GEZİ REHBERLERİ (PRAG-ÇEK CUMHURİYETİ)

Avrupa'nın merkezinde karayla çevrili bir ülke olan Çek Cumhuriyeti’nin Başkenti Prag, nüfusu 10 296 000 (1998), yüz ölçümü 78 860 km2dir. Ülkenin yönetim biçimi cumhuriyettir. Para birimi Çek kronu, resmî dili Çekçe’dir. Halkın %72’si Hristiyan, %28′i da öteki dinlere mensuptur. Ülke Orta Avrupa’nın doğusunda yer alır. Komşuları kuzeyde Polonya, kuzeybatıda ve batıda Almanya, güneyde Avusturya, doğuda da Slovakya’dır. 

Ilıman karasal iklimin etkisinde olan Çek Cumhuriyeti, yerel olarak fazlasıyla farklılıklar gösteren bir iklim yapısına sahiptir. Kışları ılık geçerken, yazları aşırı sıcak değildir. Bundan dolayı, yılın herhangi bir döneminde iklimsel kaygılardan uzak bir ziyaret gerçekleştirilebilecek ülkelerdendir. 
Çek Cumhuriyeti; Romanesk, Gotik, Rönesans, Barok, Rokoko tarzlarındaki mimarileriyle tüm dünyada hayranlık uyandıran başkent Prag'ın sunmuş olduğu turizm potansiyelinin ötesinde bir tarih ve tabiat zenginliğine sahiptir.
Ülkeyi coğrafik olarak dört bölüme ayıran Prague, Bohemia, Moravia ve Euroregions bölgelerinin her biri çok yönlü ve özgün turizm potansiyelleriyle dünyanın dörtbir yanından on binlerce turistin ilgisini çeker. Hisarlar, büyüleyici kaleler, tarihi saraylar, kiliseler, nehirler, kaplıcalar, zengin bitki örtüleriyle dikkatleri çeken ormanlar ve parklar, üzüm bağları ve benzersiz mimari tarzlarıyla dünya mirası olarak kabul edilen binlerce yapı, ülke turizminin en önemli parçalarıdır.

Prag, Çek Cumhuriyeti’nin başkenti olup, Doğu Avrupa’nın da en güzel şehirleri arasında yer alıyor. Prag’ın nüfusu 1,3 milyon. Şehirde yazlar sıcak kışlar ise soğuk geçiyor. Şehir merkezindeki birçok turistik bölgede Dolar ve Euro da kabul ediliyor. Çek Korunası TL karşısında çok değerli olmadığı için genel olarak diğer Avrupa şehirlerine oranla Prag’da daha ekonomik tatil yapmanız mümkün. Bunlar dışında Prag 2. Dünya Savaşı boyunca çok fazla hasar görmeyen şehirlerden. Bu yüzden şehirdeki bir çok yapı günümüze kadar orjinal haliyle korunmuş durumda. Prag Eski Şehir Merkezi (Old Town) 1992 yılından beri UNESCO Dünya Mirasları Listesinde yer alıyor.

Prag; Roma, Paris gibi büyük Avrupa şehirlerine göre çok küçük bir şehir. Şehirde gezilecek tüm önemli yerler neredeyse birbirine yürüme mesafesinde. Bu yüzden yalnızca şehir merkezinde vakit geçirecekseniz 2-3 gün Prag gezisi için fazlasıyla yeterli olacaktır. Bununla birlikte Prag çevresindeki önemli yerlere de gitmek isterseniz gezi sürenize bir kaç gün daha eklemeniz gerekiyor. Çevredeki en önemli yerler Karlovy Vary ve UNESCO Listesinde de yer alan Kutna Hora. Prag’a hemen yakın mesafede bulunan Karlovy Vary ve Kutna Hora’ya günübirlik geziler de düzenleniyor.

Prag’da dikkat etmeniz gerekenlerin belki de en başında geziyi yapacağınız mevsim seçimi geliyor. Prag’da iklim aynı Karadeniz kıyıları gibi yazlar serin, kışlar genellikle soğuk ve yıl boyu yağışlıdır. Prag’a biz Mayıs başında gitmeme karşın açıkçası soğuktan baya bir etkilenmiştik. Hava neredeyse 8 derece civarındaydı. Özellikle Prag gibi yürüyerek her yeri gezebileceğiniz şehirlerde şehri gezeceğiniz tarihi ve mevsimi iyi ayarlamanız gerekiyor ki gezinizden maksimum zevk alın, eğlenin.

Prag’da yıl boyu yağışa sahip bir iklim var. Haziran, temmuz, ağustos aylarında sıcaklık ortalama olarak 20-25 derece olmasına karşın eylül, mayıs gibi aylarda sıcaklık 18 derece civarında. Bu yüzden Prag gezisi için en ideal aylar bana göre yılın en sıcak günlerinin yaşandığı temmuz ve ağustos ayları. Ayrıca Prag gezisi boyunca aniden yağabilen yağmurlara karşı sokaklardan uyduruk şemsiyeler almak istemiyorsanız çantanıza ufak da olsa bir şemsiye koymanızı tavsiye ederim.

GEZİLECEK GÖRÜLECEK YERLER

Prag’da gezilecek yerler listemizin ilk sırasında UNESCO Dünya Mirasları listesinde de yer alan ünlü Old Town Meydanı geliyor. Burası Prag’ın en önemli turistik bölgesi. Meydandaki Astronomik Saat Kulesi ise en az meydan kadar turistler tarafından ilgi gören yapıların başında geliyor. Her saat başı kısa bir animasyonun yapıldığı Astronomik Saat etrafındaki yoğunluk ise gösteri zamanı çok artıyor. Prag’ın bir diğer önemli gezilecek yeri ise Old Town ve Lesser Town’u birbirine bağlayan ünlü Charles Köprüsü. Üzerinde bir çok heykeli barından köprü Vltava Nehri üzerinden muhteşem Prag manzarasını izleyebileceğiniz şehrin en güzel noktalarından. Prag Kalesi ve kale yanında bulunan St.Vitus Katedrali de Prag’daki diğer önemli yerlerden .

Bunlar dışında; Dancing House, Charles Square, Wenceslas Square, Mala Strana, Karlovy Vary, Kutna Hora, Kampa Adası, Petrin Kulesi, Masarky Tren İstasyonu ve St.Georges Bazilikası da şehirde gezebileceğiniz önemli yerlerden.

Hop On Hop Off ile Gezi Güzergahı (CITY SIGHTSEEING PRAGUE)- Yaya Gezi Güzergahı :

Kırmızı Hat (Tek Hat, başka yok):

Durak 1 : Old Town Square – Otobüs binmeden gezilecek yerler

1. Old Town Meydanı (Staromestské námestí) (Eski Fiehir Meydanı olsa gerek): Old Town Meydanı (Staromestské námestí), Prag’ın en merkezi yerinde bulunan meydandır. Ünlü Astronomik Saat, Nicholas Kilisesi ve Tyn Kilisesi, birçok ev ve saray ile mimari harikası Old Town Meydanı’nda bulunmaktadır.

(Kent Meydanında (Fiehir Meydanı), eskiden idam cezalarının infazları yapılıyormuş. Çok büyük bir meydan değil. Bu meydan ve çevresinde pek çok sokak var. Meydan, çok sayıda gotik yapı ile çevrili.)

      a.   Jan Hus Monument : Jan Hus Monument (Jan Hus Anıtı), Old Town Square’de yer alan bir anıttır. 1915 yılında dikilen anıt Jan Hus’ın 500. ölüm yıldönümü anısına yapılmıştır. 1369 doğumlu Jan Hus yaşadığı dönemde kiliseyi eleştiren ve bu nedenle fikirlerini değiştirmesi söylenen birisiydi. Bunu reddettiği için de 1415 yılında yakılarak öldürülmüştür. Ladislav Saloun tarafından tasarlanan Jan Hus Monument tamamen halkın ekonomik desteğiyle yapılmıştır. Din düşünürü, filozof ve yenilikçi Jan Hus bu anıt ile tüm dünyada unutulmaz kılınmıştır.

      b. *Kinskilerin Malikhanesi : Heykelin hemen solunda bulunuyor. Bunlar çok zengin bir aile imiş.

2.  *Opera-Stone Bell Sarayı : Stone Bell Sarayında verilen konserlerde, ünlü arya ve duetleri dinleyebilirsiniz. Opera resitallerinin yanı sıra, dünyaca tanınmış misafir sanatçıları eşsiz yorumları ile burada dinlemek mümkün. Bir kadeh şampanya bilet fiyatına dahildir. Mozart, operaların operası olarak bilinen “Don Giovanni” yi, Prag için bestelemiş

3. *Tyn Church :  Tyn Church (Church of Our Lady before Tyn, Týnský chrám), Prag’daki en bilinen kilisedir. Bu gotik kilisenin inşası 14. yüzyılda başlamış fakat ancak 1511 yılında bitirilebilmiştir. Dış mimarisinde gotik öğeler kullanılsa da Tyn Church’ın iç tasarımı barok etkileri taşımaktadır. Kilisenin önünde Tyn School adı verilen bir bina vardır ve kilise girişi buradandır. Protestan Kilisesi olan Tyn Church’un kuleleri 80 metre uzunluğundadır.

4. *Astronomik Saat (Prazský orloj) : Old Town Meydanı’nda yer alan orta çağdan kalma bir saattir. Dünyanın en eski, üçüncü astronomik saatidir. Saatin bulunduğu kulenin yüksekliği 70 metredir. Saat 1410 yılında yapılmış. Ustasının Hanuş olduğu ve saati bir daha yapmasın diye, kral tarafından, ustanın gözlerinin kör edildiği ve bunun intikamını almak isteyen ustanın, kendini saat mekanizması üzerine atarak intihar ettiği ve saatin bozulduğu rivayet ediliyor.

