Gezi Rehberleri-Budapeşte
Ana Sayfa
Hakkımda
Albüm
Onur Sayfası
Atatürk Sayfası
Üstün Soyağacı
Ziyaretçi Defteri
İletişim


T.C. Merkez Bankası
Döviz Kurları
Döviz
Alış
Satış
USD
32.4929
32.5514
EUR
34.9499
35.0129
GBP
41.1849
41.3997
SAR
8.6614
8.6770
JPY
20.0263
20.1589
RUB
0.36954
0.37438
 
Hava Durumu

ANKARAANKARA

ANKARA
Site İçeriği
.  Hakkımda
.  Albüm
.  Onur Sayfası
.  Atatürk Sayfası
.  Üstün Soyağacı .  Ziyaretçi Defteri
.  İletişim
.  Genel Hususlar
.  Tarihi ve Güncel Olaylar
.  Gezi Rehberleri
.  Mesajlarım
.  Haftanın Sayfası
.  Kur'an-ı Kerim Meali
.  Türkçe İsimler Sözlüğü
.  Ülkeler
.  İllerimiz
.  E-Kitaplar
.  Soru Cevap  
.  Haberler
Kardeş Web Siteleri
.  www.besahukuk.com
.  www.kalpakogullari.hleve
ntustun.com

.  www.sinavanaliziyap.hlev
entustun.com

.  www.karikmefrusat.com

GEZİ REHBERLERİ (BUDAPEŞTE-MACARTİSTAN)

Macaristan Orta Avrupa’da Türkiye’nin yedide biri kadar büyüklükte bir halk cumhuriyeti. Macaristan Cumhuriyeti ya da kısaca Macaristan, Avusturya, Slovakya, Ukrayna, Romanya, Sırbistan, Hırvatistan ve Slovenya ile komşu olan, denize kıyısı olmayan, Avrupa Birliği üyesi bir ülkedir. Orta Avrupa ile Balkanlar arasında bir ovaya yayılan Macaristan, Türk'lerin son 400 yıllık tarihinde yakın ilişkiler geliştirmiş oldukları bir ülkedir. Resmi dili Macarcadır.

Macaristan’ın resmi para  birimi Forint’tir. Euro kamu ulaşım araçları, müzeler dışında her yerde kabul edilmektedir. Başkenti Budapeşte’dir.   

Budapeşte; Berlin’den sonra Orta Avrupa’nın en büyük ikinci şehri olup, Macaristan nüfusunun beşte biri de burada yaşamaktadır. Nüfusu 2 milyonun üzerindedir. Orta Macaristan’ın kuzeyinde, Tuna Irmağı üzerindedir. Irmağın batı (sağ) kıyısındaki Buda, doğu (sol) kıyısındaki Peşte ve Buda’nın kuzeyindeki Obuda şehirlerinin 1873’te birleşmesiyle Budapeşte ismini almıştır.

Kanuni Sultan Süleyman tarafından ilk olarak 1526’da fethedilen Budin ve Peşte, bir buçuk asırlık bir Türk hâkimiyetinden sonra 1686’da elden çıkmıştı. Türk idâresi sırasında, Karadeniz üzerinden Tuna yoluyla İstanbul’dan nispeten kolay ulaşılan bir beylerbeyilik merkezi olduğundan kolayca Türkleşmişti. Ticâret yollarının birleştiği bir yerde bulunan Budin ve Peşte, bir taraftan zengin bir ticâret şehri görünümü alırken, burada kurulan çeşitli vakıflar bu Orta Avrupa şehrine bir Osmanlı yerleşim merkezi manzarası vermişti. 1662 yılında burayı ziyâret eden Evliyâ Çelebi’nin Seyahatnâmesi’nde Budin ve Peşte’nin etraflı bir tasviri bulunmaktadır.

Evliyâ Çelebi, Buda’da 25 câmi, 47 mescit, 12 medrese, 16 mektep, 2 hamam, 8 kaplıca, 9 han, 1 saat kulesi ve 1 bedesten bulunduğunu bildirmektedir. Bunların çoğu bugün ayakta değildir. Sokullu Mustafa Paşanın yaptırdığı Mustafa Paşa Câmii ve Türbesinin Mimar Sinan’ın eseri olduğu bilinmektedir.

Budapeşte, Macaristan’ın siyaset, fikir ve iktisat merkezidir. Tuna kıyısında büyük bir liman ve Avrupa’nın kavşak noktalarından biri olmuştur. Târihî gelişimin verdiği birikim sonucu nüfusun yarısı hizmetler sektöründe diğer kesimi de sermaye ve sanâyi alanındadır.

Budapeşte coğrafî konumu, târihî eserleri ve diğer çekicilikleri ile Avrupa’nın en güzel şehirlerinden biridir. Şehir Tuna’nın sağ (Buda) ve sol (Peşte) kıyısı şeklinde iki bölüme ayrılmıştır. Tuna’nın sol kıyısında Buda şatosunun çevresinde, parklarla süslü modern caddeler ve târihî semtler uzanır. Şehrin beyni ve büyük semtler ise Tuna’nın sağ kıyısındaki ovadadır. İkinci Dünya Savaşında Budapeşte büyük bir hasar görmüştü. Fabrikaların ve meskenlerin neredeyse tamamı ya yıkıldı veya hasar gördü. Bütün köprüler yıkıldığı için ulaşım da durmuştu. 1945’te Sovyet orduları Budapeşte’ye girdiğinde nüfus dörtte biri kadar azalmıştı. Şehrin inşâsı yıllar sürmüştür. Eskiden ekonominin merkezi Buda iken 19. yüzyıldan sonra ticâret etkinlikleri Peşte’ye kaymıştır. Büyük bankalar, ülkedeki yabancı şirketlerin çoğu ve en güzel mağazalar Peşte’nin Belvaros semtindedir.

GEZİLECEK YERLER

Buda ile Peşte’nin birleşiminden oluşan bu tarih ve sanat kentinin keşfedilmeyi bekleyen birçok köşesi bulunmaktadır. Buda yakası, Peşte yakası, Margit Adası ve Tuna Nehri’nin kıyıları; amacı gezmek, görmek, öğrenmek ve dinlenmek olanlara farklı destinasyonlar sunmaktadır. Tarihi kiliseler, sinagoglar, caddeler; sanata kucak açan müzeler, dinlendirici bir tatilin garantisi olan kaplıcalar ve hamamlar ile Tuna Nehri’nin büyüleyici manzarası; Budapeşte’yi Avrupa’nın en çekici şehirlerinden biri yapıyor. Gezinize nehrin batı yakası olan Buda’dan başlayabilir; buradan doğuya yönelebilirsiniz.

Şehrin Buda tarafı dağlık ve tepelik, Peşte tarafı ise düzlük diyebiliriz. Buda tarafında gezeceğiniz iki önemli nokta; şehri yukarıdan, güzel bir manzara eşliğinde görmenizi sağlayacak yerler. Bunlardan ilki Gellert Tepesi. Tuna Nehri'nden 140 metre yüksekte bulunan tepe, şehrin panoramik manzarasını yukarıdan kuş bakışı seyredebileceğiniz en iyi noktalardan biri. Söylentiye göre tepe ismini, Hristiyan yapmaya çalıştığı halk tarafından bir fıçıya konulup tepeden aşağıya yuvarlanan piskopos Gellert'ten almaktaymış.

Buda tarafında gezmeniz gereken bir diğer bölge Kale Tepesi ve Eski Şehir civarı. Tuna Nehrine bakan bu tepede; Kraliyet Sarayı, Matyas Kilisesi ve Balıkçılar Burcu bulunuyor. Ayrıca Eski Şehir'in ara sokaklarında birçok müze ve tarihi yapıyı da görebilirsiniz. Kale Tepesi'ne hop on hop off otobüsleri ile ulaşabileceğiniz gibi, Zincirli Köprü'nün Buda ayağında bulunan finiküler ile de yukarı çıkabilirsiniz.

Budapeşte’nin modern merkezi, Buda’nın karşı kıyısındaki Peşte’dir. Buda, tarihi destinasyonları ile dikkat çekerken; Peşte; eğlence merkezleri, resmi kurum binaları, müzeleri, işlek caddeleri ve bulvarlarıyla gözleri doldurur. Ayrıca şehrin göz bebeklerinden olan Aziz István Bazilikası, Macar Parlamentosu, Váci Utca, Macar Ulusal Müzesi ve Devlet Opera Binası; bu yakada bulunmaktadır.

Hop On Hop Off ile Gezi Güzergahı (Haritadaki firma ICEBAR HU veya VOUCHER. Kırmızı) :

Red Hat :

Durak 1: Jözsef Nador Ter

Durak 2: Erzsebet Ter

Durak 3: Andrassy ut

Durak 4:Opera evi

Durak 5: Liszt ferenc ter

Durak 6: Hösök Tere (1-6.duaklar arası otobüse binmeden gezilecek yerler (sırayla)):

40. *Vörösmarty Tér (Macar şair Mihály Vörösmarty Heykeli)

40.a.b.c. *Gerbeaud Cukrászda Cafesi

39. *Vigadó Tér ve burada yer alan  ön cephesi heykellerle süslü “Vigadó Konser Salonu”. Meydanın ön tarafındaki tramvay parmaklıklarında  “Küçük Prenses” adını taşıyan küçük bir bronz  heykel 

41. ve 41.a. *Vaci Ultca Caddesi ve Fransisken Kilisesi

42./42.a. *Szervita Tér (Szervita Templom)

42.b.c. *Budapeşte İl Meclisi Binası (Pest Megyei Önkormányzat) ve Belediye Meclisi Binası (Fovárosi Onkormányzat) 

43. *Klotild Sarayları

44. *Szabad Sajtó Út  üzerinde; caddenin iki tarafında bulunan gösterişli simetrik binalar, “Klotild Paloták” olarak bilinir

45. *Március 15.Tér (Március 15.Téri Templom ve kuzeyinde Roma döneminden kalan şehir kalıntıları “Contra Aquincum Romjai”)

5./46. *Erzsébet (Elizabet) Hid

47. *Central  Synagogue (Yakınında ölen macar Yahudileri için “Soykırım Anıtı” var)

32. *Aziz István Bazilikası / Szent István bazilika

31. *Andrássy Út

31.e. *Macar Devlet Opera Evi (Opera Mellett)(Hungarian State Opera House)(Ferenc Erkel ile Franz Liszt’in heykelleri bina önünde)

31.d. *Brodway sokağı (Hösök tere’ye giderken opera’dan sonraki sokak)

31.c. *Listz Ferenc Ter

31.b. *Teror Háza Muzeum

31.a. *Kodály Körönd Meydanı

29. *Kahramanlar Meydanı (Hosok Tere) : (Binyıl Anıtı (Milleniumi Emlékmu)- Yarım daire şeklinde yerleştirilmiş sütunların ortasındaki 7 atlı heykel şehri kuran 7 Macar Kabilesini temsil ediyor - Bunların üstünde ise Cebrail meleğinin heykeli var - Büyük Türk Kağanı Attila - Sembolik bir mezar -  Güzel bir park ve kışın buz pateni pisti olarak kullanılan yapay bir göl - Ünlü termal havuzlar Szechenyi Bath and Spa )

30. *Magyar Mezogazdasagi Museum  (Macar tarım müzesi):  Kahramanlar Anıtı'nın arkasında yer alıyor. Etrafı hendek ve havuzla çevrili bir şato.

