumu heykelini görebilirsiniz. Bu isimler arasında şunlar vardır: Lady Gaga, Einstein, Prenses Maxima, Kraliçe Beatrix, Angelina Jolie, George Clooney, Brad Pitt, David Beckham, Ronaldinho, Rafael van der Vaart, James Bond ve diğerleri…

Madame Tussauds Müzesi Ziyaret Günleri ve Ücretleri ile Ulaşım

Madame Tussauds Müzesi Pazartesi – Pazar 10.00 – 18.30 arasında (girişler 17.30 da kapatılıyor), Temmuz ve Ağustos aylarında ise 10.00 – 20.30 arasında (girişler 19.30 de kapatılıyor) ziyaret edilebilir. Müze, 30 Nisan, 1 Ocak ve 5 Mayıs’ta kapalıdır.

Madame Tussauds Müzesine giriş biletleri tam 22 Euro, 5 – 15 yaş arasındakilere 17 Euro ve 4 yaşına kadar olan çocuklara ücretsizdir. Ayrıca aile, grup ya da okul indirimleri mevcuttur.

Müzeye yürüyerek, tramvay ile ya da özel aracınızla gelebilirsiniz. Amsterdam Tren İstasyonu‘ndan 10 dakika yürüdüğünüzde Madame Tussauds’a ulaşabilirsiniz. 4, 9, 14, 16, 24 ve 25 numaralı tramvaylar ile Dam durağında inerek de buraya gelmeniz mümkün. Özel aracınız ile ulaşım sağlayacaksanız Munt kulesinden gelebilirsiniz ve yakınlarda P1 Parking Amsterdam Centre, Bijenkorf alışveriş merkezi park yeri gibi aracınızı koyabileceğiniz yerler vardır.

---------

4.  *?(Historial Museum of Amsterdam) Amsterdam Museum : Amsterdam tarihi ile ilgili bir müzedir. 1975 yılından beri Kalverstraat ve Nieuwezijds Voorburgwal arasında yer almaktadır. Müze içerisinde Orta Çağ’dan günümüze Amsterdam ile ilgili tarihi nesneler sergilenmektedir.

Müze içerisinde resimler, modeller, arkeolojik buluntular, fotoğraflar ve küçük büyük bir çok nesne sergilenmektedir. 2011 yılında çeşitli bina ve depolarda 70.000 kadar obje bulunmaktaydı. Bunlardan 25.000 kadarı fotoğraflanmış ve online olarak mevcut hale getirilmiştir. 2011’de müzenin isminin Amsterdam Tarih Müzesi’nden Amsterdam Müzesi’ne dönüştürülmesi şerefine Wikipedia’ya sanal bir fotoğraf albümü verilmiştir. Üç boyutlu yapılan bu fotoğraf çalışması objeleri daha çekici hale getirmiştir.

Amsterdam Museum’ı ziyaret ederek geçmişten günümüze Amsterdam tarihine tanıklık edebilirsiniz.

Amsterdam Museum Ziyaret Günleri ve Ücretleri ile Ulaşım

Amsterdam Museum, Pazartesi – Cuma 10.00 – 17.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir. Hafta sonları ve tatil günlerinde ise müze 11.00 – 17.00 saatleri arasında ziyarete açıktır. 1 Ocak, 30 Nisan ve 25 Aralık’ta kapalıdır. 4 Mayıs’ta kapanış saati 14.00 iken 5, 24 ve 31 Aralık’ta saat 16.00’da kapatılmaktadır.

Amsterdam Museum’ı ziyaret etmenin bedeli şöyle: Tam bilet 10 Euro, 6 – 18 yaş arası kişiler için indirimli bilet 5 Euro, 65 yaş üstü kişiler için bilet 7. 5 Euro. 15 kişi ve fazlası gruplar için % 25 indirim uygulanmaktadır. Yaklaşık bir saat süren sesli rehber hizmeti bedeli ise 4 Euro.

Müze içerisinde tekerlekli sandalyeli kişilerin üst kata ulaşımı için bir asansör bulunmaktadır. Fakat müzenin tamamı engellilerin ulaşabileceği şekilde değildir. Müze içerisinde tripod kullanmadan fotoğraf çekmek mümkündür.

Amsterdam Museum, Dam Meydanı’ndan 5 dakika yürüme mesafesindedir. Onun dışında tramvay ya da özel aracınızla gelebilirsiniz. 1, 2 ve 5 numaralı tramvay hatları ile Spui durağından ya da 4, 9, 14, 16, 24 ve 25 numaralı hatlar ile Rokin durağından müzeye gelebilirsiniz. Özel araçla müzeye gelmek isterseniz yakınına kadar gelemezsiniz. En yakın park yeri olan De Kolk Car Park veya Nieuwezijsd Voorburgwal 67’ye aracınızı park edip yürümeniz gerekmektedir. 

5.  *Amsterdam Dungeon :  Müze özelliği taşıyan bir zindandır. Burası Amsterdam’ın 500 yıllık karanlık geçmişini 11 gösteri, 7 aktör ve 1 korkunç tecrübe ile günümüze getirmektedir. 80 dakika süren tur boyunca veba canlandırılır. Camlı labirent ve insanları idam eden Peter Titelmann figürleri Amsterdam Dungeon içinde görülebilir.

30  kişilik gruplar halinde zindana girilir. Yürürken Amsterdam tarihi ile ilgili farklı gösteriler izlenir. Korkunç ama bir açıdan da eğlenceli olan bu yer mutlaka görülmelidir. Turun sonunda bir roller coaster vardır.

Zindan her gün 11.00 – 17.00 saatleri arasında ziyarete açıktır. Yaz aylarında saat 18.00’de kapatılır. 25 Aralık ve 30 Nisan’da kapalıdır. Müzeyi ziyaret etmek için tam bilet 21 Euro (Online alındığında 17.5 Euro), indirimli bilet 16 Euro (Online alındığında 12.5 Euro) dur.

Aile, grup, eş, tatil indirimleri mevcuttur. fotoğraf ve video çekimi yasaktır. 10 yaş altındaki çocuklara bir yetişkinin eşlik etmesi zorunludur. Amsterdam Dungeon tekerlekli sandalye kullanan kişilerin ziyaretine uygundur. Fakat güvenlik gereğiyle elektrikli tekerlekli sandalyeye izin verilmemektedir. Hediyelik eşya satılan kısmı ücretsiz olarak ziyarete açıktır.

Bölgeye Dam Meydanı‘ndan 5 dakikada yürüyebilirsiniz. Ayrıca Amsterdam Tren İstasyonu‘ndan 4, 9, 14, 16, 24, 25 nolu tramvaylar ile Rokin durağından gelebilirsiniz. Özel aracınızla gelmeniz de mümkündür.

6.  *Begijnhof : Amsterdam‘da 14. yüzyıldan kalma bir avludur. Roma Katolik kadınların yaşadığı yarı dini yerlere ev sahipliği yapan bölgenin benzeri yapılar Kuzey Fransa, Belçika, Hollanda ve Kuzey Doğu Almanya’da bulunmaktadır. Avluda bulunan 34 numaralı ev Amsterdam’daki en eski evdir. Avluya ve etrafındaki bahçelere giriş serbest ve ücretsizdir. Fakat orada yaşayanları rahatsız etmemeye dikkat edin. Burada günümüzde bekar kadınlar yaşamaktadır. Avlu, 08.00 – 17.00 saatleri arasında açıktır.

Bir grup tarihi evin bulunduğu Begijnhof ‘da ayrıca English Reformed Church (İngiliz Yenilenmiş Kilisesi) alanı da bulunmaktadır. 15. yüzyıldan kalma olan bu kilise o dönemde yapılmış olan ve hala ayakta kalan bir Orta Çağ kulesine sahiptir.