Saatin ilginç özellikleri var. Tam olarak ne amaçla yapıldığı bilinmiyor.  Saatin: güneşe, aya, gezegenlere ve burçlara göre ayarlanmış bölümleri var. O nedenle de astronomik saat olarak isimlendiriliyor. Ünlü gökbilimci Kopernik’in memleketinde, Illuminati ile ilgili çok şey olması doğal. Daha sonraları: farklı zamanlarda, saate dokunulmadan, saatin bulunduğu kuleye, çeşitli heykel, mask ve resim ilaveleri yapılmış. Bu güzel kule; II.Dünya Savaşı sırasında, Nazilerin top saldırılarıyla yıkılmış ve savaş bitiminde, eski orijinal haline geri getirilmiş.

Her saat başı gerçekleşen animasyon turistlerin ilgisini çekiyor. Saatin özelliği: her saat başı, iki kapak açılıyor. İki küçük pencere ortaya çıkıyor. 12 havari, pencereden başlarını göstererek geçiyorlar. Gösteri: altın yaldızlı bir horozun, uzun uzun ötmesiyle son buluyor. Saatin altında, kulenin iki yanında 4 heykel bulunuyor. Bu dört heykel: insani dört zaafı simgeliyor. Solda elinde ayna tutan adam: kibir’i, sepet taşıyan adam (Yahudi olduğu söyleniyor): hırs’ı temsil ediyor. Sağda, 2 heykel daha var. Bir tanesi: elinde fener tutan iskelet: ölümü anımsatıyor. Evet: sonuncu heykel bir Türk. Başında: sarık, sol elinde ud/mandoline benzer bir çalgı tutuyor. Saat çalarken: başını “Hayır” anlamında iki yana sallıyor. Türk heykelinin temsil ettiği kavram konusunda, iki farklı açıklama var. Ama ikisinin de anlamı olumsuzluk yüklü. Kimilerine göre: inadı temsil ediyor (başını hayır anlamında iki yana salladığından), kimilerine göre ise zevk ve sefayı (elindeki çalgıdan) temsil ediyor. İlk önce, saatin solunda bulunan iskelet elinde bulunan ipi çeker. Sol elinde ise ters çevirdiği bir kum saati hayati simgeler. Bu bölümün sonunda, horoz öter ve çan çalar.

5. *Stare Mesto Mahallesi :  Prag’ın en etkileyici mahallesi. Buraya Karl Köprü tarafından ulaşabilirsiniz. Bu yol; Kraliyet yolu, yani Kralovska cesta. Bohemya kralları, taç giyme töreninde bu yolu kullanıyorlarmış. Yol, Prag kalesi ile kentin kapıları arasında uzanıyor. Bu bölge trafiğe kapalı. Nove Mesto mahallesine göre, daha güvenli. Kararmış gotik tarzda kiliseler, barlar ve evlerin arasında dolaşırken, boynunuzu ileri uzatmaktan çekinmeyin. Burada herhangi bir tehlike ile karşılaşma olasılığı yüksek değil.

Evet, bu mahalle, aynı zamanda başlıca turist otobanıdır. Bu nedenle bu bölgede gezerken, yan kesicilere özellikle dikkat edin. Bölgenin merkezi eski Fiehir Meydanı (Old Town). Sarı, krem rengi ve nane yeşili binalarıyla, buraya bir düğün pastası görüntüsü yansıtılmış. Seyyar satıcılar ve genelde pek de yetenekli olmayan sokak sanatçılarıyla dolu bir alan.

6. *Clementınum : Clementinum, Prag’da yer alan tarihi bir bina kompleksidir. Clementinum’da son zamanlara kadar Ulusal Üniversite ve Teknik Kütüphane ve Şehir Kütüphanesi bulunmaktaydı. 1232 yılında inşa edilen Clementinum, Old Town’daki en büyük ve en eski bina kompleksidir. Charles Bridge yakınında bulunmaktadır. İçerisindeki en önemli noktalar şunlardır: Mirror Chapel, Baroque Library Hall, Astronomical Tower, St. Salvador and St. Clement’s Church.

7. *Charles Bridge : Charles Bridge (Karluv most), 14. ve 15. yüzyıllarda inşa edilmiştir ve şehirdeki en eski köprüdür. Köprünün inşaatına; Çek mimarisinin ustalarından, Otto tarafından başlanmış, ancak, Kral Charles IV’ün baş mimarı olan Peter Parler tarafından, 1357 yılında bitirilmiştir. O dönemde, süsleme olarak yalnızca birkaç haç kullanılmış.

Çekler, bu köprüye: Karluv Most diyorlar. Şehrin kalbi. Astronomide, dönemin en ileri milletlerinden biri tarafından yapıldığı için olsa gerek; köprünün en büyük özelliği, yapımında astronomiden yararlanılması. 1 3 5 7 9 7 5 3 1 düzeni göz önüne alınmış ve köprünün inşaatı için, ilk taş; 1357 yılında, 9’ncu ayın, 7’nci günü, saat: 05.31’de konulmuş. Ne kadar doğrudur bilmiyorum, böyle olduğunu söylüyorlar.

Üzerinde bulunan 30 heykel ise; Katoliklerin baskısıyla, daha sonraki yıllarda; 1683 ile 1928 yılları arasında, yine astronomi göz önüne alınarak, çeşitli aralıklarla yerleştirilmiş. Günümüzde, bu heykellerin çoğu kopya. Çünkü: şehrin, geçen yıllarda yaşadığı kötü hava koşulları, heykellere büyük zararlar vermiş. Şu anda: 75 heykel bulunuyor. Bunlardan 8 numaralı olanı, John Nepomuk heykeli. Bu şahıs yaşadığı dönemde, rahip olarak görev yapıyormuş. Bir gün; güzeller güzeli kraliçe, günah çıkarmak için bu rahibin yanına gelir. Bunu duyan kral Wenceslas, kraliçenin aşk konusunda itiraflarda bulunduğundan emin olarak, rahibi yanına çağırttırır ve kraliçenin konuşmalarını kendisine aktarmasını ister. Rahip, tanrı huzurunda verdiği sözü bozamayacağını ve bu konuda tek bir kelime bile etmeyeceğini söyler. Bunun üzerine sinirlenen kral, rahibi köprüden nehire attırır. İşte, tam rahibin nehre atıldığı yerde, bir hale oluşur ve bugün heykel üzerinde bulunan hale, o olayı hatırlatmak için yapılmıştır. Evet, burada bir dilek tutup, haç ya da hale’ye dokunursanız, dileğinizin gerçekleşeceği söylentisi var. Bu tunç heykel, sürtünmeden dolayı gıcır gıcır olmuş ve parlıyor.

Heykellerden biraz daha söz etmek istiyorum. Köprünün, kale yakasındaki ilk heykel bir küme insanı temsil ediyor. En altta, zindan içinden kurtarılmayı bekleyen insanlar görülüyor. Zindanın yanında, ayakta sarığı, kalın sarkık bıyığı, belinde palası, sırtında kamçısı, göbekli cepkeni, uzun kaftanı ile, bir “yeniçeri “ duruyor. Yeniçerinin üstünde, başında haç bulunan bir geyik ve en tepede “kurtarıcı aziz şövalye” heykeli bulunuyor. Heykelin yapım yılı 1854. Osmanlı, artık “hasta adamdır”, Aziz Şövalye ise kılıcı ile, yeniçerinin tepesindedir. Bizi nasıl görmek istiyorlarsa, öyle betimlemişler. Halbuki, Osmanlı Prag’a hiç gelmedi. Ama demek ki ünü yayılmış.

Köprünün ilk yapımında taşları birleştirmek için, yumurta akı kullanılmış. Boyu 515 metre, yüksekliği 10 metre. Köprünün Kampa adasına inen merdivenleri ayrı güzellikte.

Köprü çıkışında: güzel bir kule var. Üzerine çıkmak için, merdivenleri dön dön bitmiyor, ama üzerinden harika fotoğraflar çekmeniz mümkün. Kulenin üstünde, sağda işkence aletleri müzesi bulunuyor.

Özellikle: ilkbahar ve yaz aylarında, turistlerin ve yöre halkının en çok gittiği yerlerden biri, bu köprü. Muhteşem bir manzara izleyebilirsiniz. Köprü üstünde yürüyüş yapabilirsiniz. Güneşli günlerde, köprü üstünde, hediyelik eşya satanlar, kukla oynatanlar, müzisyenler ve ressamları görmek mümkün. Bir yanda köprünün bir yerlerinde çalmakta olan keman sesini duyarken, diğer yanda da, polka müziğini işitebilirsiniz. Ayrıca burada ilginç gösteriler de görebilirsiniz. Örneğin: bir adamın, iki düzine bardakla çaldığı, klasik müzik konseri dinlemeniz mümkün. Köprü, akşamları aydınlatılıyor. Aydınlatılmış hali ile daha bir başka güzel. Fırsat bulursanız, köprüyü akşam saatlerinde de gezin, görün.

(Karl Köprüsünü geçtikten sonra: Stare Mesto mahallesine ulaşacaksınız)

8. *Rudolfınum : Rudolfinom, Vlatava Nehri kıyısında bulunan bir müzik oditoryumudur. Neo Rönesans tarzında inşa edilen Rudolfinom Jan Palach Meydanı’nda bulunmaktadır. 1876 – 1884 yılları arasında inşa edilmiştir. National Theatre’dan sonra Prag’daki en önemli neo Rönesans yapıdır. Rudolfinom, günümüzde Çek Filarmonik Senfoni Orkestrası’na ev sahipliği yapmaktadır. Orkestra yıl boyunca Dvorak Hall’da klasik müzik konserleri vermektedir.