Durak 6’dan (Hösök Tere’den) Kırmızı Hat’ta bineceğiz.

Durak 7: Hotel Hungaria (Eastern Railway Station)  -  Es geçilecek

Durak 8: New York Cafe Station – Es geçilecek

Durak 9: Astoria – Es geçilecek

Durak 10: Fuciular (Burada iniyoruz)(10-12.Duraklar arası yaya dolaşıyoruz)

Durak 11: Disz Squae/Castle district

Durak 12: Citadel/Gellert Hill (Sarı bus 10.Durak’ta da inilip gelinebilir.)

9. *Clark Àdám Tér (Sıfır Kilometre taşı, Alagút Tüneli, Sikló (Kablolu ilgnç tren))

10. *Zincir Köprüsü (Széchenyi lánchid) 

8. * Szent György Tér

8.a.b.c.d.e.f.g.h. * Kraliyet Sarayı (Budavàri Palota/Királyi Palota) (Mátyás Çeşmesi, Mace Kulesi (Buzogánytorony))

7. * Tabán  Bölgesi Güzel bir park ve az sayıda tarihi bina)

6. *Ybl Milklós Tér (Halen gazino olarak kullanılan  Kraliyet Sarayı’na su pompalaması için inşa edilen Neo- Rönesans “Várkert Köşkü” ve Ybl Milklos’un heykeli)

5.b. * Tabáni plébánia templom

5.b. *Rác Gyógyfürdo

5. *Döbrentei Tér (Yeşillik bir alan içinde Kraliçe Elisabeth’in heykeli)

4. *Rudas Hamamları

3. * Gellért Tepesi (Gellért Hegy) : (*Citadella (Kale), Özgürlük Anıtı (Felszabadulásı Emlékmu), Gellért Anıtı  (Szent Gellét Emlékmu))

Durak 13: Marcius 15 ter – Es geçiyoruz

Durak 14: Parlemento – Yellow bus ile gideceğiz

Burdan (Kırmızı bus 12.Duraktan sonra Sarı Bus’un 4.Durağı Dözsa György Ter’e (Sarı Bus’a binmek üzere) gidiyoruz:

Yellow Hat :

Durak 1: Erzebet Ter  - Es geçilecek

Durak 2: Synagogue - Es geçilecek

Durak 3: Astoria - Es geçilecek

Durak 4: Dözsa György Ter – Es geçilecek (Buradan biniyoruz)

Durak 5: Fuciular – Es geçilecek

Durak 6: Batthyany Ter (Burada iniyoruz) :

22.a.b.c.d. *Batthyany Ter : (Bir Macar edebiyatçının heykeli, Hikisch Evi, Beyaz Haç Hanı, Azize Elizabeth Kilisesi (Erzsébet Apácák Templom) )

22.e. *(Szent Anna Templom)

21. * Kalvinist Kilisesi (Református Templom)

20. *Kapuçin Kilisesi  (Kapucinus Templom)   

11. * Disz Tér

12. *Labirintus

13. *Arany Sas Patikamuzeum (Eczane Müzesi)

14. * Szentháromság Tér (St.István’ın, Kutsal Teslis Anıtı,  Eski Belediye Binası)

14.a. *Mátyás Templom

14.b. *Balıkçı Tabyası / Burcu (Halászbástya)

15.a. *Hilton Oteli

15. * Hess András Tér

15.b.(1). *Erdõdy Sarayı ve civarında ?9 numaralı ev” 

16. * Becsi Kapu Tér : (*Magyar orszagos leveltar (Macaristan Ulusal Arşivi), Luther Kilisesi)

17. * Mária Magdolna Templom

18. *Lordlar Sokağı (Úri Utca)

19. *Castle Hill ( Várhegy in Hungarian)

Buradan sonra otobüs denk gelirse Sarı otobüs 6.Duraktan binip 7.Durağa  (Magrid Hid) gidebiliriz. Denk gelmez ise yaya devam.

Durak 7: Magrd Hid : Otobüse bindiysek iniyoruz.

23. *Király Hamamları 

24. *Gülbaba Türbesi

25. *Margit Köprüsü

26. *Margit (Margaret) Adası

(27.28. *Vakit olursa buradan adanın diğer ucu Arpad köprüsüne oradan da  Fö Ter’e (bölgenin en güzel sarayı ve şemsiyeli kadınlar heykeli var) gidebiliriz)

 (Denk gelirse 7.Duraktan tekrar otobüse binebiliriz. Değilse yaya devam)

Durak 8: Parlamento (Otobüse bindiysek iniyoruz)

35. 36. *Parlamento Binası (Országház) : (Tuna nehi tarafında “Ayakkabı heykelleri”)

34. *Kossuth Lajos  Tér  :  (Etnografya Müzesi Binası (Néprajzi Múzeum),  Tarım Bakanlığı Binası (Földmuvelésügyi Minisztérıum), Başbakan Imre Nagy Anıtı)

33. *Szabadság Tér

37. *Roosevelt Tér Meydanı

37.a. *Macar Bilimler Akademisi (Magyar Tudományos Akadémia)

10. 38. *Zincir Köprüsü (Széchenyi lánchid) 

Durak 9: Vigado Ter  : Es geçiyoruz. (Buradan denk gelirse 10.Durakta inmek üzere otobüse binebiliriz.)

Durak 10: Market Hall/Vasarcsarnok : (Otobüse bindiysek iniyoruz)

Durak 11: National Museum - Es geçiyoruz. (10 ve 11.Durk bölgelerini yaya geziyoruz)

50. *Központi Vásárcsarnok 

51. *Szabadsag hid

2. *Kaya Kilise / Mağara Kilisesi (Sziklamatemplom)

1. *Gellért Otel ve Kaplıcası (Gellert Szálló És Fürdo)

48. *Macar Ulusal Müzesi / (Hungarian National Muzeum) Magyar Nemzeti Múzeum

49. *Szabó Ervin Kütüphanesi

Yaya güzergahı :

Buda Yakası (Kuzeyden güneye) ;

1. *Gellért Otel ve Kaplıcası (Gellert Szálló És Fürdo) :  Gellért Tepesi’nin eteğinde, Özgürlük Köprüsü’nün karşısında yer alan,  Viyana  Secession Akımı tarzındaki şık büyük bina; 1912-1918 yılları arasında yapılan, 1945 yılında yıkılan, daha sonra yeniden yapılan  ünlü “Gellért Otel ve Kaplıcası’dır (Gellert Szálló És Fürdo)”.

2. *Kaya Kilise / Mağara Kilisesi (Sziklatemplom) : Gellért Tepesi’nin   1894 yılında yapılan “Özgürlük Köprüsü’ne (Szabadság híd)” bakan tarafında, kaya içine oyulmuş bir kilise ile kilise içinden girilen bir manastır bulunur. XIII. yüzyılda bir tarikat tarafından yapılan, tarikatın yasaklanması üzerine  farklı tarihlerde birkaç defa   kapatılan  “Kaya Kilise (Sziklamatemplom)” son olarak 1989 yılında açılmış ve içi düzenlenmiştir. 

3.  *Gellért Tepesi (Gellért Hegy) : Tuna Nehri’nden 140 m (300 m) yüksekliktedir ve Buda yakasının önemli turistik destinasyonlarından biri olarak dikkat çeker. Şehrin en güzel manzarasına sahip yerlerinden biridir.  Söylentiye göre tepe, ismini; Hristiyan yapmaya çalıştığı halk tarafından bir fıçıya konulup tepeden aşağıya fırlatılan piskopos Gellért’ten almaktadır.

      a.  *Citadella (Kale): Tepenin zirvesinde geçmişte önce Osmanlılar, 1851 yılında da Avusturyalılar tarafından  yapılan bir kale bulunur. Halen bu  kale  şarap barı, restaurant ve gece kulübü olarak kullanılmaktadır.

     b. Özgürlük Anıtı (Felszabadulásı Emlékmu): Tepenin zirvesinde göreceğiniz “Özgürlük Anıtı (Felszabadulásı Emlékmu)” ise son derece etkileyicidir. Anıtın ortasında  26 metre yüksekliğindeki bir kaidenin üzerinde bir defne dalını havaya kaldırmış 14 metre yüksekliğinde bir kadın figürü yer alır.   Onun her iki tarafında ilerlemeyi ve kötülüğü temsil eden iki küçük heykel bulunur.  Anıt;  şehrin, 1945 yılında Rus Ordusu tarafından kurtarılışı anısına yapılmıştır. Doğu Bloğu’nun çökmesinden sonra anıtta yer alan “Rus Askeri Figürü”; şehre yarım saat uzaklıkta,  yer alan  Sovyet dönemine ait tüm heykellerin toplandığı “Heykel Parkı’na” konulmuştur. Anıtın bulunduğu tepeden resim çekmeden yorulacağınız muhteşem bir şehir manzarası seyredebilirsiniz.  

      c.  Gellért Anıtı  (Szent Gellért Emlékmu) : Köprüden geçerken karşıdan görülen  Gellért Anıtı’dır (Szent Gellét Emlékmu)”. Anıt;  Elisabeth Köprüsü’ne hakim bir noktada, rivayete göre; XI. yüzyılda Kral István’ın kardeşi tarafından Hıristiyanlığa karşı başlatılan isyan sırasında tepeden çivili bir fıçı içinde nehre atılan, “Piskopos Gellért’in”, nehre atıldığı yerde, onun anısına yapılmıştır. Anıt; yarım daire şeklindeki bir revakla onun önünde  20 metre yüksekliğinde, yukarıya doğru kaldırdığı elinde, bir haç tutan piskoposun  bronz heykeli ve piskoposun  ayaklarının önünde diz çökmüş bir Hıristiyan’dan  oluşur. Anıtın kaidesinin altındaki teraslardan akan sular anıta hoş bir görünüm kazandırmıştır.  

4.  *Rudas Hamamları :  Gellért Tepesi’nden aşağıya indiğinizde Erzsébet híd (Erzsébet Köprüsü) yakınlarında ve Margit híd (Margit Köprüsü ) civarında Türk stili hamamlarla karşılaşacaksınız. Bunlardan ilki 1550 yılında Osmanlılar tarafından inşa edilen  Rudas Hamamları’dır. Rudas Hamamları, 10 m yarıçapındaki kubbesi ve sekizgen havuzuyla dikkat çekmektedir.

5. *Döbrentei Tér ve *Erzsébet (Elizabet) Köprüsü :  Peşte’yi, Buda’nın Tabán Bölgesi’ne bağlayan “Elisabeth Köprüsü (Erzsébet Híd)”  1897-1903 yılları arasında yapılmış, II. Dünya Savaşı’nda tahrip olmuş, 1964 yılında onarılarak yeniden açılmıştır. 