Amsterdam şehir merkezinde o dönemden pek fazla bir şey kalmazken Begijnhof trafiğin, gürültünün ortasında ayakta kalabilmiştir. Aslında bir ibadethane olarak inşa edilen avlu, rahibelere ev sahipliği yapmıştır. İyi korunmuş bahçesine bakan evler ve bölgenin diğer kısımlarında İncil’den esintiler vardır. Avlu içerisinde bir tane de şapel vardır. 1680’de yapılan şapelin Katolik bir geçmişi bulunmaktadır.

The Wooden House, avluda bulunan 34 numaralı evdir. Amsterdam şehir merkezinde bulunan iki tahta evden biridir. Amsterdam’ın diğer yerlerinde de tahtadan evler hatta bir kilise bulunmaktadır. Fakat The Wooden House bunların en eskisidir. 1528 yılında yapılmıştır.

Begijnhof ‘a Ulaşım

Bölgeye ulaşım son derece kolaydır. Bölge Amsterdam’ın kalbi olan Dam Meydanı‘na hemen kısa bir yürüyüş mesafesinde bulunuyor. Tramvay ise bir diğer ulaşım seçeneği. 

7. *Torture Museum : Amsterdam gezilecek yerler listemizdeki en ilginç müzelerden biridir. Müzeye karanlık bir koridordan küçük ve karanlık odalara girilir. Müzenin yapılış amacı insanlığın zalimliğini göstermektir. Genellikle basılı belgeler üzerinden sunum yapan müzede birçok Orta Çağ işkence aleti ve bir giyotin görülebilir. Her gün açık olan müze, 10.00 – 23.00 saatleri arasında tam bilet 5 Euro, indirimli bilet 2.5 Euro karşılığında ziyaret edilebilir.

8.  *?Flower Market (Çiçek Pazarı) (P.T.):  Dünyanın tek yüzen çiçek marketidir. Amsterdam‘da 1862 yılında kurulan pazar, Single üstünde Muntplein ve Koningsple arasında bulunmaktadır. Pazar, geçmişten günümüze Amsterdam’a çiçek sağlayan ana kaynaktır.

Dünyadaki birçok şehirde çiçek pazarları bulunmaktadır. Amsterdam’dakini farklı yapan ise yüzüyor olmasıdır. 1862 yılında pazar kurulduğunda çiçekler kanallar yoluyla şehre getirilmekteydi ve pazarı su üstünde organize etmek daha kolaydı. Günümüzde hala her gün taze çiçekler şehre getirilir. Fakat kanal yoluyla değil karadan ulaşımı sağlanır. Satış yerleri kanalın üstündedir ve buraya sabitlenmişlerdir.

Amsterdam’ın yüzen çiçek marketi yıl boyunca her gün yerli ve yabancı ziyaretçilere açıktır. Çiçek çeşitleri zenginliği ile de dikkat çeken Çiçek Pazarı ’ndaki en popüler çiçek tabii ki Flemenk laleleridir. Özellikle yılbaşı döneminde her yer farklı renkteki laleler ile süslenir. Pazarda farklı yerlerden getirilen çiçeklerin satışı da mevcuttur fakat satış zamanları çiçeğin mevsimine göre değişiklik gösterebilir.

Çiçek Pazarı ’ndaki satış yerlerinde çiçeklerin yanı sıra hediyelik eşya satışı da yapılmaktadır. Bu kısımlar Pazar günü hariç her gün açıktır. Fiyatlar oldukça uygundur. En popüler hediyelik eşya lale şeklindeki ampullerdir. Özellikle bahçe tasarımında kullanılan bu ampuller Amsterdam dönüşü götürülebilecek güzel hediyelerdendir. Lale şeklindeki ampulü alırken satıcının ampul üstündeki etiketi çıkarmasına dikkat edin. Diğer türlü sınırda bu nedenle sorun yaşayabilirsiniz.

Tüm mevsimlerde farklı renk ve kokular yayan ve dünyanın yüzen tek pazarı olan Çiçek Pazarı, renkli turistik bir mekandır. Buket şeklindeki çiçeklerin yanı sıra ev bitkileri, tohum çeşitleri ve bahçe malzemeleri de pazarda bulunabilir. Çiçek Pazarı ’nda botlar üstünde on beş tane çiçekçi dükkanı bulunmaktadır. Özellikle yeni yıl döneminde farklı çiçek, süsleme ve hediyelikleri ile mutlaka görmeniz ve alışveriş yapmanız gereken yerlerden biridir. 

9. *Muntplein : Amsterdam gezilecek yerler listemizdeki bir diğer önemli meydandır. Aslında bir meydandan öte bir köprüdür. Amsterdam’ın en geniş köprüsü olan Muntplein, Singel kanalından geçer. Şehirde her köprüye bir numara verilmiştir ve 1 numaralı köprü Muntplein’dir. 17. yüzyılda inşa edilen köprü çok geniş bir alan kapladığı için meydan olarak nitelendirilmektedir. Buradan altı tane caddeye ulaşım mümkündür.

---------

10.  *Rembrandt Square :  Amsterdam’daki merkezi meydanlardan biridir. Meydan ismini 1639 – 1656 yılları arasında bölgeye yakın bir evi olan ünlü ressam Rembrandt van Rijn’den almaktadır.

Rembrandt Square hem yerli hem de yabancı turistlerin uğrak noktasıdır. Alışveriş, yeme – içme, sokak fuarları ve diğer eğlencelerin de merkezi olan meydan, 1668 yılında kurulmuştur. “Botermarket” (butter market / tereyağı pazarı) olarak da bilinen meydanın bu ismi burada kurulan günlük ürünlerin satıldığı pazardan gelmekteydi. Eski şehir limanının kalıntılarından inşa edilen meydan yaklaşık iki yüzyıl aynı şekilde kalmıştır. 20. yüzyılın başında kafeler, oteller, restoranlar ve mağazalar tüm meydana yayılmıştır. Sonrasında özellikle gençler arasında popüler bir buluşma noktası haline gelmiştir.

Meydana adını veren Flemenk Rembrandt’ın bir heykeli meydanda bulunmaktadır. Demirden yapılan heykel 19. yüzyıl sanatçısını gayet günlük bir pozuyla tasvir etmektedir.

Rembrandt Meydanı son zamanlarda pek fazla değişikliğe uğramamıştır. Son zamanlarda sadece bar ve gece kulüplerinin sayısı artmıştır. Bu özelliği ile dünyanın en işlek meydanlarından biri haline gelmiştir. Ayrıca Amsterdam’ın pırlanta fabrikaları da bu civarda bulunmaktadır ve bunlardan bazıları ziyarete açıktır.

Rembrandt Meydanı’na Amsterdam Tren İstasyonu‘ndan 9 numaralı tramvay ile ulaşabilirsiniz.

11. *Xtra Cold Ice Bar : Amsterdam gezilecek yerler listesindeki en dikkat çekici yerlerden biridir. Adından da anlaşılacağı üzere buzdan yapılmış bir bardır. Duvarlar, oturaklar, kullanılan bardaklar bile buzdandır! Barın iç kısmı için 40 ton buz kullanılmıştır. Buzdan yapılmış olmasına rağmen ışık tasarımı ve danslar ile insanları sıcak tutmaktadır. Ayrıca ziyaretçilere termal eldiven ve kıyafetler verilmektedir. Bar -5 derecede tutulmaktadır.

12. *Magere Brug : Amsterdam’da bulunan bir köprüdür. Kerkstraat, Keizersgracht, Prinsengracht’ı birbirine bağlar. Amstel River üstünde bulunan köprü 1691 yılında inşa edilmiştir. Alçak bir köprü olması nedeniyle “Skinny bridge” adı ile de bilinir. Magere Brug ile ilgili bir hikaye vardır. Magers Sisters isimli iki kardeş nehrin iki kıyısında yaşıyordu. Görüşmelerini sağlamak için bu köprünün inşa edildiği düşünülmektedir.