9. *St.Agnes Of Convent  :  Convent of St. Agnes (Svatá Anezka Ceská) Avrupa’daki en eski manastırlardan biridir. Çek Cumhuriyeti’ndeki en eski gotik bina olan Convent of St. Agnes, Kral Wenceslas I’in kız kardeşi St. Agnes tarafından 1231 – 1234 yılları arasında yapılmıştır. Yapılış amacı fakir kadınlara bir ev olmasıdır. Convent of St. Agnes aslında bir bina kompleksidir. İçerisinde iki tane bina bulunur. Biri fakir kadınlar için diğeri Fransiskan rahipler içindir. Convent of St. Agnes günümüzde Ulusal Galeri (National Gallery) tarafından kullanılmaktadır.

10. *Old – New Synagouge :  Old New Synagogue Prag’da bulunan Avrupa’nın en eski sinagogudur. 1270 yılında gotik tarzda inşa edilen Old New Synagogue, hala aktif olarak kullanılmaktadır. Old Town’da Yahudi kesiminde bulunan Old New Synagogue sadece 1942 – 1945 yılları arasında kullanılamamıştır. Yahudi Birliği’ne üye olan sinagogda düzenli ayinlerin yanı sıra dini törenler de düzenlenmektedir.

11.  *Jewish Quarter (Yahudi Mahallesi) :  Yahudi mahallesinde ilk dikkati çeken Naziler bölgeye gelmeden önce doğal nedenlerden ölmüş olan Prag’lı sanatçı Franz Kafka’nın anısına dikilen bir heykel var. Franz Kafka, burada yaşamış. Aslında Alman Yahudisi. Heykel, İspanyol Sinegogu’nun önünde bulunuyor.

Burada *Stranova Sinegogu var. Parizska ve Cervena caddelerinin kesiştiği noktada bulunuyor. Tuğla yapılı erken gotik mimari özelliklerini taşıyan eski bir yapı. Güzel görünümlü bir sinegog. Mahalleyi ikiye ayırıyor. Bahçesinde “Bilek” tarafından yapılmış bir “Musa” heykeli var. Bu sinegog 700 yıl boyunca, Prag’ın Yahudi topluluğunun ruhani merkezi olmuş.

Ayrıca Yahudi Belediye Sarayı var, günümüze sağlam olarak ulaşmış. *Zidovska Radnice olarak isimlendirilen bu yerde karekteristik kulubesi ve bunun üzerinde bulunan İbranice dilindeki saat, dikkat çekiyor. 16’ncı yüzyıl sonlarında yapılmış olan bina, daha sonraları Yahudi bölgesi Belediye Başkanı olan Mordechai Maisel’in topladığı yardımlar ile 1763 yılında tamir ettirilmiş ve bugünkü rococo sitilini elde etmiş. Buradaki saat kulesinin ibreleri, saat yönünün tersine hareket ediyor.

Eski Yahudi Mezarlığı. Sizi çok etkileyecek bir yer. Dünyadaki en eski Yahudi mezarlığı.

15’nci yüzyıldan kalma. 1787 yılına kadar kullanılmış. En eski mezar 1439 tarihli Avigdor Kara, en yenisi ise 1787 tarihli Mozes Bacek’e aittir. Mezarlıktaki, en ünlü mezar ise Rabi Low ya da gerçek adıyla, Jehuda ben Becalel’e aittir. 1975 yılında, çok sıkı bir çalışma ile, tüm mezar taşları restore edilmiştir. Yahudiler, getto dışına gömülemediklerinden: 100 bine yakın ceset, buraya gömülmüş.

Mezarlıktan Pinkas Sinegogu’na geçiliyor. Burada, iç mekan duvarında Bohemya ve Morovya’da soykırımda öldürülen 80 bin Yahudi’nin ismi yazılı. Ayrıca bu sinegog’da bir sergi daha var. Girişin hemen yanında, neo-romanespue tarzında, 1906 yılında inşa edilen salonda, soykırım sırasında, Terezin Toplama Kampında tutulmuş Yahudi çocuklarının yaptıkları resimleri içeriyor. Yalnız bu sergileri görmek ücretli.

12. *Josefov :  Josefov, Prag’da yer alan bir yerleşim birimidir. Old Town Square ile Vlatava Nehri arasında yer alan Josefov’ın tarihi 13. yüzyıla kadar gider. Bu dönemde Yahudi Birliği şehirde sorunlar yaşamaya başlamıştı. Yüzyıllar içerisinde Josefov nüfusu daha fazla olan bir ghetto haline dönüştü. 18. – 19.yüzyıllarda yapısal değişikliğe de uğrayan Josefov, günümüzdeki görünümünü bu dönemde yapılan değişikliklere borçludur.

 (13.  *Kafka Cafe :  (Manesüv  köprüsünün sol yakasında *müzesi, sağ yakasında *cafesi var) Kentin sayısız kafelerinden biri. Ancak, en çok ziyaretçi alan mekanlardan. Ünlü yazar Franz Kafka’nın babası tarafından geçmişte işyeri olarak kullanılan bir mekan. Bugün, neredeyse, küçük bir müze gibi.

Meydanın çevresindeki sokaklara girebilirsiniz. Bu sokaklarda bir çok sokak ve bu sokaklarda güzel kuleler ve binalar var. Ayrıca mağazalar var. Bu mağazalarda Bohemya cam işçiliği örneklerini bulabilirsiniz. Ancak, bu sokaklardaki mağazalar, turistler için biraz pahalı. Özellikle “Paris caddesi” isimli bir cadde var.)

14.  *Parizka Caddesi :  Masallardan çıkmış gibi bir yer. İki tarafı da kuleli binalarla bezenmiş bir bulvar düşünün. Tüm meşhur moda firmalarının dükkanları burada ve camekanları, muhteşem süslemelerle ziyaretçilerini bekliyor. Eva Herzigova, Karolina Kurkova gibi ünlülerin fotoğrafları, camekanları süslüyor.

15. *Karolınum :  Carolinum, Old Town’da bulunan bir bina kompleksidir. Carolinum gotik tarzda inşa edilmiş bir yapıdır. Charles Üniversitesi’ne ev sahipliği yapan Carolinum içerisinde Merkezi Avrupa’nın en eski yurtlarından biri bulunmaktadır. Yurt, adını İmparator Charles IV’den almaktadır. Charles Üniversitesi 1348 yılında kurulmuştur. Başta merkezi bir binası olmayan üniversite bünyesinde sonrasında birçok kısım inşa edilmiştir.

16. *Estates Theatre :  Estates Theatre Prag’da bulunan tarihi bir tiyatrodur. 1781 yılında, Frantisek Antonin Nostic’in emriyle yapılmıştır. (1783 yılında açılmıştır). Neo klasik tarzda inşa edilmiştir. Avrupa’nın en güzel tiyatrolarından sayılan Estates Theatre, Mozart’ın Don Giovanni operasını tanıttığı yer olarak da bilinmektedir.  Wolfang Amadeus Mozart’ın operalarını performe ettiği tiyatro binalarından bir tek bu ayakta kalmıştır. Mozart; Prag’ı sevmişti. Ünlü besteci Figoru’nun Düğünü adlı eserini, bu şehirde yazmış ve bunun üzerine tiyatro yönetmeni opera yazmasına izin vermişti. Sonuç olarak da ortaya Don Giovanni operası çıkmıştır. Estates Theatre’ın Carl Maria von Weber, Angelica Catalani, Niccolo Paganini gibi ünlü isimlerle bağlantısı vardır. Günümüzde birçok opera, bale ve tiyatro oyunu burada izlenebilir.

Tiyatro binası: 1984 yılında, yönetmen Milos Forman tarafından Amadeus filminin çekimleri sınasında Don Giovanni sahnesi için de kullanılmıştır. Ve film için ayrılan bütçenin bir kısmı da tiyatronun onarımı için harcanmış. Uzun yıllar kapalı kalan tiyatro binası, onarıldıktan sonra halka açılmış.

Durak 2 : Masarykovo Nádrazí  - Otobüs binmeden gezilecek yerler

17. *Jındrısska Tower : Jindrisska Tower gotik dönemden kalma bir kuledir. 1472 – 1476 yılları arasında inşa edilen Jindrisska Tower inşa edildiğinden bugüne birçok kez yenileme çalışması geçirmiştir. Jindrisska Tower’ın en üst kısmı, panoramik Prag manzarasını izlemek için uygun bir yerdir. Burdan Wesceslas Meydanı ve Ulusal Müze görünebilir. 6. Katında Prag kuleleri ile ilgili bir sergi ve hediyelik eşya mağazası bulunmaktadır. 7. ve 8. katında da akşam yemekleri için ideal bir restoran bulunmaktadır.

18. *Powder Tower (Prašná brána) : Powder Tower (Prašná brána) Prag’ın en eski şehir kapılarından biridir ve gotik bir kuledir. Şehrin sembollerinden olan Powder Tower, Old Town’da bulunmaktadır. 1475 yılında yapılan kule şehirdeki on üç kapıdan biridir. Powder Tower’ın inşası başladığında saraya bağlantılı şekilde yapılıyordu. Fakat Kral Vladislav Jagenllonsky Prag Kalesi’ne taşınınca bu durum değişmiştitr. Şehir büyüdükçe önemini yitiren Powder Tower 17. yüzyılda barut deposu olarak kullanılmıştır.