Adını bir suikasta uğrayan Avusturya Macaristan İmparatoru Franz Joseph’in eşi Elisabeth’den (Sisi) alan köprünün ayakları altında; Buda tarafında “Döbrentei Tér”;  Peşte tarafında “Március 15 Tér” meydanları yer alır.

      a.  Döbrentei Tér’in bir tarafında  yeşillik bir alan içinde Kraliçe Elisabeth’in heykelini (Döbrentei Tér olarak işaretli, diğer tarafında geniş bir alanı kaplayan,  XVI. yüzyılda Osmanlılar tarafından yapılan “Rudas Hamamı’ (Rudas Gyógyfürdo)” görebilirsiniz.

       b.  Meydana yakın iki sokakta

            (1)    *Osmanlı döneminden kalan “Rác Hamamı (Rác Gyógyfürdo)” ile 

        (2) *Tabán Kilisesi (Tabáni plébánia templom) bulunur. Kraliyet Sarayı’nın çevresindeki kale duvarlarının güneybatı köşesindeki Mace Kulesi’nin  altındaki Ferdinand Kapısı’ndan geldiğiniz takdirde karşınıza çıkacak olan kilise  Tabán Kilisesi’dir.

6. *Ybl Milklós Tér : Dbrentei Ter’e yakın  “Miklós Ybl Meydanı”nda  ;

      a. Halen gazino olarak kullanılan  Kraliyet Sarayı’na su pompalaması için inşa edilen Neo- Rönesans “Várkert Köşkü”bulunur.

       b. Meydanda;  bu binayı ve şehrin farklı yerlerindeki birçok  binayı yapan ünlü Mimar “Miklós Ybl’in Heykeli”  de yer alır.

7.  *Tabán  Bölgesi :  Kale Tepesi’nin güneyinde kalan bölgelerdir.

           -   Çok güzel bir park ve

           -   Az sayıda tarihi bina bulunur. 

(Önce Kraliyet sarayına gidilirse Mace kulesi altındaki Ferdinand Kapısı’ndan çıktıktan sonra yokuş aşağı kısa bir yürüyüşle Tabán bölgesine ulaşabilirsiniz - Tersini yaparsak Kraliyet Sarayına ulaşırız).

(Kale Tepesine çıkış yoluna göre Taban Bölgesinden sonra önce Adam Clark Meydanı ve Zincir Köprüsüne de gidilebilir, sonra Kraliyet Sarayı görülür. Zira aksi halde Adam Clark’tan sonra tekrar yukarı çıkmamız gerekecek).

8. *György Szent Meydanı (Szent György Tér) (Kale Tepesi ve Eski Şehir): İlk kalenin XII. yüzyılda yapıldığı, etrafı surlarla çevrili  Kale Tepesi’nin (Várhegy)”; Kraliyet Sarayı’nın bulunduğu bölümündeki ana meydanı;  (Sikló” ile bölgeye geldiğiniz zaman  ulaşacağınız) György Szent Meydanı’dır (Szent György Tér)”. Meydan çok sayıda tarihi binaya ev sahipliği yapar. Bunlar;

        a. *Kraliyet Sarayı (Budavàri Palota/Királyi Palota) :  Muhteşem  bahçe giriş kapısı ve bazı bölümleri meydana bakan  “Kraliyet Sarayı (Budavàri Palota/Királyi Palota)”; şehrin en güzel yapılarından biridir. Saray uzun bir tarihi geçmişe sahiptir. Sarayın bulunduğu bölgede XV.yüzyılda Gotik tarzda bir saray yapılmış, bu saray 1458 yılında Rönesans tarzında yenilenmiştir. Osmanlı fethi sırasında saray yıkılmış, daha sonra  yeniden inşa edilmiştir. Habsburglar döneminde saray büyütülmüş, II. Dünya Savaşı’nda tahrip olduktan sonra 1905 yılındaki haliyle yeniden yapılmıştır. Heykellerle, çeşmelerle süslü bahçeleri, avluları,  şık yeşil çatılı binaları, ferforje ve görkemli bahçe kapı, duvar ve merdivenleriyle  hayran olacağınız bu muhteşem sarayın  E kanadı “Budapeşte Tarih Müzesi”, F kanadı “Szechenyi Ulusal Kütüphanesi” ve B,C,D kanadı “Macar Ulusal Galerisi’ne (Magyar Nemzeti Galéria)” ev sahipliği yapmaktadır.

        b.  Macar Ulusal Galerisi (Magyar Nemzeti Galéria)(Kaliyet Sarayının B.C.D Kanadı) : Pazartesi dışında 10.00-18.00 saatleri arasında açık olan “Macar Ulusal Galerisi”  görülmeye değer güzelliktedir. 1957 yılında kurulan galeri ortaçağdan XX.yüzyıla kadar olan döneme ait Macar  sanatına özgü eserlere, sarayın muhteşem odalarında ev sahipliği yapmaktadır. 

Kraliyet Sarayı’nın içerisinde, 1975 yılında kurulan Macar Ulusal Galerisi, Macaristan resim ve heykel sanatına dair 100 binin üzerinde parça içermektedir. Macar sanatının 7 yüzyıllık tarihini; saray içerisinde birçok odaya yayılan galeri odalarında görebilirsiniz. Buradaki altı kalıcı sergide, Orta Çağ’dan günümüze kadar ulaşmış sanat eserleri bulunmaktadır. Bununla birlikte 19. yüzyılda Avrupa’da ağırlığını hissettiren Sezession akımının güzel örnekleri de galeri duvarlarındaki resimlerde görülebilir.

Galerinin birinci katındaki odalarda ünlü Macar ressamı Mihály Munkácsy’nin yapıtları sergilenmektedir. Bunlardan Yayık Yayan Kadın ve Çalı Süpürgeli Kadın isimli eserler; galeride görmeniz gereken değerli resimlerden sadece ikisidir.

        c.  Budapeşte Tarihi Müzesi / Budapesti Történeti Múzeum (Kaliyet Sarayının E Kanadı) Kraliyet Sarayı’nın E kanadındaki Budapeşte Tarihi Müzesi, Kale ile Budapeşte’nin tarihinden çarpıcı eserlere ve dokümanlara ev sahipliği yapar.

Müzenin kalıcı sergileri şunlardır: Modern Çağ’da Budapeşte, Kraliyet Sarayı’ndan Gotik Heykeller, Tarih Öncesi Çağ’dan Günümüze Budapeşte Tarihi, Orta Çağ’da Kraliyet Sarayı.

İki yakanın birleşmesiyle oluşan bu görkemli şehir hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak istiyorsanız, Kale Tepesi’ndeki bu müzeyi ziyaret etmelisiniz.

        d.  Ulusal Széchényi Kütüphanesi / Országos Széchényi Könyvtár (Kaliyet Sarayının F Kanadı) Macaristan’ın ulusal kütüphanesi olan Széchényi Kütüphanesi, şaşılacak derecede büyük bir kitap koleksiyonuna sahiptir ve her milletin gıptayla bakmasına neden olacak bir kültürel zenginlik merkezidir. Kütüphanede ziyaretçilere 8 milyon parça yazılı basım sunulmaktadır. Kütüphanenin temelleri 1802 yılına, bir Macar aristokratı olan Kont Ferenc Széchényi’nin tüm dünyayı dolaşarak Macar kitaplarını toplamasına dayanır. Széchényi’nin bağışladığı bu kaynaklara, zamanla diğer gönüllüler de katılınca, günümüzün bu çok gelişmiş kaynağı ortaya çıkmıştır. Kütüphanenin zenginliğinin bir kısmı, sayılarla da ortaya dökülebilir: 2 milyon kitap, 330 bin cilt süreli yayın, 176 bin basılı müzik notası, 1 milyona yakın el yazması metin, 200 bin harita, 310 bin resim ve gravür, 24 bin işitsel kayıt ve 3 milyona yakın poster. Kısacası; Macar edebiyatının ve kültürünün tüm ayrıntıları, bu kütüphanede sizi bekliyor.

       e.  Mátyás Çeşmesi (Kraliyet Sarayının Kuzeybatı Avlusunda) : Saraydaki en güzel çeşme sarayın kuzeybatı avlusunda yer alan, 1904 yapımı, Kral Mátyás ve sevgilisinin heykelleriyle süslü “Mátyás Çeşmesi’dir”.      

        f.  *Mace Kulesi (Buzogánytorony) : Kraliyet Sarayı’nın çevresinde yer alan kale duvarlarının güneybatı köşesinde yer alır.

(Mace kulesi altındaki Ferdinand Kapısı’ndan çıktıktan sonra yokuş aşağı kısa bir yürüyüşle Tabán bölgesine ulaşabilirsiniz).

      g. *Sándor Sarayı (Sándor Palota) :  1806 yılında yapılan, halen  Cumhurbaşkanlığı konutu olarak kullanılan “Sándor Sarayı’dır (Sándor Palota)”. Her saat başında sarayın önünde  nöbet değişim töreni yapılır. 

      h. Kale Tiyatrosu (Várszínház): Sandor Sarayının yan tarafında  halen “Ulusal Dans Tiyatrosu” olarak kullanılan “Kale Tiyatrosu (Várszínház)” yer alır. Tiyatro; bir kilise üzerine, 1725 yılında inşa edilen bir başka kilisenin, 1786 yılında tiyatroya dönüştürülmesi ile oluşturulmuş, II. Dünya Savaşı’nda büyük hasar gördükten sonra onarılmıştır. Bu binaların karşındaki alanda kalenin  ve XV. yüzyıldan kalma  Gotik sarayın kalıntılarını görebilirsiniz.   

9. *Àdám Clark Maydanı (Clark Àdám Tér) :  Buda tarafındaki “Àdám Clark Maydanı (Clark Àdám Tér)”  şehrin resmi merkezidir. (Şehrin farklı bölgelerinden 4, 16, 86, 105 numaralı otobüslerle ulaşabilirsiniz.) Burada;

      a.  Sıfır Kilometre Taşı :  Budapeşte içi ve Viyana ile Budapeşte arasındaki resmi mesafenin hesaplanmasında dikkate alınan  elips şeklindeki “Sıfır Kilometre Taşı”  bulunur.

      b. *Alagút Tüneli : “Àdàm Clark”  tarafından yapılan,  Kraliyet Sarayı’nın altından geçip,  “Kristinavàros” kadar uzanan, 350 metre uzunluğundaki  “Alagút Tüneli” 10 metre yüksekliğindeki eski Macar Kraliyet armalı görkemli  giriş kapısıyla  hemen dikkatinizi çeker.  

      c.  Tünelin yanında  *Sikló (Kablolu ilginç tren) yer alır.  Meydandan kraliyet Sarayı’nın güzel bir fotoğrafını çekebilirsiniz.

(Taban bölgesinden sonra, Kraliyet Sarayından önce görülebilir)

10. *Zincir Köprüsü (Széchenyi lánchid) Köprülerden en ünlü ve kesinlikle en estetik olanı ; Zincir Köprüsü (Széchenyi lánchid)’dür.  Üzerinde aslan heykellerinin bulunmasından dolayı aslanlı köprü olarak da bilinen köprünün anlatılan ilginç bir hikayesi de var: "Köprüyü yapan mimar eserine o kadar çok güveniyormuş ki, yapımı bittiğinde kusursuz olarak adlandırıp, en küçük bir kusur bile bulabilirseniz köprüden atlayıp intihar edeceğini söylemiş. Tüm şehir halkı inceleyip köprüde hiçbir kusur bulamamışlar. Sonra bir gün küçük bir çocuk köprünün iki tarafında duran ağzı açık aslan heykellerine bakıp "bu aslanların dili yok" demiş. Bunun üzerine de mimarı kendini Tuna Nehri'ne atarak intihar etmiş.