13.  *Stopera :  Amsterdam’da yer alan bir yapı kompleksidir. İçerisinde Amsterdam belediye binası ile şehirdeki ana opera evi olan De Nederlandse Opera, Het Notionale Ballet, Holland Symfonia ve Muziektheater bulunur.

Bir zamanlar yapılışının tartışmalara neden olduğu Stopera binası günümüzde Amsterdam’da ziyaret edilecekler listesindedir. Amsterdam vatandaşları için yeni bir opera binası inşa etme fikri 20. yüzyılın başlarına kadar gitmektedir. Fakat II. Dünya Savaşı sonrasına kadar plan detaylı olarak düşünülmemiştir. Şehir idarecileri Amstel Nehri kıyısında Waterlooplein bir alan seçmişlerdir. 1955 yılında bir mimarlık firması seçilmiş fakat daha sonra anlaşma sağlanamamıştır. 1967 yılında bir tasarım yarışması düzenlenmiştir ve Viyanalı mimar Wilhelm Holzbauer seçilmiştir. Plan uygulamaya konmuş ve 1979 yılında Holzbauer opera binası ile belediye binasını birleştirip inşa etmeyi teklif etmiştir. Desteklenen bu fikir sonucunda çalışmalar başlamıştır. Yeni bir mimar Cees Dam 1980 yılında projeyi devralmış ve proje şehir sakinleri tarafından 1981 yılında kabul edilmiştir.

Şehirdeki herkes “Stopera”nın inşa fikrinden hoşlanmamıştı. Bu post modern binanın inşa edilebilmesi için birçok Orta Çağ eserinin yıkılması gerekliliği bu karşı çıkmanın ana nedeniydi. 1970 – 1980 arasında protestolar gerçekleştirildi ve bir çok olay çıktı. Fakat tüm karşı çıkmalara rağmen planlanan bütçenin üstünde bir maliyetle Stopera inşa edildi. Muziektheater 1986, belediye binası 1988 yılında açıldı.

Günümüzde Muziektheater Amsterdam kültür hayatının yıldızıdır. Ayrıca mimarisi de oldukça başarılı bulunmaktadır. Şehrin tarihi dokusuna uymasa da Stopera gezilip görülmeye değer bir eserdir.

Stopera Amsterdam şehir merkezinde Waterlooplein Meydanı ve Zwanenburgwal Kanalı arasında bulunmaktadır. Opera binası büyük bir blok şeklinde inşa edilmiştir. Dış yüzü kırmızı – turuncu kiremit ve metal paneller ile inşa edilmiştir. Oyulmuş gibi duran tiyatronun yüzü mermerdendir ve büyük pencerelere sahiptir. Stopera’nın yanında 1988 yılından kalma II. Dünya Savaşı Yahudi kurbanları için yapılmış olan Joods Verzetsmonument bulunmaktadır. Her yıl bu anıt önünde anma töreni yapılmaktadır.

14. *Waterlooplein : Amsterdam’da bulunan bir meydandır. 1882 yılında yapılmıştır. 1815 yılında Waterloo Savaşı’ndan sonra meydana bu isim verilmiştir. Meydanda yer alan bitpazarı çok popülerdir. Her gün kurulan bitpazarında bir şeyler satın alırken yerel lezzetleri tatmanız da mümkündür. Waterlooplein’de ayrıca *Stopera belediye binası ve *Mozes en Aaronkerk Kilisesi bulunmaktadır.

15. *Hortus Botanicus Leiden : Amsterdam’da yer alan botanik bir bahçedir. Dünyadaki en eski botanik bahçelerden olan Hortus Botanicus, Amsterdam’da en çok ziyaret edilen yerlerden biridir. 1638 yılında kurulan botanik bahçe Amsterdamlı doktor ve eczacılar için yapılmıştır. O dönemde görülen veba vakalarını tedavi etmek için bitki yetiştiriciliği yapılıyordu. 17. yüzyılda yeni yerine taşındı ve günümüzde 6000 den fazla bitki çeşidi ile önemli turistik bir noktadır.

16. *Artis Zoo (Artis Hayvanat Bahçesi, Hol: Natura Artis Magistra) : Amsterdam gezilecek yerler listesindeki bir diğer eğlenceli gezi noktasıdır. Amsterdam merkezinde bulunan hayvanat bahçesidir. Hollanda’daki en eski hayvanat bahçesi olan Artis Zoo bünyesinde bir akvaryum, jeoloji müzesi ve zooloji müzesi vardır. 1838 yılında kurulan hayvanat bahçesi kurulduğundan beri tarihle doğayı bir araya getirmektedir. 1 Nisan – 31 Ekim 09.00 – 18.00, 1 Kasım  – 31 Mart 09.00 – 17.00 arasında ziyaret edilebilir. 3 – 9 yaş arası için bilet 15.5 Euro, 10 – 64 yaş arası bilet 18.95 Euro ve 65 yaş üstü kişilere 17.5 Eurodur.

17. *Yel Değirmenleri (Bir tanesi işaretli) : Lale, peynir, kanallar ile birlikte Amsterdam şehrinin sembollerinden biridir. Sembolik olarak şehrin birçok yerine yayılmış olan Amsterdam Yel Değirmenleri anıt amacıyla da yapılmıştır. Bunun için 11 Mayıs’ta düzenlenen “National Wind Mill Day” (Ulusal yer değirmeni) bile vardır. Amsterdam merkezinde 8 tane yel değirmeni mevcuttur.

---------

18. *Science Center NEMO : Merkezde bulunan bir bilim merkezidir. Kökenleri 1923 yılına dayanan merkez, 1997 yılından beri Renzo Piano tarafından tasarlanan bir bina içerisinde bulunmaktadır. Hollanda’daki en büyük bilim merkezi olan Science Center Nemo 5 katlıdır. Yıllık ziyaretçi sayısı yaklaşık 500.000 kişidir ve Hollanda’daki en çok ziyaret edilen dördüncü müzedir. Ekim ayında 90. yılını kutlayacak olan bilim merkezinde çeşitli etkinlikler düzenlenecektir.

19. *Montelbaanstoren : Oudeschans kanalı kıyısında bulunan bir kuledir. Kule, orijinal olarak 1516 yılında şehri savunma amaçlı yapılmıştır. Denizciler için toplanma yeri olarak da kullanılmıştır. Tepe kısmı 1606 yılında Hendrick de Keyser tarafından dekoratif amaçlı eklenmiştir. Orta Çağ Amsterdam’ından kalan yapı günümüzde Amsterdam Su ve Kanalizasyon İdaresine ev sahipliği yapmaktadır.

20. *Zuiderkerk : Protestan anlamda Amsterdam’da yapılan ilk kilisedir. Bu nedenle Amsterdam gezilecek yerler listesindeki kiliseler arasında farklı bir öneme sahiptir. 1603 – 1611 arasında Hendrick de Keyser tarafından inşa edilmiştir. 1929 yılından günümüze kilise olarak kullanılmamaktadır. Zuiderkerk yapıldığı zamandna günümüze farklı amaçlarla kullanılmıştır. 2011 yılında geçici olarak Flemenk Ulusal Tarih Müzesi olarak düzenlenmiştir ve içerisinde nikah, yemek, konferans, resepsiyon ve konser gibi organizasyonlar düzenlenebilmektedir.

21. *Hash, Marihuana & Hemp Museum (Haşhaş, Kenevir, Marijuana Müzesi):  Amsterdam gezilecek yerler listemizdeki en ilginç müzelerden bir diğeridir. De Wallen’de yer alan müze 1985 yılından beri 2 milyondan fazla kişi tarafından ziyaret edilmiştir. Müzede madde yapımında kullanılan ürünler, yapım aşamaları anlatılmaktadır. Ayrıca ilaç yapımı ile ilgili bir bölümü de vardır. 10.00 – 23.00 saatleri arasında ziyarete açık olan müzenin giriş ücreti tam bilet 9 Euro, indirimli bilet 7 Euro’dur.