19. *Munıcıpal House (Obecní dum) : Municipal House (Obecní dum) Prag’da yer alan bir kültür merkezi ve konser salonudur. 20. yüzyılın başında yeni sanat tarzı ile inşa edilen Municipal House’ın iç kısmı iyi korunmuştur. Bu alan aslında 1383 yılında Kral Wenceslas IV’ye ev sahipliği yapsın diye yapılmıştır. Sonrasında askeri akademi olarak kullanılmış 1903 yılında da yıkılmıştır. Bunun üstüne 6 yıllık bir çalışma sonucunda 1911 yılında Municipal House yapılmıştır.

Durak 2 : Masarykovo Nádrazí’den  otobüse biniyoruz. Durak 3 : Mala Strana’da iniyoruz.

Durak 3 : Malá Strana

20. *Wallensteıns (Valdstein) Palace :  Wallastein Palace 17. yüzyılda (1624 – 1630 yılları arasında) 30 yıl savaşlarının en önemli generallerinden Albrecht von Wellenstein için inşa edilmiş barok tarzdaki bir (ilk barok saray) binadır. 23 odası ve etkileyici birçok bahçesi bulunan Wallastein Palace, Mala Strana’da bulunmaktadır. Yapı, günümüzde konserlere ve resmi kutlamalara, ayrıca Çek Senatosu’na ev sahipliği yapmaktadır. Saraya giriş ücretli ancak bahçeleri ziyarete açık ve ücretsizdir. Bahçelerde bulunan çeşmeler ve heykelleri görebilirsiniz.

21. *Lesser Town Square (Malostranske namesti-Mala Strana mahallesinin kalbi) : Lesser Town Square, önemli bir meydan. Mala Strana’da yer alıyor. 1257 yılında kurulan meydan o zamandan beri önemli bir nokta olmuştur. Lesser Town Square’da bulunan en popüler yer St. Nicholas Church’dır. Meydanın her tarafında barok ve Rönesans tarzında inşa edilmiş binalar bulunmaktadır. Meydana gelen bir yangın sonucu Rönesans tarzındaki evlerin çoğu zarar görünce meydan daha barok ağırlıklı olmuştur.

22. *St Nıcholas Church (Lesser Town) : St.Nicholas Church (Kostel svatého Mikuláše ) meydanın ve Mala Strana’nın en belirgin yapısıdır. Aynı zamanda Prag’ın en önemli barok tarz kilisesidir. Yapımına 18’nci yüzyılın ilk yıllarında başlanan kilise, 1756 yılında tamamlanmıştır. Kilisenin mimarları Kinsky Sarayının da tasarımını yapmış olan Krystof Dientzenhofer ve kilisenin Prag manzarasının önemli bir öğesi olan kubbesini tamamlayan oğlu Kilian Ignac Dientzenhofer’dir.

Yeşil renkli kubbesi ve yine yeşil olan 80 metre yüksekliğindeki çan kulesiyle, Aziz Nikolaus Kilisesi, günümüzde müzik etkinliklerine de ev sahipliği yapmaktadır. Saint Hicholas (Noel Baba) yolcuların, kadınların ve çocukların koruyucusu idi. Bugün de, Çek Cumhuriyetindeki büyük bir azizdir. Noel Baba, her yıl 6 Aralık tarihinde, kızağını çekerek, caddelerde dolaşır ve çocuklara geçen yıldan memnun kalıp kalmadıklarını sorar. Bugün, aynı zamanda, Hollowen ve Christmas’ın birleşimidir.

Mozart’ın Prag’da kaldığı sürede, orgunda bazı eserler çaldığı bu kilise, Mala Strana’nın görülmesi gereken yerleri arasında.

(23. *Mala Strana Mahallesi : Prag kalesinin kurulması üzerine, kalenin ihtiyaçlarını karşılamak için, tüccarların ağırlıklı olarak yerleştiği Mala Strana mahallesi kurulmuştur. Kral IV.Karl, zamanında sınırları genişletilen Mala Strana, Kalenin savunmasında oynadığı önemli rol gereği, surlarla çevrilmiştir. Kral’ın daveti üzerine, bölgeye ağırlıklı olarak Alman tüccarlar ve zanaatkarlar yerleşmiştir. Burada kurulan ilk mahalle büyük bir yangında ciddi hasar gördükten sonra, yeniden yapılandırılmıştır. Özellikle, 17’nci yüzyılda yapılmış çok sayıda Rönesans ve barok tarzı kiliseler ve malikhaneler bulunur. Bu yapıların çoğu, günümüze dek korunmuştur. 10 ve 11’nci yüzyılda, Prag’ın en önemli şehri olan Mala Strana, daha sonra Stare Mesto’nun gölgesinde kalmıştır. Kalenin eteklerine kurulan Mala Strana, Vitava Nehrinin batı kıyılarına kadar uzanır. Karl Köprüsü ile, Stare Mesto Mahallesine bağlanır. Genelde şehri gezmeye gelenler, öncelikle Stare Mesto’yu gezerler. Karl Köprüsünden geçip, Mala Strana’yı gezer ve buradan da, Nerudova Caddesini kullanarak Prag Kalesine tırmanırlar.

Önceleri pazar yeri olan Mala Strana Meydanı, bölgenin kalbinin attığı yerdir. Barok yapıların süslediği meydanda gotik iç mekanlarıyla ufak hediyelik eşya ve el sanatları dükkanları, Çek biralarını tadabileceğiniz publar, caz barlar ve kafeler bulunuyor. Bölgeyi dolaşabileceğiniz tramvayın ilk durağı da meydandadır. Evet: Mala Strana (küçük mahalle): dolambaçlı sokakları ve sıra sütunları ile, Prag kalesinin önünde uzanıyor. Bu sokaklar otantik, yıkık-dökük duvarları ve küçük pub’ların kış geceleri sıcak şarap sundukları, karanlık köşeleriyle, kendi bütünlüğüne sahip. Semtin kalbinde, Barok saraylar ve Rönesans evleriyle çevrili canlı bir meydan var. Meydanın ismi: Malostranske mamesti. Burada: saklı gotik iç mekanlar ve mahzenler görülüyor. Kırsal bir havaya sahip el sanatları dükkanları, caz barları ve çayhaneler var.

En ortada ise: devasa kubbesi ve çan kulesiyle, geç barok dönemine ait, anıtsal: St.Nicholas kilisesi var.)

24. *Vrtba Garden : Vrtba Garden Avrupa’daki en büyük ve güzel barok bahçelerden biridir. Petrin Hill’de bulunan bahçe 1720 yılında Jan Josef tarafından yapılmıştır. İtalyan tarzında inşa edilen Vrtba Garden’ın inşası 5 ıl sürmüştür. Birkaç kattan oluşan bahçe birbirine merdivenler ile bağlıdır. Bahçe, Vrtba Palace’ın arkasında bulunmaktadır. Karmetliska caddesinden yürüyerek ulaşılabilir.

25. *Church Of Our Lady Vıctorıous :  Church of Our Lady Victorious (Child Jesus of Prague) kilisesinin tarihi Prag şehrinin kendisi ile ilgilidir. Dış tasarımı barok tarzdadır. Aslında Prag’da bu tarzda inşa edilen ilk kilisedir. 1613 yılında Giovanni Maria Filippi tarafından yapılmıştır. Orijinal adı “the Holy Trinity” (Kutsal Üçlü) dir. 1620 yılında bir zafer armağanı olarak Karmelitler’e verilmiştir ve bugün gördüğümüz şekilde yenilenerek Church of Lady Victorious adı verilmiştir.

26. *Kampa Island :  Kampa Island, Vlatava Nehri üstünde bulunan en büyük adadır. Kampa Island üzerinde en çok ziyaret edilen nokta Museum Kampa adındaki modern sanat müzesidir. Prag’daki en güzel yerlerden biri olan Kampa Island’a Charles Bridge’den kolaylıkla bir merdivenle ulaşılabilmektedir. Vlatava Nehri yakınında güzel zaman geçirmek ve bu atmosferin tadını çıkarmak için Kampa Island bulunmaz bir seçenektir.

(27. *Charles Bridge  : 7 ‘ ye bak.)

28. *Old Town (Lesser Town) Brıdge Towers : Old Town (Lesser Town) Bridge Towers’un *birisi Charles Bridge, *diğeri Lesser Town (Mala Strana)’da bulunur. Old Town Bridge Tower, Charles Bridge’ın sonunda bulunan bir kuledir. 14. yüzyılda inşa edilen bu kule siyah mimar Peter Parler tarafından tasarlanmıştır. Gotik tarzda inşa edilen Old Town Bridge Tower’ın Avrupa’daki en güzel köprü kulesi olduğu söylenmektedir. 64 metrelik kulenin doğu ve batı ön yüzlerinde heykel süslemeleri bulunmaktadır. Fakat batı yüzündekilerin bir kısmı 1648’de savaş sırasında zarar görmüş ve daha sonra çıkarılmıştır.

Lesser Town’da bulunan kule ise 15. yüzyılda inşa edilmiştir. İnşasında Old Town Bridge Tower’dan esinlenilmiştir. Lesser Town Bridge Towers’ın diğeri Judith Tower’dır. Prag Köprüsü’nün kalan tek kısmı olan Judith Tower, 1342 yılında sel felaketi nedeniyle zarar görmüştür.

(*29.  Kafka Muzeum : )

Durak 3 : Mala Strana’dan  otobüse biniyoruz. Durak 4 : Prague Castle’de iniyoruz.

Durak 4 : Prague Castle

30. *Royal Garden (Královská zahrada) :  Royal Garden (Královská zahrada) Prag Kalesi’nde bulunan kraliyet bahçesidir. 16. yüzyılda kalede yaşayanlar için oluşturulan bahçe ancak 2002 yılında ziyarete açılmıştır.