II. Dünya Savaşı’nda zarar gören (büyük oranda yıkılan) köprü, 1949’da yeniden inşa edilmiştir ve 380 m uzunluğundadır. Bu köprü, Buda yakasındaki Kale Tepesi ile Peşte’nin tarihi semtlerini birleştirmektedir. Zincir köprü; Buda tarafında; “Clark Àdám Tér”, Peşte tarafında “Roosevelt Tér” meydanlarına bağlanır.

(Taban bölgesinden sonra Kraliyet Sarayından önce görülebilir)

11. *Geçit Meydanı (Disz Tér) (Kale Tepesi ve Eski Şehir) :  Tarnok Utca  ile Lordlar Sokağı’nın bağlandığı “Geçit Meydanı (Disz Tér)” tarihi binalarla dolu  György Szent Meydanı’na çok yakın Kale Tepesinin diğer bir meydanıdır (16 numaralı otobüsle geldiğiniz zaman Kale Bölgesi’nde ulaştığınız meydan). Meydanın etrafı  Barok ve Neo-Klasik  binalarla  çevrilidir.

Kale Tepesi’ndeki tüm meydanlar Macaristan tarihinde önemli rol oynayan kişilerin heykelleriyle  süslüdür. Buradaki sokaklarda, meydanlarda; tarihi binaların  avlularında;  çok sayıda  cafe ve restaurant bulunur. Ayrıca şarabın fıçıdan getirilerek, içtiğiniz miktar kadar hesap ödediğiniz,  “Borozõ “adını taşıyan, küçük şarap mahzenleri de ilginçtir.

12. *Labirent (Labirintus) (Kale Tepesi ve Eski Şehir) : Lordlar Sokağı (Úri Utca)’nda en ilginç yer; Kale Tepesi’nin altında 1200 metre uzunluktaki mağara, mahzen ve zindanlardan oluşan, tarih öncesi çağlardan beri farklı amaçlar için kullanılan  *Labirent’tir (Labirintus). Çeşitli temalı sergilerin yer aldığı Labirenti 9.30- 19.30 saatleri arasında gezebilirsiniz.

13.  *Arany Sas Patikamuzeum (Eczane Müzesi) (Kale Tepesi ve Eski Şehir) :  Lordlar Sokağı’na (Úri Utca) paralel uzanan  sokak Tarnok Utca ise tarihi evleri ve  

Arany Sas Patikamuzeum (Eczane Müzesi) ile ilginizi çekebilir. Sokakta hediyelik eşya satın alabileceğiniz küçük bir alışveriş  yeri bulunur.

14. *Kutsal Teslis Meydanı (Szentháromság Tér) (Kale Tepesi ve Eski Şehir) : Kale Tepesi’nin “Mátyás Kilisesi’nin bulunduğu bölümdeki ana meydanı  “Kutsal Teslis Meydanı’dır  (Szentháromság Tér)”. 

      a. *Mátyás Kilisesi (Mátyás Templom) : Meydandaki ana eser  “Mátyás Kilisesi’dir (Mátyás  Templom)”. Kraliyet Sarayı’nın kuzeyine doğru birkaç adımlık bir yürüyüş sonunda ulaşılır.

Kilise ilk olarak 1255 (13.YY’da) yılında yapılmış, daha sonra çeşitli nedenlerle yıkılmış ve farklı yapı tarzları ile yeniden yapılmıştır. İsmini, 15.yüzyılda bu kilisede iki kez evlenen ve kilisenin genişletilmesine katkıda bulunan Kral Mátyás Corvinus’tan almıştır.

1541 yılında Buda şehrinin Türkler tarafından ele geçirilmesiyle birlikte, kilise camiye dönüştürülmüş ve heykelleri, sunakları ve duvarları büyük zarar görmüştür. 145 yıl süregelen bu değişimin ardından 1686’da kilise tekrar Macarların eline geçmiştir. O günlerden bu zamana kilisenin kimi yapıları barok, kimi yapıları ise neo-gotik tarzda yenilenmiştir. Bugünkü şeklini ise  1970 yılında almıştır.

Taç giyme törenlerinin yapıldığı kilisenin  içi de son derece görkemlidir. Mátyás Kilisesi’nde görmeniz gerekenlerden bazıları şunlardır : Kilisenin gotik özellikler taşıyan kulesi Béla Kulesi, 19. yüzyılda inşa edilen Macar gotik taş oymacılığının güzel bir örneği olan Meryem Ana Taçkapısı, barok Madonna heykelinin bulunduğu Loreto Şapeli, Frigyes Schulek tarafından tasarlanan Kral III. Béla ve karısı Anne de Châtillon’un kalıntılarının bulunduğu mezar, 1893 yılında yapımı tamamlanan ve Bakire Meryem’in bir heykelinin bulunduğu erken dönem gotik altar, kilisenin renkli seramiklerle kaplı çatısı ve Meryem ile Azize Elisabeth’in yaşamlarının betimlendiği vitray pencereler.

Ziyaret saatleri: Hafta içi: 09.00 – 17.00, Cumartesi: 09.00 – 13.00, Pazar: 13.00 – 17.00

Kilisenin biraz daha batısında: 18.yüzyılda veba salgınından kurtulmanın anısına bir heykel dikilmiştir.

      b. *Balıkçı Tabyası / Burcu (Halászbástya) :  Kilisenin yan tarafında ise  ilginç mimarisiyle  masallardaki binalara benzeyen “Balıkçı Tabyası’nı  (Halászbástya)” görebilirsiniz. Muhteşem tabya, 1895 yılında, “Balıkçı Loncası” için eski surların bulunduğu yerde, Neo-Romanesk tarzda yapılmıştır. Yapının Macar göçmen çadırlarına benzeyen konik çatıları, kule  pencereleri ve merdivenlerinden  seyredilen Peşte ve Tuna manzarası olağanüstüdür.

Ünlü Macar mimar Frigyes Schulek’in şehre armağan ettiği bir eserdir. Turistlerin gözdesi, şehrin en güzel manzaralarından birini sunan burç, Mátyás Kilisesi’nin önünden Tuna Nehri ve Peşte’ye doğru bakmaktadır. Şehrin savunmasında önemli rol oynayan balıkçılar loncasını onurlandırmak için 20. yüzyılda (1895’de) inşa edilen yapı; kule ve kemerlerden oluşmakta ve bulunduğu tepeden şehri selamlamaktadır.

Burada: 7 tane kule var. Kuleler: 7 Macar boyunu temsil ediyor. Yapının başlangıç tarihi: 1895 yılı olmasına rağmen, bitirilişi 1902 yılı civarı. Burçlar oldukça estetik ve akşam güneşi, üstlerine vurduğu zaman, oldukça fotojenik oluyorlar.

Ortaçağdan kalma bir balık pazarı olarak yapıldığı için, bu ismi almış.

      c.  St. István’ın Heykeli (Macaristan kralı I. Stephen’ı at üzerinde resmeden bronz heykel) : Tabyanın ve kilisenin  önünde Macaristan’a Hıristiyanlığı getiren ilk Kral “St. István’ın Heykeli” bulunur. Heykelin kaidesindeki rölyeflerde krallığın hayatı anlatılmaktadır.

     d.  Kutsal Teslis Anıtı : Eski Buda’nın merkezi olan meydanda; 1691 ve 1709 yıllarında iki veba salgınında ölenlerin anısına 1710-1713 yılları arasında yapılan Barok  “Kutsal Teslis Anıtı” hemen dikkatinizi çeker.

     e. Eski Belediye Binası : Meydanda ayrıca XVIII. yüzyılın başında yapılan, üzerinde soğan biçiminde kubbeli  bir saat kulesi bulunan “Eski Belediye Binası” bulunur.

         Kutsal Teslis Meydanı  birçok sokağın kavşak noktasıdır. Meydana bağlanan dar, taşlı sokakları ve bu sokakların ulaştığı küçük meydanları süreniz kısıtlı da olsa mutlaka  gezmelisiniz. Zira bu sokaklarda yer alan tarihi binaların çoğu ortaçağ evlerinin kalıntıları kullanılarak farklı dönemlerde  Barok, Rokoko, Neo Romanesk gibi çeşitli  tarzlarda yapılmıştır. Binaların çoğunun cephesinde çok güzel resim, heykel ve rölyefler görebilirsiniz.

15. *Hess András Meydanı  (Hess András Tér) (Kale Tepesi ve Eski Şehir) : Kutsal Telis Meydanı’nın hemen yanında yer alan “András Hess Meydanı’nda  (Hess András Tér)”; 

       a. *Hilton Oteli : Bu meydanda bulunan eski bir kilise ve manastır kalıntılarıyla bütünleştirilmiş  bir binadır.

      b. Táncsics Mihály Sokağı (Táncsics Mihály Utca) : Bu meydana bağlanan, ortaçağda Yahudilerin oturduğu “Mihály Táncsics Sokağı’nda (Táncsics Mihály Utca)” bulunan,  

            (1) *Erdõdy Sarayı :  Beethoven’in kısa bir süre kaldığı, “Erdõdy Sarayı” halen “Müzik Tarihi Müzesi ve Bartok Arşivi olarak kullanılmaktadır.

     Sokakta bulunan bazı evlerde, bu sokakta yapılan kazılarda bulunmuş Yahudilerle ilgili çeşitli objeler sergilenir.

       ?   (2)   9 numaralı ev : 1848-1849 isyanının önemli liderlerinin  hapis edildiği  yer olarak halkın ziyarete açılmıştır. 

16. *Viyana Kapısı Meydanı (Becsi Kapu Tér) (Kale Tepesi ve Eski Şehir)  : Mihály Táncsics Sokağının (Táncsics Mihály Utca)  bağlandığı “Viyana Kapısı Meydanı (Becsi Kapu Tér)”;

       a.  *Magyar orszagos leveltar (Macaristan Ulusal Arşivi)

       b.  Luther Kilisesi,

       c. Viyana Kapısı’nın yanı sıra ortaçağ evlerinin üzerine yapılmış, Barok, Rokoko ve Neoklasik tarzlardaki  binalarla süslü  çok güzel bir meydandır. 

17. * Mária Magdolna Templom (Kale Tepesi ve Eski Şehir) :  Lordlar Sokağının (Úri Utca) Viyana Kapısı Meydanı’na yakın küçük meydanında (Kapisztrán Tér’de);  XIII. yüzyılda yapılmış, 1686 yılında tahrip olması üzerine yeniden Barok tarzda inşa edilmiş, bir kilisenin 

* Mária Magdolna Templom  kalıntılarını görebilirsiniz.

18. *Lordlar Sokağı (Úri Utca) (Kale Tepesi ve Eski Şehir) Eski Buda’nın adına yaraşır gezinti yoludur. Vaktiyle soylular ve zenginlerin ikametgahı olan bu cadde renkli boyalı evleri ile geçmişe yolculuk yaptırıyor.