22. *Waag : Nieuwmarkt Meydanı’nda yer alan 15.yüzyıldan kalma bir binadır. Aslında Amsterdam şehir duvarı ve kapısının bir parçası olan Waag tarih boyunca müze, yangın istasyonu, tiyatro gibi farklı amaçlarla kullanılmıştır. Waag, Amsterdam’da bulunan dini olmayan en eski binadır. Ünlü ressam Rembrandt’ın “The Anatomy Lesson of Dr. Nicoles Tulp” isimli çalışmasına tasvir edilmektedir.

23. *Oude Kerk : Amsterdam’ın en eski yapısı ve kilisesidir. Red Light District’te bulunan kilise 13. yüzyılda yapılmıştır. Reformdan sonra 1578 yılında Kalvinist bir kilise haline gelen Oude Kerk günümüzde de bu özelliğini korumaktadır. Pazartesi – Cumartesi 10.00 – 17.00, Pazar günleri ise törenin ardından 13.00 – 17.00 arasında tam bilet 5 Euro karşılığında ziyaret edilebilir.

24.  *Red Light District : Amsterdam’ın en büyük ve en bilinen sokaklarından biridir. Alışagelmişin dışında şeylerle ünlü olan Red Light District Amsterdam’ın uğrak noktalarından biridir. Birçok kanal ve yan sokağa sahip olan bölge fuhuş sektörü ile ünlüdür! Her şeyin yasal olduğu bu yerde tasarlanmış mekanlardaki insanlar gösteriler yaparak insanları çekmeye çalışmaktadır.

Red Light District polis koruması altındadır ve tüm bölgede kamera izleme sistemi mevcuttur. Bununla birlikte hala bir yaşam alanıdır. Restoran, bar, kafe, tarihi binalar ve müzeler gibi yerler de vardır. Aslında burası şehrin en eski kısmıdır. Amsterdam’ın en eski kilisesi olan gotik *Oude Kerk buradadır ve günümüzde hayat kadınlarının olduğu cam bölmeler ile çevrilidir.

25. *Beurs van Berlage : Damrak’da bulunan bir binadır. Ticaret borsası olarak inşa edilen Beurs van Berlage’nin mimarı Hendrik Petrus Berlage’dir. 1896 – 1903 arasında yapılmıştır. Yapının mimarisi birçok modernist mimar ve çalışmalarını etkilemiştir. İnşasında kırmızı kiremit, demir, cam ve taş kullanılmıştır. Tarih içerisinde farklı amaçlarla da kullanılmıştır. Örneğin; 2002 yılında Prens Willem – Prenses  Zorreguieta çiftinin nikah töreni burada yer almıştır.

26.  *Amsterdam Centraal (İng: Station Amsterdam Centraal) : Amsterdam’ın merkez tren istasyonudur. Ayrıca Hollanda’nın da ana istasyonlarındandır. Bir günde transfer yolcular hariç yaklaşık 250.000 yolcu kapasitesine sahiptir. 51, 53 ve 54 numaralı Amsterdam metro hatlarının başlangıç noktasıdır.

Amsterdam Central Pierre Cuypers ve A. L. Van Gendt tarafından tasarlanmıştır. 1889 yılında açılan istasyon 40 metrelik demir bir çatıya sahiptir. İstasyon şu anda Kuzey / Güney 52. metro hattı inşası nedeniyle yenilenmektedir. İstasyon, Londra’daki Liverpool Street İstasyonu ile ikizdir.

Amsterdam Central istasyonu varış noktanız ise istasyonun altındaki üç tünel sizi iki farklı yöne götürür. Amsterdam Centre Side (Amsterdam merkezi yönü) ve Amsterdam North Side (Amsterdam Kuzey Yönü). Eğer feribot ile seyahat etmeyecekseniz merkez çıkış noktasından çıkmalısınız. Tüm otobüs, tramvay ve metro hatları burada konumlandırılmıştır. Seyahatinize taksi ile devam etmeniz gerekiyorsa Main Entry (Ana giriş) in hemen önünde taksiler bulunmaktadır. Metro girişi ise Eastern Entry (Doğu girişi) kısmındadır.

Amsterdam Central çıkış noktanız ise buraya özel araç ile ulaşamazsınız. Taksi ve otobüs ile istasyona ulaşım mümkündür. İstasyon içerisinde 15 tane platform bulunmaktadır. “a” ve “b” olarak ikiye ayrılan platformlardan hangisine gitmeniz gerektiğinizi biletinizden bulabilirsiniz.

Amsterdam Central’dan Paris, Bürüksel ve Köln’e tren bulunmaktadır. Hızlı trenlerle sağlanan ulaşım bu ülkeleri daha da yakın hale getirmektedir. Ayrıca bu istasyondan Amsterdam Schipol Havaalanına tren mevcuttur. Genellikle 10 dakikada bir düzenlenen seferler 14a veya 15. platformdan kalkmaktadır.

İstasyon ve çevresi genel olarak güvenlidir. Etrafındaki yapı inşaatları kötü bir görüntü sergilese de büyük bir sorun teşkil etmez. Fakat yine de bagaj ve eşyalarınıza göz kulak olmanız ve yan kesicilik olayına dikkat etmeniz tavsiye edilmektedir. Eğer bu istasyondan yola çıkacaksanız 15 dakika önce varmanız ve platformun sakin olmasını beklemeniz iyi olabilir. Biletinizi makineden alıyorsanız üzerinde koda dikkat etmelisiniz. İstasyon içerisinde turist danışma noktaları ve kayıp eşya büroları vardır. Herhangi bir sorunla karşılaşmanız durumunda bu noktalardan yardım alabilirsiniz. 

---------

27. *Anne Frank House (Anne Frank Evi, Hol: Anne Frank Huis) :  II. Dünya Savaşı’nda Anne Frank ve ailesinin Amsterdam‘da iki yıl boyunca saklandığı yerin müzeye dönüştürülmüş halidir. II. Dünya Savaşı’nı bilen hemen herkes Anne Frank ve ünlü günlüğünü de bilmektedir. Bu müze, küçük Anne ve ailesi ile Van Pels ailesi ve Mr. Frit Pfeffer’in Nazilerden saklandığı günlerin anısına yapılmıştır.

1929 doğumlu olan Anne Frank, 1942 – 1944 yılları arasında burada saklanmıştır. Ünlü günlüğünde bu süreçte kendisinin ve çevresindekilerin çektikleri dile getiren küçük kızın hikayesi daha sonra film haline de getirilmiştir.

Amsterdam’daki en popüler yerlerden olan Anne Frank House olabildiğince orijinal hali korunarak yapılmıştır. 2 kat ve bir çatıdan oluşan müzede her şey çok gerçekçidir.

Anne Frank House Ziyaret Günleri ve Ücretleri ile Ulaşım

Anne Frank House, 15 Mart – 14 Eylül arasında 09.00 – 21.00 (Cumartesi günleri 22.00), Temmuz – Ağustos arasında 09.00 – 22.00, 15 Eylül – 14 Mart arasında 09.00 – 19.00 arasında ziyaret edilebilir. Kapanış saatinden 30 dakika önce girişler kapatılmaktadır.

Giriş ücretleri ise şu şekildedir: Tam bilet 9.5 Euro, 10 – 17 yaş arası kişiler için indirimli bilet 5 Euro’dur. Müze içerisinde bir kafe ve kitapçı da bulunmaktadır. Müze maalesef fiziksel engelli kişiler için kolayca ulaşılır bir yer değildir. Tekerlekli sandalye kullananlar içinse bir kısmı uygundur. Ziyaret yaklaşık 1 saat sürmektedir. Ziyaretçilerin video kaydetmeleri ya da fotoğraf çekmeleri yasaktır.