31. *Prag Kalesi (Prazský hrad) :  Prag Kalesi dünyadaki en büyük tarihi kaledir. Guinnes Rekorlar kitabına göre dünyanın en büyük antik kalesi olarak tescillenmiştir. 870 yılında inşa edilmiş, sürekli olarak üzerine yapılan eklemelerle kale geliştirilmiştir. Bir kaleden daha fazlasını içinde barındıran yapı 14’ncü yüzyıla kadar, bir saraya, kiliselere ve manastırlara ev sahipliği yapmış ve 1541 yılında çıkan bir yangında büyük hasar görmesi üzerine, büyük bir yenilemeden geçmiştir. Rönesans tarzı mimariyle yenilenen kale, 14’ncü yüzyılda, Avusturya-Macaristan İmparatorluğunun kalbinin attığı yer haline gelmiştir. 17’nci yüzyıla kadar, sürekli olarak yenilenen kale, her dönemin mimari akımlarının izlerini taşımaktadır. 17’nci yüzyılda, İmparatorluğun başkenti değiştirmesi üzerine, kale önemini yitirmiştir. 1920’lerde, Çekoslovakya’nın bağımsızlığını kazanmasıyla, kale ve içerisindeki yapılar, genel bir onarımdan geçirilmiş ve Çek Cumhurbaşkanlığını’nın ofisi olarak kullanılmaya başlanmıştır. Günümüzde de, hala kalenin bir bölümü, Çek Cumhurbaşkanının ofisi olarak kullanılmaktadır ve diplomatik bir önem taşımaktadır. Bunun dışında eski Bohemia kralları, kutsal Roma İmparatorları ve Çekoslavakya cumhurbaşkanlarının çalışma odaları da buradadır.

Kale, pek çok parçaya sahip. En hoş özelliği Prag ile ilgili panaromik manzaralara sahip olan birçok terasa sahip olmasıdır. Burada bir saray, baş döndüren ve sakin bir katedral, iki müze, bir manastır ve çeşitli etkileyici galeriler ve konser salonları var. Kale üç avludan oluşuyor. Bu avlulardan, atlarla sarayın üst katlarına çıkılıyormuş. İlk; iki avludan geçerek yürümeye devam ettiğinizde St.Wencesias’ın mezarının üzerine yapıldığı, St.Vitus Katedralinin sivri tepelerine ulaşacaksınız.

Deli İmparator Rudolp II (1583-1612) bu tarihi idare merkezinde, geç Rönesans döneminde, sanatçı ve simyacıları kente toplamaya başlamış. Simyacılar özellikle, kale yakınlarındaki Golden Lane Sokağında toplanmışlar. Kalenin giriş kapısında küçük çizgili kulübelerde, 2 askerle birlikte, düello yapan, iki dev titan heykeli var. Titan; Yunan mitolojisine göre, efsanevi altın çağ’da dünyayı yönetmiş olan güçlü tanrı ırkıdır.

(Çek Cumhuriyetinde, günümüzde zorunlu askerlik hizmeti olan bir ordu yok. Ordu profesyonel. Cumhurbaşkanı rezidansı önünde nöbet bekleyen askerlerin üzerindeki üniformalar “Amadeus” filminin Oscar ödüllü tasarımcısı tarafından hazırlanmış. Zaten, o film, Prag’da çekilmiş.)

32. *Prague (Castle) Pıcture Gallery :  Prague Castle Picture Gallery bir sanat galerisidir. İmparator Rudolph II’nin ünlü resim koleksiyonlarına ev sahipliği yapmaktadır. Resim galerisi içerisinde Titian, Aachen ve Rubens gibi ünlü isimlerin yüzden fazla eseri görülebilir. Nisan – Ekim arasında 09.00 – 18.00 ve Kasım – Mart arasında 09.00 – 16.00 saatlerinde ziyaret edilebilir. Prague Castle Picture Gallery 22 ve 23 nolu tramvayla ile ulaşılabilir.

33. *Old Royal Palace : Old Royal Palace, Prag Kalesi’nde yüzyıllarca Çek idarecilerine (Bohemya prenslerine ) ev sahipliği yapan saraydır. 12. (9.) yüzyılda inşa edilen Old Royal Palace zaman içerisinde birçok kez tamir geçirmiştir. Gotik ve Rönesans mimari tarzlarını birleştiren saray içerisinde görülecek birçok önemli kısım bulunmaktadır. Günümüzde, sarayda görülebilecek en eski kalıntılar Romanesk döneme aittir. Romanesk mimarinin yanı sıra Gotik ve Rönesans mimarisinin de etkisinin görülebileceği gibi, Eski Kraliyet Sarayı’na yapılan en önemli ekleme Ladislav Salonudur (Vladislav Hall). 1502 yılında tamamlanan salon, yapıldığı dönemde sütunlarla desteklenmeyen ve sivil amaçlara hizmet etmek için yapılmış en büyük salondur. Günümüzde de, bu salonun kaburgalı tavan örtüsü ve geniş açıklığı, Gotik dönemin en güzel örneklerinden biridir. 16’ncı yüzyıldan itibaren, salon taç giyme törenlerine, şövalye turnuvalarına, eğlencelere ve değerli eşyaların satıldığı pazarlara ev sahipliği yapmıştır. At sırtındaki şövalyeler, salona hafif eğimli merdivenlerden girerlerdi. Bu merdivenler, günümüzde turistler tarafından sarayı gezmek amacıyla kullanılıyor. Salon günümüzde, Çek Cumhurbaşkanlığı yemini, devlet törenleri ve sergiler gibi etkinliklerde kullanılmaktadır. Salonun güneyindeki gözlem galerisinden, muhteşem Prag manzarasını izleyebilirsiniz.

Vladislav Hall dışında, All Saints Church de görülmesi gereken bir başka noktadır.

34. *St. Vıtus Cathedral :  St. Vitus Cathedral (Katedrála svatého Víta) Prag’daki en önemli ve en büyük kiliselerden biridir. Prag Kalesi içerisinde bulunan katedral, eski Prag Krallarının mezar yeri olarak da kullanılmaktadır.

Katedral oldukça ürkütücü bir yapıdadır. Prag piskoposluğunun, başpiskoposluğa yükselmesi üzerine, Kral IV.Karl, katedralin yapımını başlatmıştır. 1344 yılında yapımına başlanan katedralin tamamlanması, yaklaşık 600 yıl sürmüştür. Kral, IV.Karl, katedralin, Fransız gotik yapılarına benzemesini istediği için, Fransız bir mimar’ı Prag’a davet etmiştir, fakat katedral tamamlanamadan Fransız mimar, hayatını kaybetmiştir. Bunun üzerine, Alman bir mimar ve oğulları, katedralin yapımını devralmışlardır. Prag’ın geçirdiği sıkıntılı yıllar ve şehirde devam eden diğer çalışmalar, katedralin yapımında aksaklıklara neden olmuş ve katedral, ancak 1929 yılında tamamlanabilmiştir. Katedralin uzunluğu 120 metre ve genişliği 60 metredir.

Katedralin bugünkü giriş kapısı batı kapısıdır. Ama, 19’ncu yüzyıla kadar giriş için güney kapısı kullanılıyormuş. Altın taçkapı diye bilinen, güney kapısı, Venedikli sanatçılar tarafından yapılan “Son Yargı” mozaiği ile süslenmiş. Cam ve doğal taş parçacıkları ve altın yaprakları kullanılarak yapılan mozaik, katedralde görülmesi gereken yerler arasında. Katedralin duvarları boyunca uzanan şapeller, yapının görkemine dikkat çekmektedir. Bu şapeller arasında en önemlisi Aziz Vaclav Şapelidir. Prensin lahiti için gotik tarzda, bir odada tasarlanmıştır. Duvarlarda, Kral Vaclav’ın hayatının resmedildiği freskler, pahalı taşlar ve altın yapraklar dikkat çekmektedir. Şapelin arkasında bir oda da, Kraliyet mücevherlerine ayrılmıştır. Çek kraliyet tacının da içinde bulunduğu mücevherler, yalnızca önemli resmi günlerde ortaya çıkarılıyor. Ayrıca katedralin en alt katında Çek tarihinin en önemli kral ve prenslerinin lahitleri ( 4.Karl, 2.Rudolf gibi) de bulunuyor.

Katedralde, günümüzde hala ayinler düzenleniyor. Bu ayinler sırasında, katedrale ziyaretçi sokmuyorlar.

35.  *Mihulka Barut Kulesi (Praşna Vez Mihulka) :  Hradcany bölgesindedir. Bu kule, 15’nci yüzyıl sonlarında, kalenin kuzey surlarının bir parçası olarak yapılmış ve daha sonra barut deposu olarak kullanılmıştır. 20 metre yüksekliğindeki kule’de, simya çalışmaları için de bir oda yapılmıştır. Kule 1982 yılında bu yana simya, ortaçağ sanatı, astronomi ve savaş tarihi gibi sergilere ev sahipliği yapmaktadır.

Barut kulesinin yakınında, 1781 yılına kadar hapishane olarak kullanılan ve adını buradan kalan bir mahkumdan alan Dalibor Kulesi (Daliborka) görülebilir.

36.*St. George’s Basılıca :  Bir diğer önemli dini yapı St. Georges. St. George’s Basilica (Bazilika Sv. Jirí), Prag’daki en eski bazilika ve sarayın da ilk kilisesidir. Bazilika, Vratislaus I tarafından 920 yılında inşa ettirilmiştir. . St. George’s Basilica adından da anlaşılacağı üzere Aziz George’a adanmıştır. Bazilika, St. Benedictine St. George’s Abbey’in eklenmesi ile 973 yılında genişletilmiştir. Ancak, daha sonraları yangınlar ve yıkımlar sonucu pek çok değişikliğe maruz kalmıştır. Bugünkü kırmızı, krem renkli dış cephesi, erken dönem barok mimarisinin eseridir.