Kutsal Teslis Meydanı’na bağlanan “Parlamento Sokağı (Országház Utca)” ile;  bir ara sokakla bu sokağa bağlanan  “Lordlar Sokağı (Úri Utca)”  birbirinden güzel binalara ev sahipliği yapar. Lordlar Sokağı; geçmişte ortaçağdan kalma temeller üzerine soylular ve tüccarlar tarafından yapılan, daha sonra  yıkılan,  1950-1960 yılları arasında yapılan restorasyon çalışmasıyla   ortaçağ özellikleri kazandırılan,  her biri birbirinden güzel, farklı renklerdeki evlerden oluşan, çok güzel  bir sokaktır. 

19. *Castle Hill (Várhegy in Hungarian) (Kale Tepesi ve Eski Şehir)  : İlk kez 13.yüzyılda , Buda vatandaşlarının öncülüğündeki Moğol saldırısından sonra mahalleyi daha kolay savunmak için kuruldu. Macar mahkemesi kalenin güney ucuna taşınmaya karar verdi. 14.yy'a gelindiğinde Buda'da yaklaşık 8000 kişi vardı. Türk yönetiminin uzun döneminden sonra (1541-1686) 75 günlük kuşatma (harebe halindeki Buda'da) bırakıldı. Ve Avusturya yetkilileri sadece 300 kişi kaldığını saydı. Bu Castle Hill'de tekrar saldırı olmayacaktı, fakat 1849 ve 1945 yılları arasında Baroquified bölgesinde tekrar saldırıya maruz kaldı. Tamamen çevrili Alman kuvvetleri 1945 Ocak ayına kadar neredeyse 1 ay direndi. (Bir siteden çeviri yapılmış)

 (Kale Bölgesi’ni gezdikten sonra Viyana Kapısı’ndan çıkıp, ara sokaklardan aşağı doğru indiğinizde,  Tuna Nehri kenarındaki  Bartthyány Maydanı’na  ulaşabilirsiniz).

20. *Kapuçin Kilisesi  (Kapucinus Templom)  : Geçmişi XIV. yüzyıla kadar dayanan, farklı dönemlerde, farklı tarzlarda yenilen, Osmanlı döneminden iki pencere, ortaçağdan duvar parçaları kalan Kapuçin Kilisesi  (Kapucinus Templom)  hemen dikkatinizi çeker.

21. *Kalvinist Kilisesi (Református Templom) : Batthyány Meydanı ile  Àdám Clark Meydanı arasındaki;  1893-1896 yılları arasında yapılmış, renkli kiremitlerle kaplı çatısı ile 

Kalvinist Kilisesi (Református Templom) hemen dikkatinizi çeker.

22.  *Batthyány Meydanı (Batthyány Tér) :   Kale Tepesi’nin kuzeyinde;  Zincir Köprü’den Margit Köprüsü’ne  kadar uzanan geçmişte surlarla çevrili bölge “Su Şehri  (Vizivaros)” olarak bilinir.  Bölgede görmeniz gereken tarihi eserler; Fo  (Fo Utca) üzerindedir. Fö; Zincir Köprü’nün önündeki “Àdám Clark Meydanı’ndan,  Margit Köprüsü’ne bağlanan caddeye  kadar, daha sonra adı değişerek, tüm bölge boyunca uzanır.  Nehir kıyısındaki caddeye  “Bem Rakpart”a  paralel uzanan Fö  üzerindeki en güzel meydan; “Batthyány Meydanı’dır  (Batthyány Tér).” 1848-1849  İsyanı sırasında Macaristan’ın ilk bağımsız başbakanı olan kontun adını taşıyan meydan (M2 kırmızı metro hattı, HÉV ve 19 nolu tramvay ile ulaşabilirsiniz)  size inanılmaz güzel bir Parlamento manzarası sunar. Burada ;

      a.  Bir Macar edebiyatçının heykeli : Batthyány Meydanının ortasında ünlü bir Macar edebiyatçının heykelini ve farklı mimari tarzlarda yapılmış çok güzel binaları ve kiliseleri görebilirsiniz. 

      b.  Geç Barok Hikisch Evi, 

      c. Beyaz Haç Hanı,

      d.  XVIII.yüzyılın ortalarında yapılan Azize Elizabeth Kilisesi (Erzsébet Apácák Templom) ve

      e.  Barok, ön cephesi Azize Anna ve Meryem Ana figürleriyle süslü “Azize Anna Kilisesi *(Szent Anna Templom)” görülmeye değer güzellikte bina ve kiliselerdir.

23. *Király Hamamları  : Margit híd ile Kale Tepesi arasındaki Király Hamamları ise şehrin bir diğer ünlü hamamıdır. 1565 yılında Buda valisi Arslan Paşa tarafından yapımına başlanan hamam, Sokullu Mustafa Paşa döneminde bitirilmiştir. Rudas Hamamı gibi kubbeye ve sekizgen bir havuza sahiptir.

24. *Gülbaba Türbesi : Tuna nehrinin sağ tarafında yükselen tepenin doğuya bakan yamacında bulunuyor. Türbenin bulunduğu semt; şehrin en pahalı semtlerinden birisi.

Osmanlıların Macaristan’ı ele geçirmesi sırasında Gülbaba, Buda şehrinin kuşatmasına katılmış. Söylenenlere göre; Budin şehrine, gül’ü ilk tanıtan, gül baba olmuş. Kendisini, Türkler kadar Macarlar da sevmişler. 1548 yılında öldüğünde cenaze namazına, Kanuni Sultan Süleyman ile birlikte, 200 bin kişi katılmış.

Aslen Ispartalı diye bilinen (Gülden dolayı yakıştırılan) Gülbaba; başında taşıdığı güllerden dolayı, bu adla anılmış.

Türbe; Avrupa’da, Türkiye Cumhuriyeti’nce restore edilmesine izin verilmiş, ilk Türk mimari eseri olma özelliğini taşıyor. İçinde yeşil sandukası var. Ayrıca bahçesinde, gül babanın bir heykeli bulunuyor. Başındaki güllere dikkat edin.

Kendisi için burada yapılan türbe, günümüzde Macarlar tarafından, o günlerdeki sevgi ve saygının anısına titizlikle ve saygıyla korunuyor.

Margit Köprüsü yakında yer alan  “Gül Tepesi (Rózsadomb)” üzerinde bulunan türbeye “Török Utca”ya  bağlanan yokuş, taş kaplı “Gül Baba Utca” üzerinden ulaşabilirsiniz. 

25. *Margit Köprüsü : 1876’da tasarlamış, II. Dünya Savaşı esnasında havaya uçurulmuştur. 1948’de yeniden inşa edilen köprü, 607 m uzunluğa sahiptir ve Margit Adası’nın en güney ucunda yer almaktadır. Kolonları heykellerle süslü, Budapeşte’nin ikinci en eski köprüsüdür.

26. *Margit (Margaret) Adası / Margit-sziget (Tuna Nehri) Budapeşte sınırları içinde Tuna nehri üzerinde farklı büyüklükte adalar bulunur. Bu adalardan en tanınmış olanı  “Margit Adası’dır (Margit-Sziget)”. Buda ve Peşte yakalarının ortasında, Tuna Nehri’nin üzerinde; şehir gürültüsünden ve kalabalığından kaçmak isteyenlere rekreasyonal mekânlar sunar.      

Adanın güney tarafı “Margit Köprüsü (Margit Híd)” ile şehrin her iki tarafına bağlanır. Adanın kuzey tarafında ise; adayı şehre bağlayan  973 metre uzunluğunda, Budapeşte’nin en uzun köprüsü olan “Árpád  Köprüsü (Árpád Híd)” yer alır. 

Ada, adını Kral IV. Béla’nın  kızı Prenses Margit’ten almıştır. Kral; Moğol istilası sırasında ettiği yemini yerine getirmek amacıyla kızını adada yaptırdığı kilise ve manastıra inzivaya göndermiştir. Burada yaşayan ve genç yaşta ölen prenses daha sonra azize ilan edilmiştir.   Margit Adası Macarlar tarafından şehrin en sevilen yerlerinden biridir. Tamamen ağaçlarla kaplı yemyeşil adada; iki termal otel,  açık hava tiyatrosu ve çok sayıda açık ve kapalı, biri olimpik yüzme havuzu  bulunur. Bir tatil köyü havasında olan ada;  koşan, yürüyen, çocukları ile oynayan,  güneşlenen Macarlarla doludur.  Aristokratların ve zenginlerin dinlence yeri olduğu göze çarpmaktadır.  100 hektarlık bir alanı kaplayan, 2.5 kilometre uzunluğunda, 500 metre genişliğindeki adada ;

      a.   Macar sanatçılarının büstlerinin yer aldığı Sanatçılar Bulvarı’nı

      b.  13. yüzyıl tarihli  Dominikien Kilisesi’nin kalıntılarını,

      c.  14. yüzyıl tarihli Fransisken Kilisesi’nin kalıntılarını,

      d.  Kökleri 11. yüzyıla kadar uzanan Aziz Mikâil Kilisesini,

      e.  1973 tarihli 100. Yıl Anıtını,

      f.  Yemyeşil Japon Bahçesini,

      g.  UNESCO koruması altına alınan  Su Kulesi’ni,

      f.   Termal kaynakların üzerinde kurulu Palatinus Su Parkını (üstteki ile aynı olabilir) ve

      g.   Belirli aralıklarla müzik çalan 1936 yapımı Bodor Kuyusunu görebilisiniz.

Adayı; adaya özgü bir tur aracıyla  kısa sürede dolaşabilirsiniz. Adaya  26 numaralı otobüs, 4 ve 6 numaralı tramvayla gidebilirsiniz.  

(27.  *Árpád Köprüsü : Árpád Köprüsü 1950 yılında tamamlanmıştır. 928 m uzunluğundadır ve Margit Adası’nın üzerinden geçer.)

28. *Fö Meydanındaki Saray ve Şemsiyeli Kadınlar Heykeli (Margid adasında Arpad köprüsüne kadar gidilirse oradan tekrar Buda tarafına geçilip gezilebilir.) : Bölgedeki en güzel saray “Fö Meydanı’ndadır (Fö Tér)”.  Sarayın yakınında heykeltraş “Imre Varga’nın” yaptığı bronz “Şemsiyeli Kadınlar” heykelleri ilginizi çekebilir. Heykeltraş’ın diğer eserlerini “Imre Varga Galerisi’nde” görebilirsiniz.