Müze’ye 21, 170, 171 ya da 172 numaralı otobüsler ile veya Amsterdam Tren İstasyonu‘ndan 15 dakika yürüyerek ulaşabilirsiniz.

28. *Westerkerk : Protestan kilisesidir. 1620 – 1631 yılları arasında Hendrick de Keyser’in tasarımı ile inşa edilmiştir. Amsterdam’daki en yüksek kilisedir. Kilisenin tepesinde Avusturya İmparatoru Maximilian I’in heykeli vardır. Kilise çanları 1648’de François Hemony tarafından yapılmıştır. Girişin ücretsiz olduğu Westerkerk Pazar günleri hariç 11.00 – 15.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.

29.  Jordan :  Amsterdam’da yer alan bir bölgedir. Bölge, Lijnbaansgracht, Prinsengracht ve Brouwersgracht ile çevrilidir. Günümüzde doldurulmuş olan Rozengracht ise bölgenin ana trafik arteridir.

Jordaan bölgesi işçi sınıfı ve göçmenler için 17. yüzyılda inşa edilmiştir. Sonraki zamanlarda nüfus, Flemenk, İspanyol ve Polonyalı Yahudiler ve Fransızların buraya göç etmesi ile büyük ölçüde artmıştır. O dönemde bölge fakir ailelerin bakımsız evlerde yaşadığı bir yerdi. Açık kanalizasyon sistemleri, şehir suyu olmayan evleri ve çocuk sayısının fazlalığı ile tam bir ghetto olarak nitelendirilen Jordaan’da 19. yüzyılda 80.000 e yakın kişi yaşamaktaydı.

Amsterdam’daki en ünlü bölge olan Jordaan, eskiden işçi sınıfı, radikal politikalar, içki ve müzik ile tanınıyordu. Zamanla bunların yerini galeriler, restoranlar, mağazalar ve izlenesi sokaklar almıştır.

Bölgenin şekli bir çoraba benzemektedir. Brouwersgracht ile başlayan Jordaan, Canal Ring boyunca uzanmaktadır. *Rozengracht kısmı bölgenin en turistik ve ticari yeridir. Bu bölge, Anne Frank’ın günlüklerinde bahsettiği Westerkerk zil sesleri ile tanınmaktadır.

17. yüzyılda işçi sınıfı ve sanayinin lük içinde yaşayanlara karşı isyanlarına ev sahipliği yapan Jordaan’da 1970 lerde birçok bina yok olmuştur. Fakat halkın çabası ile çöken binaların yerine yenileri yapılmıştır. Artan kiralar nedeniyle birçok bölge sakini zamanla Purmerend ve Almere’ye taşınmıştır.

Jordaan bölgesi tamamen gezilip görülmeye değer bir yerdir. Modern ve geleneksel kafeleri, sanat galerileri ve hoş çevresi ile Amsterdam’a renk katmaktadır. Burada ülkedeki çeşitli pazarlar da bulunmaktadır. Örneğin; Pazartesi sabahları Noordermarkt’da bir bit pazarı ve Cumartesi günleri organik ürün pazarı kurulmaktadır.

Bölgenin nüfusu 20.000 kadardır. 19. yüzyılın sonlarında nüfus bunun nerdeyse beş katıydı. Bölge sakinleri eğitime çok önem vermektedir. Okulların yanı sıra çocuklara yönelik birçok oyun alanları ve spor alanları bulunmaktadır.

Bölgede düzenlenen müzik organizasyonları da mevcuttur. Eylül ayında “Jordaan Festival” adı verilen festivlde Flemenk ve klasik müziğin tadını çıkarabilirsiniz. Ayrıca Noordermarkt, Westerstraat ve Rozengracht’da popüler barlar da vardır. 

30. *Houseboat Museum : Gerçek bir botta yer alan müzedir. Dünyada bur tarzda yapılan tek müze olan Houseboat Museum, Anne Frank Evi ve Westerkerk Kilisesi’ne yakındır. Bir bottaki gerçek hayatın yansıtıldığı müzede her şey orijinaldir. Müzeyi Mart – Ekim aylarında Perşembe – Pazar 11.00 – 17.00, Kasım – Şubat Cuma, Cumartesi, Pazar 11.00 – 17.00 arasında ziyaret edebilirsiniz. Tam bilet 3.75 Euro, indirimli bilet 3 Euro’dur.

---------

31. *Melkweg :  Amsterdam’da bulunan ünlü bir müzik mekanı ve kültür merkezidir. Yapı, Leidseplein’in yakınındadır. Bir ambar içerisinde bulunan mekan, büyüklüğüne göre bölümlere ayrılmaktadır. Rock ve pop müzik konserleri için büyük bir salon vardır. Bunun yanı sıra dans, tiyatro, sinema, fotoğraf ve medya sanatı için ayrılmış bölümler bulunmaktadır.

Şehir merkezinde yer alan Melkweg şehrin eğlence merkezlerinden biridir. İki tane salonu, bir sinema, tiyatro ve kafesi bulunan bu mekanda değişik canlı performanslar gerçekleştirilmektedir. Özellikle canlı müzik için inşa edilmiş kısımları vardır. Eski bir ambara inşa edilen merkez Amsterdam’ın kültürel hayatında önemli bir rol oynamaktadır.

Mekan 1970 yılından beri kar amacı gütmeyen bir kurum tarafından yürütülmektedir. “Melkweg” e birçok çalışmada gönderme yapılmaktadır. Cracker’in “Euro Trash Girl” şarkısı, Lagwagon’un “Infectious” şarkısı, Church’ün “The Milk Way” şarkısı bunlara örnektir.

Melkweg, Amsterdam’da geç saatte açılan yerlerden biridir. Fakat kimi zaman sabah 5’e kadar açık kalır. Bu, saat 3 gibi gece kulüplerinin kapandığı Amsterdam için değişik bir durumdur. Düzenlenen organizasyona göre açılış saati değişmektedir. Bu nedenle güncel şekilde takip etmekte fayda vardır.

Mekana giriş ücreti düzenlenen posterlerde belirtilir. Fakat girişte ekstra 3.5 Euro daha ödeyerek üye olmak mümkündür ve üyelik bir ay geçerlidir.

32.  *Leidseplein :  Amsterdam’ın güneyinde bulunan işlek bir meydandır. Vondelpark’ın hemen hemen karşısında olan meydan günümüzde daha çok bir transfer noktası olarak kullanılmaktadır. Gece hayatı ve alışverişin de canlı olduğu meydandan birçok tramvay hattı geçmektedir.

Yıllar önce meydan bugün göründüğünden çok farklı bir görünüme sahipti. Aslında 17. yüzyılda çiftçiler için ideal bir park yeriydi. Şehre iş için gelen çiftçiler araçlarını buraya bırakabiliyorlardı. O günlerde burayı park yeri olarak kullananlar Leidseplein’i görse büyük ihtimalle tanıyamaz. Günümüzde meydan mağaza, restoran, kafe, bar, sinema, casino, tiyatro ve gece kulübü gibi mekanlara ev sahipliği yapmaktadır.

Leidseplein Meydanı’nda görülecek birçok şey bulunmaktadır. Sokak sanatçıları meydanın ayrılmaz bir parçasıdır. Akrobatik break danstan jazz gösterilerine her zevke hitap eden bir şey bulmak mümkündür. Özellikle yaz aylarında meydandaki barlar talep gören yerlerdir. Amsterdam yerlileri ile turistler bir şeyler içerken burada dinlenirler. Kış aylarında ise teraslar kapatılıp sıcak yemek servisine başlanır.