Bazilika, günümüzde Ulusal Bohem Sanat Galerisi’nin bir parçasıdır  ve Bohemya’nın Gotik ve Barok dönemlerine ait sanat eserleri  burada sergilenmektedir. Ayrıca, bazilikada, zaman zaman klasik müzik konserleri de düzenleniyor. Burası Prag’daki en üst düzey papaz’ın rezidansı olarak da kullanılıyormuş.

Basılıcanın bulunduğu sokakta, ayrıca  yalnızca sahibelerin kaldığı bir kilise-manastır tarzı yapı daha var. Yol üzerinde Eiffel kulesinin, birkaç boy ufağı bir yapı ile de karşılaşacaksınız.

37.  *Toy Museum Hracek (Oyuncak Müzesi) :  :  Prag kalesinden şehre inilen yol üzerinde bulunan çok güzel bir müze. Giriş ücretli. Müze girişinde “Star Wars” filminde kullanılan tiplerin oyuncakları var. Müze çok zengin ve göz alıcı. Eski daracık ahşap merdivenlerden tırmanarak üst kata çıkın. Birçok oyuncak göreceksiniz. Müzenin en ilginç kısmı Barbie koleksiyonu. İlk Barbie’den günümüze yüzlerce bebek yan yana, camekanların arkasında, rengareng dizilmiş. Bu bebeklere bakınca, onyıllar boyu, modanın nasıl değiştiğini anlamak mümkün. Çıkışta, müze mağazasından, alışveriş yapabilirsiniz.

38.  *Hradcany Meydanı (Hradcanske Namesti) :  Kale inşa edildikten sonra, kralın hizmetinde çalışan insanların yaşamaları için, kalenin yanına yeni bir yerleşim yeri kurulması gerekmiş ve bugün Hradcany Bölgesi olarak bilinen yerleşim, Prag kalesinin ana giriş kapısının hemen karşısındaki açıklık alana kurulmuş.

39. *Golden Lane :  Golden Lane, Prag Kalesi’nde yer alan küçük bir sokaktır. Bir efsaneye göre simyacılar Golden Lane’de metali altına dönüştürmeye çalışmışlardır. Fakat bilinen gerçek 17. yüzyılda kuyumcuların burada yaşadığı ve sokağa bu adın da  bu nedenle verildiğidir. 15. yüzyıldan kalma olan Golden Lane’de 11 tane tarihi ev bulunmaktadır. Golden Lane’e giriş ücretlidir. Fakat sadece burası için giriş bileti yoktur. Prag Kalesi bileti aldıktan sonra bu sokağı da görebilirsiniz.

40. *Schwarzengerg Palace : Scwarzenberg Palace, Prag Castle yakınında bulunan bir kaledir. En güzel korunmuş Rönesans saraylarından olan Schwarzenberg Palace, duvarlarındaki siyah ve beyaz grafiti süslemelerle ünlüdür. 1541 yılında bir yangın sonucu zarar gören saray sonrasında tekrar inşa edilmiştir. 1909 yılından sonra bir süreliğine müze olarak kullanılan Schwarzenberg Palace günümüzde National Gallery (Ulusal Galeri) tarafından kullanılmaktadır.

41. *Toscana Sarayı  (Toskansky Palace) :  Meydanın batısındadır. Erken barok mimarisi binalarındandır. 1689-1691 yılları arasında, J.B.Mathey tarafından tasarlanmıştır. Çatı katında bulunan dinsel heykeller, J.Barokof’a aittir.

42.  *Martinic Sarayı : 16’ncı yüzyıldan kalma olan bu saray, bugünkü halini 1620 yılında almıştır. Jaroslov Borita of Martinice, Ronesans dekorasyonu kullanarak sarayı yeniden dekore ettirmiş ve Martinic amblemini, girişe koydurmuştur. Saray, şu anda Prag şehri Mimarlar Odası Başkanına ev sahipliği yapmasının yanı sıra, konserlere, sergilere ve edebi çevrelerin toplantılarına da ev sahipliği yapıyor.

Meydanda görebileceğiniz en süslemeli yapı, Başpiskoposluk Sarayı’dır. Saray, yılda yalnızca bir gün, Paskalya’dan önceki Perşembe günü, ziyarete açıktır. Sarayın hemen yanında Avrupa Sanatları Ulusal Galerisi (Narodni Galerie) bulunuyor.

Bu arada meydanın tam ortasında, Meryem Ana ve Bohemya’nın 8 azizinin heykeli bulunuyor.

Hradcany Meydanı’ndan kale içine girmeden önce, bu büyüleyici şehri, yukarıdan görmek isterseniz, kale kapısının güneyinde, bir süre durup dinlenebilir ve fotoğraf çekebilirsiniz.

43  *Neruda (Nerudova) Street :  Nerudova Street, Prag Kalesi’ni Charles Bridge’e bağlayan tarihi sokaktır. Sokak ismini 19. yüzyıl Çek yazar ve gazetecisi Jan Neruda’dan almaktadır. Nerudova Street’de birçok otel, restoran ve küçük mağaza bulunmaktadır. Evlere numara vermek Prag için yeni bir özelliktir. Evler, birbirinden üzerlerindeki işaretler ile ayrılmaktaydı. Nerudova Street’de bu tarz evleri görmek mümkündür.

Buradan sonra Durak:4 ‘ten tekrar otobüse binip Durak :5 ‘ te inebilirz. Veya Durak : 5 ‘ e kadar yürüyebiliiz. Mesafe aşağı yukarı aynı.

Durak 5 : Strahov Monastery

44.  *Loreta Kilisesi :  Dış görünüşü ile dikkati çeken bu sarı-beyaz renkli, barok tarzı kilise, gezilmeye değer. Kapısından girdiğinizde, avlunun ortasında küçük bir şapel olan Santa Casa var. Bu şapelin içinde ise kucağında zenci bebek İsa’yı taşıyan, zenci bir Meryem heykeli var. Bu şapelin melekler tarafından, İtalya-Nazareth’ten Loreta’ya yani buraya taşındığı varsayılıyor. Ayrıca kalvanistler tarafından çıkarılan bir yangından etkilenmemiş olması gibi, mucizelerden söz ediliyor. Bu küçük binanın taş işlemeleri çok güzel. Bu şapeli çevreleyen Palas’ın ikinci katında; pek çok diğer mücevher ile birlikte, 6000 civarında elmas ile süslenmiş ve ortasında kocaman bir elmas bulunduğu söylenen, Monstrance mücevherinin sergilendiği bir müze var. Ayrıca Çek Cumhuriyeti hazineleri, burada sergileniyor. Saat başında; kilisenin orijinal çanının müziğini dinlemeyi unutmayın.

45.  *Strahov Monastery : Strahov Monastery 1149 tarihinde kurulan bir manastırdır. Önemli dini yapılardan biridir. Prens Vladislav II tarafından kurulan manastır Petrin Hill ve Prag Kalesi’nin arkasında bulunmakta ve tam tepede yer almaktadır. Şehirden uzak bu yerde ruhani bir ortam sağlayan Strahov Monastery, Aziz Augustine’in öğretilerini takip etmek için kurulmuştur. 1258 yılında yangından zarar gören Strahov Monastery gotik tarzda yeniden inşa edilmiştir.

Zengin bir kitaplık ile güzel bir barok tarzı içeren kilise, yüksek tavanlarındaki resimler, tavana kadar raflarda yer alan yüzlerce yıllık el yazması kitaplar ile tek kelimeyle muhteşem. Bahçesinden ise, Prag’a tepeden bakarak, en güzel resim ve görüntüleri alabilirsiniz.

Aşağıdaki iki  yere (46 ve  47 ’ye)  6.Duraktan da gidilebilir.

46. *Petrın Hill :  Petrin Hill (Petrin Tepesi) Prag’a hakim bir tepedir. Daha önce Kral Charles’ın bağı olarak kullanılan tepede yetişkinler ve çocuklara yönelik olabilecek birçok yer bulunmaktadır. Petrin Hill, bir televizyon kulesi ve *minyatür Eyfel Kulesi ile tanınmaktadır. Burada görülebilecek yerlerden biri *Mirror Maze’dir. Aynalarla dolu bir holden oluşan yapı hem yetişkinlere hem de çocuklara hitap etmektedir. Tepede ayrıca at turlarına katılabilirsiniz. Petrin Hill’deki gül bahçesi de kaçırılmaması gereken bir noktadır.

47. *Petrin Kulesi :  Bu kule orjinalinden, üç yıl sonra yapılmış. Zaten, dikkat ederseniz, kulede, Prag’daki Fransız izlerinin farkına varacaksınız. Kule; şehri kuşbakışı görebileceğiniz şekilde, bir tepenin üzerine kurulmuş. Bu noktaya teleferikle çıkmak mümkün. Ancak büyük bir park içinden, yürüyerek de çıkılabiliyor. Teleferik başında, genelde uzun kuyruklar oluşuyor. Bu nedenle kendinize güveniyorsanız, park içinden yürüyerek tırmanın. Yemyeşil ağaçlar ve çimlerle kaplı, kocaman bir park içinde, elma ağaçlarından elma kopararak çıkabilirsiniz. Manzara muhteşem, hava harika. Petrin kulesi Paris’te bulunan Eifell kulesinin, dörtte biri oranında ve onun benzeri olarak 1891 yılında bir gözlem kulesi olarak çelikten inşa edilmiş, 63.5 metre yüksekliğinde bir kuledir. Kuleye çıkmak için 299 basamak merdiven çıkmanız gerekiyor. Ancak tepeye çıktıktan sonra, tüm Prag ayaklar altında, bol bol fotoğraf çekebilirsiniz. Muhteşem bir manzara var. Petrin Kulesi’nin altında hediyelik eşya mağazası ve küçük bir kafe de bulunmaktadır.