Peşte Yakası (Güneyden Kuzeye) ;

29. *Kahramanlar Meydanı (Hosok Tere) : Peşte tarafında gezmeye Kahramanlar Meydanı'ndan başlayabilirsiniz.  Andrássy Caddesi’nin diğer ucunda yer alır.  Meydan; Karpat Havzası’nın Macarlar tarafından fethinin, yani Macarların Orta Asya’dan gelişlerinin 1000. yıldönümü nedeniyle, 1896 yılında yapılan, “Binyıl Kutlamaları” çerçevesinde,  yeniden düzenlenen “Şehir Parkı’nın (Városliget)” en güzel  bölümünü oluşturur.

       a.  Meydanda Binyıl Kutlamaları anısına yapılan, 1929 yılında tamamlanan, “Binyıl Anıtı (Milleniumi Emlékmu)”  yer alır.

       b.  Bu meydan ve çevresini saran heykeller, Macarların Orta Asya'dan gelişlerinin bininci yılına ithafen yapıldığından dolayı buraya Millenyum Meydanı da deniyormuş. Meydanı zamanın önemli kral ve din adamlarının heykelleri ile süslemişler. Çevresinde de birçok müze ve galeri bulunuyor.  Meydandaki  yarım daire şeklinde yerleştirilmiş sütunların altında Türklere ve diğer düşmanlara karşı savaşmış Macar krallarının heykelleri var. Bu heykellerin altında ise bu kralların kahramanlıklarını gösteren, kabartmalar bulunuyor. Her bir heykelin kaidesindeki küçük rölyefte, o kişinin yaşamındaki en önemli olay anlatılmış.

       c. Şehrin bulunduğu yere, ilk önce Romalılar gelmiş. Ama günümüz Macarlarının ataları, Kral Arpat önderliğinde, Urallardan göç edip, 896 yılında buraya gelmişler. İşte bu Kahramanlar Meydanı da, 1896 yılında, Macarların bölgeye gelişlerinin 1000. yılı anısına yapılmış. Yarım daire şeklinde yerleştirilmiş sütunların ortasındaki 7 atlı heykel, şehri kuran 7 Macar Kabilesini temsil ediyor. Bunların üstünde ise Cebrail meleğinin heykeli var. Elinde kutsal Macar tacını tutuyor.

       d.  Barbar görüntülü Türklerin heykelleri de burada bulunuyor. Türk bayrağımızla birlikte yer alan heykel  Büyük Türk Kağanı Attila'nın.

       e. Meydanın orta yerinde: Macar ayaklanmasında ölenler için yapılmış, sembolik bir mezar da bulunuyor. 1956 yılında, Sovyetler Birliği yönetimine başkaldıran Macarların, oldukça sert önlemler ile bastırıldığı ve binlerce insanın yok olduğu söyleniyor.

       f.  *Meydanın arka tarafında bulunan köprüyü geçince güzel bir park ve kışın buz pateni pisti olarak kullanılan yapay bir göle ulaşıyorsunuz. Gölün hemen kenarında, hayvanat bahçesi tarafında, Robinson adında güzel yemekler yiyebileceğiniz  bir restoran da bulunuyor.

      g. Budapeşte hayvanat bahçesi (tavsiye edilmiyor) ve

      h. *Ünlü termal havuzları Szechenyi Bath and Spa da bu bölgede, gölün hemen sol tarafındaki yolun üzerinde bulunuyor. Budapeşte termal kaplıcaları ile de ünlü bir şehir. Biz termal havuza falan girmeyiz, gerek yok diye düşünüp yanımıza mayo falan almamıştık ama mutlaka almanızı tavsiye ederim. Özellikle açık havuzları ile ünlü Szechenyi Kaplıcaları'nın fotoğraflarını görünce keşke alsaydık dedik :) Bu şehre sadece iki günlüğüne geldiyseniz termal havuzlar için vakit ayırmaya gerek yok belki ama 3-4 gün için geldiyseniz değerlendirebilirsiniz. Özellikle kış aylarında tepenizden kar falan yağarken, sıcak havuzlara girmek çok farklı bir keyif olabilir.

30.  *Magyar Mezogazdasagi Museum  (Macar tarım müzesi):  Kahramanlar Anıtı'nın arkasında yer alıyor. Etrafı hendek ve havuzla çevrili bir şato.

31.  *Andrássy Caddesi (Andrássy Út) : Kahramalar meydanından dümdüz aşağı inen ve şehrin Peşte tarafının en önemli caddelerinden birisi “Andrássy Caddesi’dir (Andrássy Út)”. Cadde; Zincir Köprü’nün önündeki Roosevelt Meydanı’nın yanından iç tarafa doğru yönelen “Atilla Jósef  (Jósef Atilla Utca)” üzerinden   “Şehir Parkı’nın  (Varosliget)” bulunduğu yerdeki  “Kahramanlar Meydanı’na (Hosok Tere)” kadar uzanır.

       a. *Kodály Körönd Meydanı : Caddenin en şık meydanlardan biri  dört tarafı  görkemli saraylarla daire şeklinde çevrelenmiş “Körönd Kodály Meydanı’dır (Kodály Körönd Ter)”. 

       b.  *Terör Evi Müzesi  (Teror Háza Muzeum) :  Caddede görebileceğiniz  en ilgi çekici binalardan biri; Nazi ve Komünist dönemde gizli polis merkezi olarak kullanılan, içinde her iki  dönemde uygulanan korkunç vahşetin tüm boyutlarıyla sergilendiği, çatısı diğer binalardan farklı, ön tarafında zincirlerden oluşan ilginç bir anıt bulunan “Terör Evi Müzesi Binasıdır (Teror Háza Muzeum).

       c.  *Franz Listz  Meydanı  (Listz Ferenc Ter) :  Caddede güzel bir kahve ve yemek molası vermek için en ideal yer ise “Oktagon” metro istasyonunun yakınındaki “Franz Listz  Meydanı  (Listz Ferenc Ter)” ve civarıdır.

      d.  Brodway Sokağı : Kahramanlar meydanındaki Andrassy Utca caddesinden dümdüz aşağıya doğru ilerliyoruz. Opera binasından önceki sokak Brodway Sokağı’dır, mutlaka görün.

      e.  *Macar Devlet Opera Evi (Opera Mellett)(Hungarian State Opera House) : Kahramanlar meydanındaki Andrassy Utca caddesinden dümdüz aşağıya doğru ilerliyoruz. Cadde üzerinde opera binasını göreceksiniz. Budapeşte’de sanata verilen değerin ve halkın sanata olan ilgisinin en açık göstergelerinden biri olan, neo-rönesans stili bir yapıdır.

Macar müziğinin ve dansının merkezi, 1875 – 1884 yılları arasında mimar Miklós Ybl’nin tasarımıyla ve Avusturya – Macaristan imparatoru Franz Joseph’in gözetiminde inşa edilmiştir. Neo-rönesans tarzındaki bina, iç dekorasyonunun zenginliğiyle adeta bir güzel sanatlar başyapıtıdır. Zamanın ünlü sanatçıları Bertalan Székely, Mór Than ve Károly Lotz’un resimleri, heykelleri ve freskleri; salonların duvarlarını süslemektedir. Koltuk kapasitesi olarak çok büyük olduğu söylenemese de mimari ve akustik özellikleri açısından dünyanın en iyileri arasında yerini almıştır. Mükemmel bir ses deneyimi ve görsel güzellik sunan Operaház’da devlet opera veya balesinden bir gösteri izlemek ayrı bir keyiftir.

Binanın önünde ise Macar resmi marşının bestecisi Ferenc Erkel ile En ünlü Macar besteci Franz Liszt’in heykelleri; operaya gelenleri selamlamaktadır.

32. *Aziz István Bazilikası / Szent István-bazilika :  Parlamento’nun bir iki sokak güneyinde şehrin en büyük kilisesi Aziz István Bazilikası yer almaktadır. Parlamento Binası gibi, bu yapı da 96 m’lik yüksekliğe sahiptir ve şehrin hemen her noktasından görülmesi oldukça kolaydır. İlk Macar hükümdar olan István’ın (MÖ 975 – 1038) onuruna yapılmış ve 54 yıllık yapım süresinin ardından 1905 yılında tamamlanmıştır.

Neoklasik stilde yapılan bazilikanın planı Yunan Haçı olarak tasarlanmıştır. 1 kubbe ve 2 adet çan kulesinden oluşmaktadır. Kuzey kule, 9 tonluk çanıyla Macaristan’ın en büyük çanına sahiptir. Bazilikanın mozaikleri, duvarlarındaki resimler, kral hazineleri, aziz heykelleri ve neo-rönenans tarzındaki kubbesi görmeniz gereken özelliklerinden sadece birkaçıdır. Birçok kişi için burasının oldukça kutsal sayılmasının bir sebebi daha bulunmaktadır: Aziz István’ın mumyalanmış sağ eli; Kutsal Sağ El Şapeli’nde görülebilmektedir.

Bazilikanın kubbesindeki manzara platformuna ücret ödeyerek çıkabilirsiniz. Merdiven veya asansörle çıkılan kubbe, güzel bir Budapeşte manzarası sunmaktadır.

Kiliseye ibadet amaçlı giriş ücrestizdir. Hazine ve kubbe gezileri ise ücretlidir.

33. *Özgürlük Meydanı  (Szabadság Tér) : Başbakan Imre Nagy anıtından sonra,  Bazilika ile meydan arasındaki alanda yer alan büyük meydan   “Özgürlük Meydanı  (Szabadság Tér)” olarak bilinir. 1848-1949 İsyanı’nın bağımsız başbakanı  Kont Lajos Batthyány’nin idam edildiği bu tarihi meydanda  1944-1945 yıllarında Budapeşte Kuşatması’nda ölen Kızıl Ordu Askerleri anısına yapılan bir  anıtı da görebilirsiniz.  Meydanın  çevresi başta Neo-Klasik 

*Macar Televizyon Merkezi  olmak üzere birçok tarihi binayla çevrilmiştir.

34. *Kossuth Lajos  Tér Meydanı : Parlamento Binası’nın önündeki meydan 1848-1849 İsyanı’nın önderinin adını taşıyan “Kossuth Lajos  Tér” olarak bilinir (Meydana 2 numaralı tramvay, M2 kırmızı metro hattı, 70,78 numaralı otobüsle gidebilirsiniz). Meydan ve çevresinde;  heykeller ve tarihi binalar bulunur.

*Başbakan Imre Nagy” Anıtı : Lajos Kossuth Meydanı’nın hemen yakınında, bir köprü üzerinde “Başbakan Imre Nagy” gösteren bir anıt bulunur.

*Tarım Bakanlığı Binası (Földmuvelésügyi Minisztérıum) : XIX. yüzyılın sonlarında yapılmış “Tarım Bakanlığı Binası (Földmuvelésügyi Minisztérıum)” görülmeye değer güzelliktedir.

*Etnografya Müzesi Binası (Néprajzi Múzeum) : Parlamento’nun karşısında 1893-1896 yılları arasında yapılmış Etnografya Müzesi Binası (Néprajzi Múzeum)” yer alır.

35. *Parlamento Binası (Országház): Peşte tarafındaki sahilde görmeniz gereken en güzel, en görkemli yapı Parlamento Binasıdır. Bina tartışmasız şehrin en güzel binasıdır.

Tuna Nehri’nin kıyısında tüm heybetiyle dikilir. Ülkenin bağımsızlığını ve gücünü vurgulaması için yapımına karar verilen Imre Steindl’ın projesi, 1885 – 1904 yılları arasında hayata geçirilmiştir ve günümüzde şehrin en güçlü ve karakterli sembollerinden biri hâline gelmiştir. Yapımında bin kişi çalışmış; 40 milyon kiremit, yarım milyon değerli taş ve 40 kilo altın kullanılmıştır. Macar Parlamentosu, eşi benzeri olmayan bir görkeme sahiptir.