Meydanda görebileceğiniz tarihi mekanlar da mevcuttur. Bir Rönesans eseri olan *Stadsschouwburg günümüzde tiyatro olarak kullanılmaktadır. İlk yapıldığı zamanlarda ise Flemenk Ulusal Opera ve Balesi binasıydı. Görmeniz gereken bir diğer önemli yapı American Hotel Amsterdam’daki *Cafe American’dır. Bu bina, Amsterdam’daki en şık binalardan biri sayılmaktadır.

Tüm bir hafta sonunu meydanda geçirip yine de her köşesini göremeyebilirsiniz. Şehrin kalbi sayılan meydanda her nokta ayrı bir özellik taşımaktadır. Meydanda ziyaret etmeniz gereken önemli noktalardan biri de *Chess Museum (Satranç Müzesi) dir. Vondelpark ve Leidseplein arasında bulunan müze, Flemenk satranç şampiyonu Max Euwe’ye adanmıştır. Müzede hayatı ve çalışmaları ile  ilgili eserleri görebilirsiniz.

Leidseplein’e 1, 2 ve 5 numaralı tramvaylar ile Leidseplein durağından ya da 7 ve 10 numaralı tramvaylar ile gelebilirsiniz. Meydana yürüyerek gelmek de mümkündür. Leidsestraat’ı takip ederek Leidseplein’e ulaşabilirsiniz. Özel aracınızla ulaşım sağlamak istiyorsanız Qpark çok katlı otoparkı meydana en yakın park yeridir. 

33. *Paradiso : Rock müzik ve kültür merkezidir. Daha önce kilise olarak kullanılan bir binaya kurulan Paradiso, Amsterdam’daki en popüler müzik ve gece kulüplerinden biridir. 1968’de açılan mekan, 1500 kişiliktir. Üst katında yer alan kısım ise 250 kişilik kapasiteye sahiptir. Paradiso bilet ücretleri ve açılış saatleri düzenlenen organizasyona göre değişmektedir. O yüzden güncel olarak takip etmek gerekmektedir.

---------

34.  *Rijksmuseum : Hollanda Ulusal Müzesidir. Amsterdam’da bulunan müze sanat ve tarihe adanmıştır. Müze meydanında, Van Gogh Müzesi, Stedeljik Müzesi ve Concertgebouw’a yakın bulunmaktadır.

Müze, 1800 yılında Hague’de kurulmuştur ve 1808 yılında Amsterdam’a taşınmıştır. Bu dönemde Royal Palace ve Trippenhuis’de bulunan müze son olarak şu anki yerine taşınmıştır. Son binası Pierre Cuypers tarafından tasarlanmıştır ve 1885 yılında açılmıştır. Fakat 2003 – 2013 yılları arasında yenileme çalışmaları nedeniyle kapalı olan Rijksmuseum 13 Nisan 2013 tarihinde 375 milyon Euroluk bir harcamanın ardından Kraliçe Beatrix tarafından kapılarını ziyaretçilere tekrar açmıştır.

Müze içerisinde 8000 parça sanat ve tarih eseri mevcuttur. Rijksmuseum içerisinde Rembrandt, Frans Hals ve Johannes Vermer gibi ünlü ve değerli sanatçıların eserleri görülebilir. Müze içerisinde Asya’ya özgü eserlerin sergilendiği bir bölüm de vardır.

Birçok bölgeden farklı konularla ilgili çalışmaların görülebileceği Rijskmuseum özellikle 17. yüzyıldan kalma Flemenk sanatçıların eserleri görmeye değerdir. Sanat eserlerinin yanı sıra orta çağdan 20. yüzyıla Hollanda tarihine ait parçalar da mevcuttur. müze içerisinde heykel, porselen, mobilya, cam, takı, kostüm, tekstil, bronz ve bakır ve çok daha fazlası görülebilir.

Rijksmuseum Ziyaret Günleri ve Ücretleri ile Ulaşım

Rijksmuseum yenileme çalışmaları nedeniyle 13 Nisan 2013’e kadar kapalıydı. Yeniden açılan müze her gün 09.00 – 17.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir. Bilet ofisi 16.30 da kapanmaktadır. Müze, 1 Ocak’ta kapalıdır.

Rijksmuseum bilet fiyatları ise şöyledir: tam bilet 15 Euro, 18 yaş ve altı ziyaretçiler ücretsiz, ING bank ve EYCA kart sahiplerine 7.5 Euro. Öğrenciler için özel bir indirim yoktur. Bilet, girişten ya da online olarak satın alınabilir.

Bu müzeye özel aracınızla, otobüsle ya da tramvay ile ulaşabilirsiniz. Tramvayla gelirseniz 2. ve 5. hatlar ile Hobbemastraat durağından, 6., 7. veya 10. hatları kullanırsanız Spiegelgracht durağından gelebilirsiniz. Otobüs ile 145, 170 veya 172 nolu hatlarla gelip Hobbemastraat durağında inmelisiniz. Özel aracınız ile Rijksmuseum’a ulaşmak istiyorsanız  S108 çıkışını kullanıp Centrum, Amstelveenseveg ve De Lairessestrat yönüne gitmelisiniz. 

35. *Diamond Museum (Hol: Diamantmuseum): Museumple’de yer alan bir müzedir. Müzede pırlantanın yaratıldığı, insanın pırlantayı kullanması ve pırlantanın zenginlik ve güzellik sembolü olmasının hikayesi anlatılmaktadır. Kısa filmler ile desteklenen müze içeriği pırlanta örnekleri ile zenginleştirilmiştir. Her gün 09.00 – 17.00 arasında ziyaret edilen müze için tam bilet 6 Euro, indirimli bilet 4 Eurodur.

36. *Coster Diamonds : Hala çalışan bir pırlanta parlatma fabrikasıdır. Amsterdam’ın en eski fabrikalarından olan Coster Diamonds 1840 yılında kurulmuştur. Bugüne kadar kraliyet ailesine ait pırlantaları parlatma ve daha birçok önemli işe imza atmıştır. Günümüzde ziyarete açık olan müzede ücretsiz rehberli tura katılabilirsiniz. Yapı 09.00 – 17.00 arasında ziyaret edilebilir.

37. *Van Gogh Müzesi (İng: Van Gogh Museum) : Amsterdam’da yer alan bir sanat müzesidir. Ünlü ressam Van Gogh ve çağdaşları için yapılmıştır. Müze Meydanı’nda, Stedelijk Müzesi, Riksmuseum ve Concertgebouw’a yakın bulunmaktadır.

Müze 1973 yılında kurulmuştur ve Gerrit Rietveld’in tasarladığı bir binada bulunmaktadır. Müzede Van Gogh’un resim ve çizimlerinin en büyük koleksiyonu bulunmaktadır. Van Gogh Müzesi 2012 yılında yaklaşık 1.475.800 kişi tarafından ziyaret edilmiştir ve bu sayı müzeyi dünyada en çok ziyaret edilen 31., Hollanda’daki 1. müze yapmıştır.

Müze bünyesinde Van Gogh’a ait 200 resim, 500 çizim ve 700 den fazla mektup bulunmaktadır. Bunlarla birlikte yine ünlü sanatçıya ait olan Japonca baskıları da vardır. Bu müze 2013 yılında Amsterdam için daha anlamlı olmuştur. Van Gogh’un 160. doğum yıl dönümü ile müzenin 40. yılı aynı anda kutlanmıştır.

Müzedeki koleksiyon içerisinde başka sanatçıların çalışmalarına da yer verilmiştir. 19. yüzyıl sanat eserlerinin de bulunduğu koleksiyon genelde empresyonist ve post empresyonist sanatçıların çalışmalarını içermektedir.