46 ve 47’ye 5.Durakta gittiysek 6.Durağı es geçiyoruz. Değilse 6.Durakta inip buraya gidiyoruz.

Durak 6 : Strahov Stadıum

Durak 7 : Kampa Island – Bu durağı es geçiyoruz.  Veya inip ulusal tiyatroyu görüp tekrar binerek 8.Durağa gidiyoruz.

48. *Natıonal Theatre (Národní divadlo) : National Theatre Prag’ın en önemli binalarından olan tiyatro binasıdır.

Durak 8 : Hlavní Nádrazí (Maın Raılway Statıon)

49. *Natıonal Museum (Národní muzeum) : National Museum (Národní muzeum) 1818 yılında kurulmuş bir müzedir. Doğal, bilimsel ve tarihi koleksiyonları bulmayı ve sunmayı amaçlayan National Museum’un kurucusu Kaspar Maria Sternberg’dir.

Wenceslas Meydanının bulunduğu yokuşun en tepesinde bulunuyor. İhtişamlı bir müze. J.Shultz tarafından tasarlanmış. 1885-1890 yılları arasında inşa edilmiş. Binanın ana cephesi 100 metre genişliğinde. Binanın dekorasyonu, merdivenleri, galerileri ve tabii ki en önemli yeri olan kubbesi; birçok değerli sanatçının imzasını taşıyor.

Giriş katında genelde, sergiler bulunuyor. Geçmişten günümüze, dünya tarihini gözler önüne seren sergi, dünyanın tüm bölgelerinden toplanmış, mineraller ile ilgili bir sergi. Tarih öncesi Çek Cumhuriyetinin gelişimi ile ilgili bir sergi.

İkinci katta ise paleontolojik sergilerin yanı sıra, bir balina iskeletinin de bulunduğu sergi bulunuyor. Pek mükemmel bir müze değil, ücretli, girip girmemek sizin tercihinize kalmış. Burada ilginç bir özellik daha var. 16 Ocak 1969 yılında, Jan Palach, 21 yaşında bir üniversite öğrencisi. Prag Üniversitesi’nde ekonomi okuyor. Rus tanklarının Prag’a girişini protesto etmek için, kendini yakıyor. Yer, Prag’ın ünlü Welceslas (Vaclevske) Bulvarı. Ulusal Müzenin önü. Onu, 3 hafta sonra, bir adaşı daha izliyor. 19 yaşındaki üniversite öğrencisi Jan Zaljic, aynı yerde, aynı amaçla kendini yakıyor. Bulvar, Sovyetlere direnişin sembolü oluyor. Rus askerleri, bu meydanda 3 kişiden fazla gencin, bir arada bulunmasını yasaklıyor. Günümüzde Vaclevske Bulvarı, Prag’ın en modern caddesi. Köprülerin altından çok sular geçti. Jan’ların düştüğü yerde siyah bir plaket duruyor. Plakete, her gün yüzlerce insan çiçek bırakıyor. Devir değişti. Düşünceler, kavramlar değişti. Plakette Jan Palach – Jan Zaljic’in portreleri, ölüm tarihleri yazılı ve mermere yalnızca şu kazınmış.”Komünizm’in kurbanları anısına.

(Gerek yankesiciler ve gerekse burada bulunan diğer insanlar, güvenlik açısından turistler için problem yaratıyorlar. Yankesicilik yanında, kavga çıkartma olasılığı da fazlaca.)

50. *Wenceslas Square (Václavské námestí) :  Wenceslas Square (Václavské námestí), en önemli meydanlardan biridir. Prag New Town kısmının iş ve kültür merkezi olan Wesceslas Square’de birçok tarihi olay gerçekleşmiştir.

51.  *Nove Mesto :   750 metre uzunluğunda ve 60 metre genişliğinde bir meydandır. Daha çok, Paris bulvarlarını hatırlatıyor. Meydan 19 ve 20’nci yüzyıllarda, pek çok olaya tanıklık yapmış. 1848, 1918, 1948 ve son olarak Kadife Devrimin gerçekleştirildiği 1989 yılında, binlerce insan, bu meydanda toplanmış.

Meydan günümüzde mağazalar zincirleri ve sosis büfeleriyle, fahişeler ve uyuşturucu satıcıları ile anılıyor. Kültürel ve sosyal yaşamın merkezi. Ayrıca pek çok otel, mağaza, restoranlar ve kafeler buraya ayrı bir canlılık kazandırıyor. Burada heybetli ama tatsız, Ulusal Müze (Narodni Museum) var. Ayrıca: 1680 yılında, St..Wenceslas’ın at üstündeki heykeli meydana dikilmiş ve daha sonrasında da meydana ismi verilmiş.

52. *Charles Square (Karlovo namesti) : Charles Square, New Town’da bulunan bir meydandır. 70.000 metre karelik alan üstüne kurulu olan Charles Square Orta Avrupa’daki en büyük meydandır. Asıl kuruluş amacı şehre bir hayvan pazarı kazandırmaktır. Fakat daha sonra bu işlevi değişmiştir. 1348 yılında Charles IV zamanında kurulan Charles Square’ın bir kısmı 1860 larda parka dönüştürülmüştür. Günümüzde Charles Square çok merkezi bir noktadadır ve birçok metro ve tramvay hattı buradan geçmektedir.

53.  *Dancıng House (Tancící dum) :  Prag gezilecek yerler listemizdeki en orjinal yapılardan biri Dans Eden Çift görünümüne sahip Dancing House (Tancící dum). Ofis olarak kullanılan bina turistlerin yoğun ilgisini çekiyor.

-  Zizkov Anıtı :  Buradaki at heykeli, dünya üzerindeki en büyük at heykeli olma özelliğini taşıyor. Heykelin bulunduğu bölge, genellikle Zizkov adıyla anılsa da, gerçek adı: Vitkov’dur. General Jan Zizkas, bu bölgede, sayıca çok az olmalarına rağmen, imparatoru bozguna uğratmayı başarmıştır.

- *Prag Hayvanat Bahçesi (Pragu zoo) :  Prag Hayvanat Bahçesi, Prag’da 1931 yılında açılan hayvanat bahçesidir. Özellikle çocuklu aileler için eğlenceli duraklardan biridir. Yıl boyunca açık olan Prague Hayvanat Bahçesi Forbes Traveler Magazine tarafından dünyanın en iyi 7. hayvanat bahçesi olarak nitelendirilmiştir. Şehir merkezinden biraz uzak olan hayvanat bahçesine toplu taşıma araçları ile ulaşmak mümkündür. Hayvanat bahçesi içerisinde 650 tür ve 5000’e yakın hayvan bulunmaktadır.

- Belediye Binası :  Güzel ve eski bir yapı. Çeşitli resim ve heykellerle süslü ihtişamlı bir bina. 1900’lü yılların başında yapılmış. Binayı çevreleyen resimlere bakınca, adamların restorasyona verdikleri önem görülüyor.

- Pansky Dum  :  Ev, 1750 yılında Kont Kinsky emriyle yaptırılmış. Kont, aktör Klaus Kinsky’nin atalarından biri. 2’nci katta bulunan sergi alanında uluslararası sanatın örneklerini gezerken, alt katta Jaz ve klasik müzik dinleyip, şarap içebileceğiniz bir mekan var.

- Saint James Kilisesi :  Bu kiliseyi fark etmeden geçebilirsiniz. Ancak, iç mekan itibarıyla, Pragdaki en güzel kiliselerden biridir. Kırmızı, yeşil ve siyah mermerler, melekler, ağaç oymalar ve resimler. 1373 yılında, barok tarzda yapılmış. Kilisede her Pazar ayin düzenleniyor. Bina eşsiz bir akustiğe sahip.

- Vitava Nehri Tekne Gezisi :  Vitava nehri Prag’ı güzelleştiren bir nehir. Hatta Vitavin (Moldavit) adı verilen, doğal yeşil camın, bu nehirden çıkarıldığını, bir meteor yağmuru sonrası, nehirde doğal yeşil camlar oluştuğu söyleniyor. Bu taş kıvrımları, yaprak şeklinde olabiliyor ve kolye-yüzük olarak bayanlar tarafından, oldukça itibar görüyor. Vilata nehri turunu, 10-15 euro karşılığında kendiniz yapabilirsiniz.

Prag yakın çevresi :

- Kutna Hora :  Kutna Hora Çek Cumhuriyeti’nde yer alan bir kasabadır. Gümüş madeni ile tanınan Kunta Hora, orta çağdaki en önemli yerleşim birimlerinden biriydi. Kunta Hora’nın meydanı UNESCO dünya tarih mirası listesindedir.

- Karlovy Vary :  Karlovy Vary, Çek Cumhuriyeti’nin batısında yer alan bir kenttir. Şehrin adı “Charles Bath” anlamına gelir ve 1370 yılında İmparator Charles IV tarafından kurulmuştur. Karlovy Vary, sıcak kaynak suları ve resimsi mimarisi ile ünlüdür.