Bina, nehir boyunca 268 m uzunluğundadır ve dış cephesindeki beyaz neo-gotik kuleler ve kemerleriyle ışıl ışıl parlamaktadır. Dış tasarımda, ayrıca, Macar hükümdarları ile komutanlarının heykelleri kullanılmıştır. İç tasarım ise büyüleyici bir güzelliğe sahiptir. 20 km uzunluğa ulaşan koridorlar, 96 m yüksekliğindeki merkezi kubbe, 691 oda, 152 heykel, 27 kapı, 29 merdiven seti, 13 asansör, 200’den fazla çalışma odası ve yarım milyon eser içeren kütüphane; Macar Parlamentosu’nun büyüklüğünü sayılarla anlatmak için kullanılabilecek sadece birkaç unsurdur.

Parlamento, mimari bir kusursuzluğun yanı sıra adeta bir güzel sanatlar cennetidir de. Girişteki Béla Markup ve József Somogyi’nin eserleri olan iki aslan figürünü gördükten sonra büyük merdivenlere doğru yaklaşın ve tavana gözlerinizi çevirin. Tavanda Károly Lotz’un Macaristan’ın Zaferi freski yer almaktadır.

Binanın asıl heyecan yaratan bölümleri; Kubbeli Salon, Ulusal Oturum Odası, Delegasyon Odası, Başbakanlık Ofisi, Kongre Salonu ve Munkácsy Odası’ndaki Mihály Munkácsy’nin ünlü eseri Zafer’dir.

Özellikle resmi törenlerin düzenlendiği Kubbeli Salon, 16 sütun üzerinde durmaktadır ve 96 m yüksekliğindedir. Altın sarısı tavanı, bu büyük salonu aydınlatmakta; sütunların üzerindeki 16 hükümdar heykeli ise salonun adeta koruyuculuğunu üstlenmektedir.

36. *Ayakkabı heykelleri : Parlamentonun Tuna nehrine bakan kısmının hemen ön tarafında ise ayakkabı heykelleri dikkati çekmektedir. Ayakkabı heykellerinin olduğu kısım “2. Dünya Savaşı Yahudi Anıtı” ismini taşımaktadır. Anıt orada kurşuna dizilip nehre atılan Yahudilerin anısına konmuştur. Burada kadın, erkek, çoluk-çocuk ayakkabılarının heykellerini görmeniz mümkün.

37.  *Roosevelt Tér Meydanı : Zincir köprüsüyle  bütünleşen  “Roosevelt Tér” meydanı çok sayıda tarihi yapı ve heykelle süslenmiştir. Meydanın Tuna kıyısında, 

*Macar Bilimler Akademisi (Magyar Tudományos Akadémia)” yer alır.

38. *Zincir Köprüsü (Széchenyi lánchid) : (10’a bak.)

39. *Vigadó Tér :  Roosevelt Meydanı’nın güney tarafında Tuna kıyısında   yer alan yürüyüş yolu, özellikle gece muhteşem  Kale Tepesi ve köprü manzarasına sahiptir. Intercontinental ve   Marriott Otel gibi büyük otellerin  önünden geçen  yürüyüş yolu cafe ve restaurantlarla doludur.

a.  Bu yürüyüş yolu üzerindeki en güzel bina   “Vigadó Meydanı’nda (Vigadó Tér)” yer alan  ön cephesi heykellerle süslü “Vigadó Konser Salonu’dur”. Meydanın ön tarafındaki tramvay parmaklıklarında  “Küçük Prenses” adını taşıyan küçük bir bronz  heykel   bulunur.

40. *Vörösmarty Tér : Vaci Utca Caddesinin Atilla Jósef  tarafında yer alır. Küçük, kalabalık, cafe ve restaurantlarla dolu  bu meydanın ortasında;

      a. Macar şair  “Mihály Vörösmarty Heykeli’ni” görebilir,

      b. Heykelin arkasındaki  şehrin önemli alışveriş merkezlerinden biri olan “Luxus’da  alışveriş yapabilirsiniz.

      c. Meydanın kuzeyinde  Budapeşte’de mutlaka uğramanız gereken şehrin  en ünlü ve eski pastanesi *Gerbeaud Cukrázsda  yer alır. Bu büyük, şık pastanede güzel bir kahve eşliğinde başta  “Dobos Torta” olmak üzere çeşitli pastaları tadabilirsiniz.

41.  *Vaci Ultca Caddesi : Ünlü markalara ev sahipliği yapan Andrassy Utca caddesinden yürüyerek aşağı inerek Vaci Utca caddesi ya da sahil kesimine ulaşabilirsiniz.

Modern şehir merkezinin kalbi; kaliteli restoranlar, kafeler ve mağazaların sıralandığı cadde Váci Caddesi’dir. Tarih dolu Budapeşte gezisinin arasına biraz da dinlence ve eğlence molası sığdırmak isteyenler burada buluşur. Gerek yerli halk, gerekse turistler; yarısı trafiğe kapalı olan bu caddedeki mekânlarda hoşça vakit geçirmektedirler. Ünlü modacıların mağazalarının da yer aldığı cadde, alışveriş meraklıları için bir merkez durumdadır.

18. yüzyıl civarında şekillenmeye başlayan cadde; 19 ve 20. yüzyılla birlikte mimari açıdan zenginleşmiştir. Burada birbiri ardına inşa edilen farklı stillerdeki binalarla birlikte, cadde, yavaş yavaş seçkin bir atmosfere kavuşmaya başlamıştır. Binaların ardından lüks mağazalar da buraya eklenince, Váci Utca, iyiden iyiye elit bir havaya bürünmüştür. Günümüzde hem bu seçkin havayı solumak hem de kafe, bar ve restoranların tadını almak isteyenler buraya akın eder.

Váci Sokağı’nda   tarihi binalarla   yeni binalar iç içedir. Heykeller, çeşmeler, kiliselerle süslü bu sokak  restaurantlar ve cafelerle doludur.  Sokakta gezerken yankesicilere, erkek iseniz gece yanınıza yaklaşan size bara gitmeyi teklif eden  kadınlara karşı dikkatli olmanızda yarar vardır.

Váci Sokağı’na  yakın  ara sokak ve meydanlarda;

   - a. “Fransisken Kilisesi” olmak üzere çok sayıda kiliseyi ve diğer tarihi binaları görebilirsiniz. Bu nedenle  sadece sokak boyunca yürümemeli, ona bağlanan ara sokaklara da girmelisiniz. 

42. * Szervita Tér : Mihály Vörösmarty Meydanı’nın hemen yakınında  Váci Sokağı’nın kara tarafında ona paralel  uzanan sokağın köşesinde yer alan küçük  “Szervita Meydanı (Szervita Tér)” çevresindeki tarihi binalarla güzel bir meydandır.

Meydanda “Servit Kilisesi  (Szervita Templom)” ile  Meydanın yanındaki dar sokakta  Neo-Klasik  *Budapeşte İl Meclisi Binası (Pest Megyei Önkormányzat)  ve “Barok “Belediye Meclisi Binası (Fovárosi Onkormányzat)” yer alır.

43. *Klotild Sarayları : Bugün içinde ağırlıklı olarak mağazalar ve ofisler yer alır.

44. *Szabad Sajtó Út (Klotild Paloták) : Szabad Sajtó Út  üzerinde; caddenin iki tarafında bulunan gösterişli simetrik binalar, “Klotild Paloták” olarak bilinir.

45. *Március 15.Tér Meydanı : Bu uzun sokağın Elisabeth Köprüsü’ne kadar olan bölümü, Elisabeth Köprüsü’nden  Özgürlük Köprüsü’ne kadar olan bölümünden daha kalabalık ve şıktır. Sokağın  Elisabeth Köprüsü’nden  gelen  “Szabad Sajtó Út” ile keşistiği bölgede köprünün ayakları altında kalan meydan Március 15.Tér” (mavi M3 Ferenciek Tére metro hattı ile ulaşabilirsiniz) olarak bilinir.

      a. Meydanda  Aziz Gellert’in gömüldüğü yerde yapılan, daha sonra farklı dönemlerde yenilenen, Budapeşte’nin en eski binası,  “İç Şehir Kilisesi (Március 15.Téri Templom)” ile 

      b. Onun  kuzeyinde Roma döneminden kalan şehir kalıntılarını “Contra Aquincum Romjai” görebilirsiniz.  

46. *Erzsébet (Elizabet) Köprüsü : (5’e bak)

47. *Central  Synagogue : Avrupa'nın en büyük Sinagog'udur.  En güzel sinagog diyebileceğimiz bu sinagogun özellikle pembe tavanı görülmeye değerdir.

Deák Meydanı’na (Deák Tér)” bağlanan “Károly Körút’e açılan  sokaklar sizi “Yahudi Mahallesi’ne “Zsidó Negyed” ulaştırır. Károly Körút ile birleşen Dohány Utca” üzerinde; soğan başı şeklinde kubbeleriyle Mağrip tarzındaki iki şık minaresi,  beyaz ve kırmızı tuğlalarla dekore edilmiş dış cephesiyle, Avrupa’nın en büyük sinagogunu, “Büyük Sinagog’u  (Zsinagóga)”  görebilirsiniz. Sinagogun içinde yer alan “Yahudi Müzesi’nde” Yahudi Katliamı ve çeşitli dini objeler sergilenir.

      a. Soykırım Anıtı : Sinagog’un yakınında  II. Dünya Savaşı’nda ölen 500.000 Macar Yahudisi’nin anısına   yapılan ilginç bir “Soykırım Anıtı”  yer alır.

48. *Macar Ulusal Müzesi / (Hungarian National Muzeum) Magyar Nemzeti Múzeum : Şehrin en etkileyici müzesi, işlek Váci Caddesi’nin bir iki sokak kadar kuzey paralelinde, Múzeum Caddesi üzerinde yer almaktadır. 1802’de Kont Ferenc Széchényi’nin ülkeye milli bir müze kurulması kaydıyla bağışladığı koleksiyon, bu müzenin temellerinin atılmasını sağlamış; bu sebeple 1802 yılı Macar Ulusal Müzesi’nin kuruluş yılı olarak kabul edilmiştir. 1807’de ise parlamentonun aldığı bir kararla, halkın bu müzeye eser bağışında bulunması istenmiştir. 1846 yılında müze, Mihály Pollack’ın dizayn ettiği şimdiki neo-klasik binaya taşınmıştır. Yapının görsel güzelliği; heykeller, resimler ve mozaiklerle zenginleştirilmiştir. Son 150 yılda birçok heykelin dikildiği müze bahçesi ise hâlen Müze Festivali’nin merkezidir.

3 katlı müzenin kalıcı sergilerinden bazıları şunlardır: Modern ve Çağdaş Tarih, Macaristan Topraklarında Yaşayanların M.Ö. 400.000'den M.S. 804'e Tarihi, Taç Giyme Töreni Kıyafetleri, Roma Taş İşlemeciliği. Müzenin en çok ilgi gören parçalarından biri ise Mozart’ın Klavseni’dir. Klavsen (klavyeli ve telli bir çalgı), baba Mozart tarafından oğlu Wolfgang Amadeus Mozart’a dâhi müzisyenin boş zamanlarında kullanması için hediye edilen enstrümandır.