Van Gogh Müzesi her hafta çocuklar için atölye çalışması düzenlemektedir. 6 – 12 yaş arası çocuklara yönelik düzenlenen bu organizasyon anne babalar müzeyi gezerken çocuklara yaratıcı olma imkanı vermektedir. Bu çalışmadan yararlanabilmek için erken rezervasyon gerekmektedir.

2012 yılından günümüze müze çerçevesinde “Van Gogh Mile Art Project” adı verilen bir proje yürütülmektedir. İnter aktif bir yöntem ile sanatçı ve eserleri yaşatılmaya çalışılmaktadır. Van Gogh Müzesi ile Hermitage Amsterdam arasında oluşturulan bir çizgide sanatçının ünlü eserleri sergilenmektedir.

Van Gogh Müzesi Ziyaret Günleri ve Ücretleri ile Ulaşım

Van Gogh Müzesi’ni 10.00 – 18.00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz. Müze, 25 Aralık ve 25 Nisan günleri kapalıdır.

Müze giriş ücretleri şöyledir: Tam bilet 14 Euro, 16 yaşına kadar olan kişiler ve I Amsterdam Card sahiplerine ücretsizdir. Müze engelli erişimine uygundur.

Van Gogh Müzesi Rijksmuseum ve Stedelijk Müzesi arasında bulunmaktadır. Müze girişi Paulus Potterstraat 7’dir. Amsterdam Tren İstasyonu‘ndan 2 ve 5 numaralı tramvaylar ile buraya ulaşabilirsiniz. 

38. *Stedelijk Museum : Amsterdam gezilecek yerler listemizdeki bir diğer önemli müzedir. Modern sanat ve tasarım müzesidir. Müze Meydanı’nda, Van Gogh Müzesi’ne yakındır. 1874 yılında kurulmuştur. Adriaan Willem’in tasarladığı bina 1895’de kapılarını ziyaretçilere açmıştır. 1945 – 1954 ve 2003 – 2012 arasında yenileme çalışmaları geçirmiştir. Müzede 20. ve 21. yüzyıl sanatçılarından Van Gogh, Kandisky, Kirchner, Appel, Warhol gibi kişilerin eserleri görülebilir.

39. *Museumplein :  Amsterdam’ın güneyinde yer alan müze meydanıdır. Amsterdam gezilecek yerler listesinde yer alan üç ana müze Rijksmuseum, Van Gogh Museum ve Stedelijk Museum burada yer almaktadır. Meydan, 1883 yılında Uluslar arası Koloni ve İthalat Sergisi için yapılmıştır. 1999 yılında yenilenmiştir. Museumplein’de festival, konser ve gösteri gibi organizasyonlar da burada düzenlenir. Bu meydanda ünlü “I love Amsterdam” yazısını görebilir ve fotoğraf çektirebilirsiniz.

----------

40.  *Heineken Experience :  Amsterdam’da yer alan tarihi bira fabrikası ve ziyaretçi merkezidir. 1867 yılında Heineken bira fabrikası olarak inşa edilen yapı 1998 yılında daha büyük bir yere taşınana kadar burada hizmet vermiştir.

Fabrikadan müzeye dönüştürülen Heineken Experience ulusal bir müzedir ve Avrupa Sanayi Mirası listesinde yer almaktadır. 3000 metre karelik alan üstünde özel bir sergi kısmı vardır. 1998 yılına kadar milyonlarca litre Heineken birası burada üretilmiştir ve Heineken tadı Amsterdam birasının yerini almıştır.

Heineken Experience dört kat ve 18 ziyaret edilecek noktadan oluşmaktadır. Burada Heineken’in zengin bira işleme yöntem ve basamaklarına şahit olabilirsiniz. Ayrıca dünyaca ünlü olan bu şirketin arkasındaki kişiler hakkında da bilgi edinebilirsiniz. Müze içerisinde ziyaret edilecek noktalar şunlardır: mini bira yapım yeri, bira tadım yeri ve markanın simgesi olan Shire at heykelleri…

Heineken Experience Ziyaret Günleri ve Ücretleri ile Ulaşım

Heineken Experience Pazartesi – Perşembe 11.00 – 19.30 (son giriş 17.30), Cuma – Pazar 11.00 – 20.30 (son giriş 18.30) arasında ziyaret edilebilir. 1 Ocak, 25, 26 Aralık ve 30 Nisan günleri kapalıdır. Rehberli tur yaklaşık 1,5 saat sürmektedir ve grupların karışmaması için hızı takip etmek gerekmektedir. 18 yaşından küçük ziyaretçiler ancak yetişkin biri eşliğinde kabul edilir. Hollanda yasalarına göre 16 yaşından küçük ziyaretçilere bira servisi yapılmaz.

Heineken Experience’ı ziyaret etmenin bedeli şöyledir: Tam ve 16 yaşından küçükler için bilet 18 Euro, 8 – 15 yaş arası ziyaretçiler için bilet 14 Euro ve 7 yaş altı kişilere ücretsizdir. 20 kişi ve üzeri gruplar için indirim mevcuttur.

Bölgeye yürüyerek, tramvay, araba ya da bot ile gelinebilir. Rijksmuseum’dan Stadhouderskade West yönüne 10 dakika yürüyebilirsiniz. Amsterdam Tren İstasyonu‘ndan 16, 24 veya 25 numaralı, Leidseplein’den 7 veya 10 numaralı tramvaylar ile gelip Weteringcircuit’den çıkabilirsiniz. Özel aracınızla buraya ulaşmak istiyorsanız A10 yolundan S110 çıkışına sapmalı, “Centrum” ya da “Stadhouderskade” tabelalarını takip ederek buraya gelebilirsiniz. Park yeri mevcuttur. Kanal turu dahilinde gerçekleştirilen bot gezileri aracılığıyla da buraya ulaşmanız mümkündür. 

41. *Albert Cuyp Market (Hol: Albert Cuypmarkt) : Amsterdam’da yer alan bir sokak pazarıdır. Pazar, ismini 17. yüzyıl ressamı Albert Cuyp’dan almaktadır. 20. yüzyılın başında kurulan Albert Cuyp Market’da sebze, meyve, balık, gşyecek ve teknolojik ürünler bile satılmaktadır. Pazarın arka sokaklarında etnik restoran ve barlar bulunabilir. Her yıl 23 Aralık günü pazarda özel bir kış pazarı düzenlenmektedir.

----------

42.  *Vondelpark :  Amsterdam’daki en büyük parktır. Her yıl yaklaşık 10 milyon ziyaretçisi olan yer ayrıca Amsterdam’ın en ünlü parkıdır. Park, Rijksmuseum, Stedeljik Museum ve Van Gogh Müzesi yakınında bulunmaktadır.

Vondelpark turistler tarafından da Amsterdam’lılar tarafından da beğenilen bir yerdir. Özellikle havanın iyi olduğu günlerde koşu, roller skating, köpek gezdirmek, müzik dinlemek veya dinlenmek için ideal bir yerdir. Açık hava tiyatrosunda veya parkın sahnesinde ücretsiz konserler verilmektedir.

Amsterdam’ın ünlü parkı Vondelpark 1864 yılında bir grup Amsterdam vatandaşı tarafından kurulmuştur. 8 hektarlık alanı satın almak için para birleştirmişler ve peyzaj mimarı Jan David Zocher ile parkı modern İngiliz tarzında tasarlaması için görüşmüşlerdir. Park, 1865 yılında Nieuwe Park adı ile açılmıştır.

1867’de Flemek şair Joost van den Vondel heykeli parka yerleştirildikten sonra parkın ismi Vondelpark olarak değiştirilmiştir. Sonrasında parkı genişletme çalışmaları yapılmıştır ve günümüzdeki alanı olan 45 hektarlık alana ulaşılmıştır. Yapıldığı zamanlarda şehrin kıyısında yer alan park zamanla şehir merkezinde kalmıştır. 1873 yılında L. P. Zocher parkta konserlerin düzenlenebileceği bir ada inşa etmiştir. 1878 yılında ise park içerisine bir pavillion yapılmıştır.