PRAG’DA KATILABİLECEĞİNİZ TURLAR

Prague Historical City: Üstü açık otobüsler ile 2 saat süren turda Old Town, New Town, Prag Kalesi, Yahudi Bölgesini gezebilirsiniz. Turlar Old Town Meydanı’nda sona eriyor. Turun yarım saatlik bölümü yürüyerek kalan bölümü otobüsle sağlanıyor. Turda Türkçe destekli gps sesli anlatım bulunuyor. Tur fiyatı kişi başı 370 Çek Korunası (15 Euro)

Short City Tour: Tur 1 saat sürüyor ve tur boyunca üstü açık otobüslerle Old Town ve Lesser Town bölgelerinde geziliyor. Turda Türkçe destekli gps sesli anlatım bulunuyor. Tur fiyatı kişi başı 300 Çek Korunası (12.5 Euro)

Walk through the Old Town+Charles Bridge: 3 saat süren tur boyunca Powder Kulesi’nden başlayıp Old Town’a oradan da Charles Köprüne yürüyerek geziyorsunuz. Tur Lesser Town’da ST.Nicolas Church yanında sona eriyor. Tur fiyatı kişi başı 390 Çek Korunası (16.5 Euro)

++Grand City Tour of Prague: Bence bu tur Prag rehberi nde yer alan aktivitelerden arasında en güzel ve paranızın hakkını veren turlardan birisi. 3 saat süren tur boyunca Prag’ın bütün önemli noktalarını geziyorsunuz. Prag Kalesi ve St.Vitus Catedral’ini yaklaşık 70 dakikalık bir yürüyüş ile detaylı gezebilirsiniz. Turun 90 dakikalık bölümünde yürüyerek kalan bölümünü de otobüsle geziyorsunuz. Turu rehber eşliğinde canlı anlatım ile gerçekleştiriyorsunuz. Tur fiyatı kişi başı 600 Çek Korunası (25 Euro)

Vltava River Cruise: Gezi süresi 2.5 saat. Gezi 20 dakika yürüyüş ve 2 saatlik öğle yemekli turdan oluşuyor. Gezi boyunca canlı anlatım mevcut. Tur fiyatı kişi başı 730 Çek Korunası (30 Euro)

Karlovy Vary+Exclusive Moser Glass Factory: Gezi süre 10 saat. Tur boyunca Prag yakınında bulunan dünyaca ünlü Spa merkezi Karlovy Vary’e ulaşım. Burada doğal kaynak suyundan oluşan havuzda yüzme imkanı ve yol üstünde cam fabrikası gezisi mevcut. Tur fiyatı kişi başı 1500 Çek Korunası (62,5 Euro)

Kutna Hora: Gezi süresi 6 saat. Prag’ın 60 km doğusında bulunan ve Unesco Dünya Mirasları Listesi’nde bulunan Kutna Hora’yı gezebilirsiniz. Tur fiyatı kişi başı 950 Çek Korunası (40 Euro)

Evening Cruise with dinner: Tur süresi 3 saat. Vltava Nehri üzerinde müzikli, akşam yemekli tekne turu. Tur fiyatı kişi başı 1100 Çek Korunası (46 Euro)

Glass factory Nizbor: Gezi süresi 4,5 saat. Prag’ın 40 km uzağında bulunan ve cam işlemeleriyle ünlü Nizbor şehrinde cam fabrikası gezisi. Tur fiyatı kişi başı 850 Çek Korunası (35 Euro)

Ghost Tour: Bana göre Prag rehberi ndeki en değersiz ve turist kazıklamaya yönelik tur. Hayalet ve hayalet evler turundan oluşan tura verilen para ne kadar içinizi acıtır bilmem ama gene de boş vaktiniz var ise tura katılabilirsiniz. Tur fiyatı kişi başı 400 Çek Korunası (17 Euro)

ULAŞIM

Prag’ın en güzel yanlarından birisi şehir içerisinde gideceğiniz yere ulaşmanız için herhangi toplu taşımaya çok fazla ihtiyaç duymamanızdır. Şehir içerisinde gideceğiniz her yere yürüyerek rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Bunun dışında Prag’da tramvay, metro, otobüs, taksi ve füniküler de kullanabilirsiniz.

Metro: Prag metrosu 3 hatta sahip. Hat A (yeşil) Depo Hostivar- Dejivicka arasında , Hat B (sarı) Cerny – Zlicin arasında , Hat C (kırmızı) Ladvi-Haje arasında ulaşımı sağlamaktadır. Metro sabah 5 ile gece 12 arasında hizmet veriyor. Metro biletlerini her istasyonlarda bulunan otomatlardan, bilet satış ofislerinden ve turizm danışma noktalarından alabilirsiniz. Prag’da ücretler Zone B ve Zone 0 olmak üzere ikiye ayrılır. Bizi ilgilendiren metro ve tramvayı da kapsayan Zone B’dir. Bilet ücretleri aşağıda bulabilirsiniz.

Tramvay: Prag’da metro alternatifi olarak kullanabileceğiniz bir diğer toplu taşıma aracı tramvaydır. Prag tramvayı Çek Cumhuriyeti’nin en uzun ve gelişmiş hattı olup toplamda 33 durak ve 900 araçlık bir sistemdir. Tramvay gece 04:30 ile 00:00 saatleri arasında hizmet veriyor.

Otobüs: Prag şehir otobüsleri muhtemelen sizin Prag boyunca hiç kullanma şansınız olmayacak olan ulaşım araçlarından birisidir. Otobüsler saat 04:30 ile 00:00 saatleri arasında hizmet veriyor. Yukarıda da belirttiğim gibi 100 ve 119 nolu otobüsleri kullanarak şehir merkezinden havaalanına ulaşabilirsiniz.

Füniküler: Prag’da kullanabileceğiniz bir diğer ulaşım aracı füniküler. Füniküler ile Prag’daki gözlem noktası olan Petrin Tepesi’ne çıkabilir, şehrin güzel manzarasının tadını çıkartabilirsiniz. Füniküler ile Petrin Tepesi’ne Újezd tramvay durağı üzerinden ulaşabilirsiniz.

Prag Şehir İçi Ulaşımdaki Bilet Fiyatları :

30 Dakika geçerli yetişkin bilet ücreti: 24 Çek Korunası (1 Euro)

90 Dakika geçerli yetişkin bilet ücreti: 32 Çek Korunası (1,33 Euro)

1 gün (24 saat) geçerli yetişkin bilet ücreti: 110 Çek Korunası (4.6 Euro)

3 gün (72 saat) geçerli yetişkin bilet ücreti: 310 Çek Korunası (13 Euro)

Prag’da Hop On & Hop Off Otobüsler :

Prag şehrinde de hop on & hop off (üstü açık turistik otobüs) bulabilirsiniz. Yalnız gerek Prag’da gezilecek yerlerin çok fazla olmaması gerekse bütün gezi noktalarının birbirine yakın olup yürüme mesafesinde olmasından dolayı bana göre hop on hop off otobüsleri Prag içerisinde çok da kullanışlı değil. Hop on hop off otobüs biletleri 48 saat geçerli olup fiyatı ise yetişkinler için 500 Çek Korunası (21 Euro) dır.

ALIŞVERİŞ

Prag’da alışveriş konusuna önce Çek Cumhuriyeti’nin resmi para birimi olan Çek Korunası’ndan kısaca bahsederek başlayalım. Prag’da resmi para birimi olan Koruna  kullanılıyor. Turistik bölgelerde ise Dolar ve Euro da kabul ediliyor. 1 Euro ortalama olarak 24 CZK (Çek Korunası) ediyor. (1TL=10 Çek Korunası) Koruna Türk Lirası karşısında değersiz olduğu için Prag’da yaşam şartları diğer Avrupa şehirlerine oranla daha makul.

Gelelim Prag’dan alabileceklerinize. Prag’da kendinize ve sevdiklerinize alabileceğiniz en orjinal hediyelerden bazıları: Bohemya kristalleri, cam eşyalar, kuklalar, tahta oyuncaklar, porselen eşyalar, baskı ve boyamalar, takılar…

YEMEK

Prag’da geleneksel Çek Mutfağına ait en güzel yemekleri bulabilirsiniz. Çek Mutfağı genel olarak domuz ve dana etinden yapılmış yemeklerden oluşuyor. Ana yemeklerin yanında pilav ve patates ise yaygın olarak tüketilir.  Ayrıca özel soslardan yapılmış atıştırmalıklar da ana yemeklerin yanında sıkça yeniliyor.

Çek mutfağının en güzel yemekleri ise et yemekleridir. Et yemeklerinde esas olarak domuz ve dana eti kullanılır. Bunlar dışında et yemeklerinde kuzu, ördek, geyik, tavşan ve hindi eti de kullanılıyor. Balık ve vejetaryen yemekleri de Prag’da bulabilecekleriniz arasında yer alır.

Prag’da geleneksel Çek Mutfağına ait en güzel yemekleri bulabilirsiniz. Çek Mutfağı genel olarak domuz ve dana etinden yapılmış yemeklerden oluşuyor. Ana yemeklerin yanında pilav ve patates ise yaygın olarak tüketilir.  Ayrıca özel soslardan yapılmış atıştırmalıklar da ana yemeklerinde yanında sıkça yeniliyor.

Çek mutfağının en güzel yemekleri ise et yemekleridir. Et yemeklerinde esas olarak domuz ve dana eti kullanılır. Bunlar dışında et yemeklerinde kuzu, ördek, geyik, tavşan ve hindi eti de kullanılıyor. Balık ve vejeteryan yemekleri de Prag’da bulabilecekleriniz arasında yer alır.

Çok çeşitli çeşni ve baharatlarla yapılan mantar ve patates yemekleri ve tatar sosu kullanılarak pişirilen peynirler de deneyebilecekleriniz arasında. Ayrıca Avusturya ve Almanya’ya yakın konumda bulunan Prag’da özel patates salatasıyla ile sunulan Şinitzelin de tadına bakabilirsiniz.