Burası 1975 yılından çok yakın bir geçmişe kadar Film Museum’a (Film Müzesi) ev sahipliği yapmaktadır. Sonrasında ise Eye Institution adı verilen modern bir enstitüye dönüştürülmüştür. 2009 yılında Guinness Rekorlar Kitabı’na giren dünyanın en büyük piknik organizasyonu Vondelpark’da gerçekleştirilmiştir.

Çamurlu, bataklık bir alan üstüne inşa edilen Vondelpark her 30 yılda bir yenileme çalışması geçirmiştir. Bunun nedeni park tabanının çökmesidir. Eğer bu çalışmalar yapılmamış olsaydı bugüne dek parkın tamamı büyük ihtimalle sular altında olurdu. Her şiddetli yağıştan sonra oluşan küçük göller de bunun göstergesidir. Bu tarz bir olayda suyun direkt boşaltılması binalar için tehlikeli olacağından tercih edilmemektedir.

Vondelpark içerisinde görebileceğiniz heykel çalışmaları mevcuttur. Flemenk şair Vondel’in 3 metrelik bronz heykeli, Picasso tarafından yapılan “Fish” isimli çalışma ve Nelson Carillho’nun “Mama Baranka” isimli çalışması bunlardandır. 

---------

?.  Amsterdam Kanalları (İng: Canals of Amsterdam, Hol: Amsterdamse grachten): şehir içerisinde yer alan kanallardır. Bu özelliği ile “Venice of North” (Kuzeyin Venediği) olarak adlandırılan Amsterdam’daki bu kanallar sadece turist çekmez. Ayrıca şehir içerisinde seyahat etmek için alternatif bir yöntemdir.

Amsterdam Kanalları 14. yüzyıldan beri şehirde bulunmaktadır. Fakat en son yapılanları Amsterdam’ın altın çağı olan 17. yüzyılda inşa edilmiştir. Yapıldığı dönemde şehir yöneticileri şehir merkezinde yarı dairesel kanallar yapmaya karar vermişti. Zaman geçtikçe bu kanalların etrafında tüm şehirde 90 ada ve 1.280 köprüden oluşan bir yapı meydana geldi. Kanallar meydanların başlangıcına kadar getirildi ve trafiğin olmadığı yerler olarak kullanıldı.

Amsterdam Kanalları ve köprüleri işlevselliğinin yanı sıra şehre kattığı görsellik ile de önemlidir. Özellikle Amsterdam’da yaşayan kişiler için kanallar ulaşımı rahatlatan bir seçenektir. Kanal otobüs sistemi üç rota ile şehirde ulaşım sağlamaktadır. Ayrıca turistler için düzenlenen bot turları ile hem gelir kaynağı hem de eğlence merkezidir. Bot turları ile şehrin farklı bir yüzünü görebilirsiniz.

Kanallarda hijyeni sağlayabilmek için haftada üç kez kapaklar denize açılarak temizlik yapılır. Fakat bazı yerlerde kanalizasyon suları ile botların atıklarının kanala bırakıldığı doğrudur. Bu nedenle kanallarda yüzmek hiç de iyi bir fikir değildir.

Amsterdam Kanalları & Kanal Turu

Amsterdam kanallarını gezmenin en güzel ve kolay yolu kanallar üzerinde yapılan turlara katılmaktır. Amterdam’da kanal turu düzenleyen bir çok firma bulunsa da en ünlü tur operatörleri Holland International ve Blue Boat Companydir. Kanal turu boyunca sesli anlatım ile Amsterdam kanalları hakkında bilgiler de verilmektedir. Maalesef anlatımlarda Türkçe dil desteği bulunmuyor, İngilizce ile yetinmek durumunda kalıyorsunuz.  Kanallarda yapılan turların fiyatı ise yaklaşık 10 Euro. Siz de 1 saatlik bir kanal turu atıp bu doğa üstü güzelliği yaşayabilirsiniz. Tur biletleri ise Amsterdam’daki birçok turizm ofisinde ve kanal turu başlangıç noktalarında satılıyor.

----------

Son. *Amstelpark :  Europaboulevard’da bulunan bir parktır. Yılda 800.000 – 1 milyon arası ziyaretçisi olan Amstelpark içerisinde bir labirent, kafe, restoran, iki tane galeri, evcil hayvanlar için bir hayvanat bahçesi ve mini golf sahası bulunmaktadır. Botanik yönünü her daim koruyan Amstelpark’ta özel bahçeler mevcuttur. ayrıca çocuklara yönelik alanlar da vardır. Parka otobüs ya da özel aracınızla gelebilirsiniz.

----------

Son. *Amsterdam Arena :  Flemenk futbol takımı Ajax’ın ana stadıdır. Stadı ziyaret etmek isterseniz tecrübeli bir rehber eşliğinde stadyumun birçok kısmını, Ajax Müzesini, belki de bir antrenmanı, taraftar mağazasını ve oyuncuların kafesi olan Soccer World’u görebilirsiniz.

Amsterdam Arena Hollonda’daki en büyük stadyumdur. 1993 – 1996 yılları arasında inşa edilen stat 140 milyon Euroya mal olmuştur ve resmi olarak 14 Ağustos 1996’da açılmıştır. Futbol aktiviteleri, konserler ve diğer organizasyonlar için kullanılmaktadır. Stadyum açılıp kapanabilen cam bir çatıya sahiptir. Futbol müsabakaları için 53. 052 kişilik , konserler için 68.000 için izleyici kapasitesine sahiptir. UEFA koşullarına göre beş yıldızlı bir stat olma özelliğini taşımaktadır. Stadyum son olarak 15 Mayıs 2013’de S. L. Benfica ve Chelsea F. C. arasındaki 2013 UEFA Avrupa Ligi Finali’ne ev sahipliği yapmıştır.

Amsterdam Arena Ajax futbol kulübünün evidir ve ayrıca Amsterdam Admirals adı verilen Amerikan futbol kulübüne de ev sahipliği yapmaktadır. Stat, EURO 2000 sırasında kullanılmıştır. Arenada yerli ve yabancı birçok ünlü isim konser vermiştir. Bu isimler arasında şunlar bulunmaktadır: Celine Dion, Madonna, Michael Jackson, Andre Hazes, Rolling Stones ve diğerleri…

AFC Ajax (Amsterdamsche Football Club Ajax) en ünlü Flemenk spor kulübüdür. 1900 yılında kurulan kulüp, kurulduğu günden bugüne 1994 Şampiyonlar Ligi, resmi olmayan bir dünya kupasını ve birçok kez UEFA kupasını kazanmıştır.

Bir mimari harikası olan Amsterdam Arena, Ajax Arena olarak da bilinir. Stat, yağmur yağmadığında açılan bir çatıya sahiptir. Bir süre çim problemi yaşansa da çimlerin yılda dört kez değiştirilmesi ile sorun giderilmiştir.

Amsterdam Arena içerisinde hem ziyaretçiler hem de Ajax taraftarları için bölümler bulunmaktadır. Kazanılan kupalar, değerli eşyalar ve ilgili diğer ürünlerin bulunduğu bir sergi içermektedir. Arena içerisinde rehberli turlar düzenlenmektedir. Ajax Tours olarak bilinen bu tur yaklaşık 1 saat 15 dakika sürmektedir. Tur saatleri sezona göre değişmektedir.

Ajax Tour’a katılabilmek için tam bilet 12 Euro, 4 yaşından büyük çocuklar için 10 Euro ödemek gerekmektedir. Amsterdam Arena’ya aracınızla, metro ya da otobüsle ulaşabilirsiniz. 50 veya 54. metro hatları ya da 29, 158, 174, 177, 178 numaralı otobüslerle stada gelebilirsiniz.