49.  *Szabó Ervin Kütüphanesi (Wenckheim Sarayı ) :

50.  * Központi Vásárcsarnok :  Kentin 3 katlı ana pazarıdır. 

51. *Özgürlük Köprüsü (Szabadsag hid):  1896 tarihinde inşa edilen eser, 334 m uzunluğundadır ve 1945’te yıkılıp 1946’da yeniden yapılarak kullanıma açılmıştır.

-52. *Megyeri Köprüsü : Yapımı 2008’de sona eren köprünün uzunluğu 1.862 m’dir ve şehrin en kuzeyindeki köprü olarak dikkat çekmektedir.

-53. *Petofi Köprüsü :  Eylül 1937’de inşa edilmiştir. 514 m uzunluğundaki yapı, II. Dünya Savaşı esnasında yerle bir olmuş ve 1952’de tekrar yapılmıştır.

-54.  *(Rakoczi) Lágymányosi Köprüsü :  494 m uzunluğundadır ve 1995’te kullanıma açılmıştır.

BUDAPEŞTE’nin gece ışıklandırması muhteşemdir. Şehir gece ışıklandırması ile ödül almış. Bu nedenle şehri mutlaka bir de gece görmelisiniz. Bunun için en iyi yol nehirde gece turu yapan teknelerdir. Hava karadıktan sonra, Elizabet köprüsünün Peşte tarafından kalkan teknelere binip Margaret Adası'na kadar gidip tekrar aynı noktaya geri dönülen nehir turları var. Adayı da gezelim, görelim derseniz hava kararmadan hemen önceki tekneye binip, Margaret adasında inip, hava karardıktan sonraki tekneler ile geri dönebilirsiniz. Böylece Budapeşte'nin nehirden görüntüsünü hem gündüz hem de gece görebilirsiniz.

Budapeşte'yi gezdikten sonra vaktiniz kalıyorsa şehre bir iki saat uzaklıktaki yakın yerleri de gezebilirsiniz. Osmanlının batıdaki sahip olabildiği en uç noktasındaki kalesi olması bakımından da anlamlı olan Estergon Kalesi  Budapeşte'ye yaklaşık 1- 1,5 saat uzaklıkta bir mesafede bulunuyor. Bir çok otelde broşürleri bulunan şirketlerin turları ile gidebileceğiniz gibi, tren ile de gidebiliyorsunuz. Biz 4 kişi olduğumuz için tur şirketlerine vereceğimiz paradan çok daha az bir paraya, otelin bir taksisi ile anlaşıp rahat rahat gidip gelmiştik. (100€) Taksi sizi kaleye kadar çıkartıp, 2-3 saatte bekliyor. O tarihi yerleri görelim derseniz gidin ama görülebilecek çok bir şey kalmamış maalesef. Gittiğinizde hayal kırıklığı yaşayabilirsiniz. Kalenin içi müze olarak gezilebiliyor ancak birkaç Osmanlı kılıcı dışında pek bir şey yok. Bence asıl güzel olan manzara ve kalenin Tuna Nehri kıyısındaki konumu.

Taksi ile dönüş yolunda şirin bir Macar köyü olan Szentendre'ye de yarım saat kadar uğruyoruz. Sağlı, sollu hediyelik eşya dükkanları, sanat galerileri olan şirin bir kasaba burası. Cadde boyunca ilerledikçe açık havada oturup bir şeyler yiyip içebileceğiniz restoran ve cafelerin olduğu bölgeye geliyorsunuz. Siz de bizim gibi bu turu taksi ile yapmayı planlarsanız Estergon için daha az zaman ayırıp Szentendre için daha çok zaman ayırın. Meydandaki cafelerde oturup zaman geçirin derim. Köyde marzipandan yapılmış heykellerin olduğu bir marzipan müzesi de bulunuyor. Siz de benim gibi badem ezmesini çok sevenlerdenseniz bayılacaksınız. Marzipan ve Marzipan Likörü burada en çok satılan hediyeliklerden, almadan dönmeyin :)

Mohaç Kasabası

1526 ve 1687 Mohaç Savaşı ile tanınan  Mohaç Kasabası Budapeşte’den kısa sürede ulaşabileceğiniz önemli tarihi yerlerden bir diğeridir. Kasabanın  dışında   “Sátorhely Köyü” yakınında, 1526 Mohaç Savaşı’nda ölenlerin anısına, 7 hektar  büyüklüğünde bir  alanda  oluşturulan “1926 Anı Parkı”   savaşın Macaristan tarihi üzerindeki etkilerini yansıtır. Mohaç’a  Budapeşte’den  otobüsle veya yazın belli aylarda hydrofoil ile bağlantılı tam günlük rehberli turla, 3.5 saat süren bir yolculukla gidebilirsiniz. Hydrofoil,  Vigadó Meydanı’ndaki iskeleden her gün sabah erken saatlerde kalkar.

Budapeşte’ye yakın mesafede, Tuna   Nehri’nin  en güzel bölümü olan  “Tuna Kıvrımı” üzerinde, üç güzel yerleşim  “Szentendre”, “Visgerád” ve “Esztergom”  yer alır.  


Szentendre

Szentendre Budapeşte’ye 25 kilometre uzaklıktadır. Kasabaya en kolay  Buda tarafında “Batthyány Meydanı’ndaki (Batthyány Tér)”  metro istasyonundan 20 dakikada bir kalkan  HÉV Banliyö treniyle  40 dakikada gidebilirsiniz. Szentendre tren istasyonu şehrin ana meydanına 10 dakika yürüyüş mesafesindedir (Tren istasyonunun karşısındaki” Lajos Kossuth  Utca” boyunca köprüye kadar yürürseniz, köprünün diğer tarafı kasabanın  alışveriş caddesidir). Kasabaya ayrıca “Árpád Híd Otobüs İstasyonu’ndan” kalkan otobüslerle ulaşabilirsiniz. Otobüs istasyonuna gitmek için mavi M3 metro hattına binmeniz  “Árpád Híd İstasyonu’nda” inmeniz gerekir.  Otobüs biletlerini otobüsün içinden veya istasyondan alabilirsiniz.

Nisan eylül ayları arasında çalışan  “Mahart Bot”  Tuna’yı görmek için iyi bir seçenektir.  Bot; Peşte’den,  “Vigadó Meydanı’ndan (Vigadó tér)”  kalkar ve kasabaya iki saatte ulaşır. Kasabaya yerel şirketlerin düzenledikleri günlük “Esztergom, Visegrád, Szentendre”  turu ile de gidebilirsiniz.
Szentendre; Osmanlı İmparatorluğu’ndan  kaçan Sırplar tarafından kurulmuş, XVII. yüzyıldan beri Sırpların ülkedeki dini ve kültürel merkezi olmuştur. Kasabaya XIX. yüzyılın başından itibaren çok sayıda Macar sanatçı yerleştiğinden  “Sanatçılar Şehri” olarak bilinmektedir. Budapeştelilerin yazlık evlerinin bulunduğu kasaba; çok  kısa içinde yürüyerek dolaşabileceğiniz küçük, şirin  bir yerdir. Kasabanın ana meydanını  “Fö Tér”oluşturur. Bu küçük meydan uzun alışveriş caddesi üzerinde yer alır. Meydanın ortasında 1763 tarihindeki Veba Salgını nedeniyle dikilmiş büyük bir haç bulunur. Kasabanın görmeniz gereken tüm önemli yerleri bu alışveriş caddesi ve ona bağlanan taşlı dar sokaklarda bulunur. Cadde ve ara sokaklar çoğu XVIII. yüzyıldan kalma küçük, bakımlı, bir, iki katlı, farklı renklerde boyanmış, Barok evlerle doludur. Cadde üzerinde  yer alan binaların büyük bölümü Macar sanatçıların eserlerinin yer aldığı sanat galerileri, hediyelik eşya dükkanları, küçük pasta evleri, restaurant ve  cafe olarak kullanılmaktadır.  Kasabadaki çok sayıdaki Ortodoks kilisesi içinde  Fö Meydanı’nda göreceğiniz XVIII. yüzyıl yapımı “Blagovestenska Kilisesi” ile kilisenin karşısındaki dar sokaktan girdiğiniz zaman küçük bir meydanda bulunan  “Belgrad Katedrali” en tanınmış olanlarıdır. Katedralin yakınındaki “Sırp Sanatı Müzesi’nde” ise  ikona ve dinsel objeler sergilenir. Seramik eserlerden hoşlanıyorsanız Fö Meydanı’ndaki “Frenczy Seramik Müzesi’ni” “Gyögy Vastagh Caddesi” üzerinde Macar seramik sanatçısı “Margit Kovács” ait eserlerin sergilendiği  “Margit Kovács Müzesi’ni” ziyaret edebilirsiniz.  Kasabayı daha iyi anlayabilmek için sadece dükkanların yer aldığı canlı, turistik, alışveriş  caddesi boyunca yürümemek, caddenin diğer bölümleriyle, Tuna kıyısını da gezmeniz gerekir.

Vısegrád

Visegrád, Budapeşte’ye 40 kilometre uzaklıkta, Tuna Nehrinin U şeklinde kıvrım yaptığı bölümde  kurulmuş, Macaristan’ın bir dönem başkenti olan,  yeşillikler içinde küçük bir köydür.  Nehrin  karşı tarafında “Nagymaros Köyü” yer alır.  Köye Budapeşte’den yerel şirketlerin düzenledikleri günlük “Esztergom, Visegrád, Szentendre”  turu ile gidebilirsiniz. Tur dışında  köye   “Árpád  Híd Otobüs İstasyonu’ndan” kalkan otobüslerle ulaşabilirsiniz. Otobüs istasyonuna gitmek için mavi M3 metro hattına binmeniz  “Árpád Híd İstasyonu’nda” inmeniz gerekir.  Otobüs biletlerini otobüsün içinden veya istasyondan alabilirsiniz. Kasabaya nisan eylül ayları arasında,  Peşte’de,  “Vigadó Meydanı’ndan (Vigadó tér)”  kalkan “Mahart Botla” 3.5 saatte  ulaşabilirsiniz.

Eğer köye turla  giderseniz; tur şirketleri; köyde yol üzerinde yer alan ilginç bir restaurantta mola vermekte, içi ortaçağ dönemini yansıtan  bu restaurantta üzerinize önlükler, başınıza karton kral, kraliçe taçları takılarak, ortaçağ ortamında lezzetli bir öğle yemeği yemeniz sağlanmaktadır. 

Esztergom-Estergon

Esztergom; kuzey Macaristan'da,  Budapeşte'nin 50 km kuzeybatısında, Komárom-Esztergom ilinde, Tuna Nehri’nin sağ tarafında yer alır. Nehrin sol tarafındaki  Slovakya'nın “Štúrovo” şehriyle  Macaristan-Slovakya sınırını oluşturur.  “Mária Valéria Köprüsü” ile Štúrovo şehrine bağlanır. Arzu ederseniz Esztergom şehrinden, Esztergom - Štúrovo şehirleri arasında düzenli işleyen feribotlarla; Štúrovo şehrine  gidebilirsiniz.

Esztergom Roma dönemine dayanan tarihi geçmişiyle Macaristan’ın en eski şehri ve  nehir limanıdır. X. yüzyıldan XIII. yüzyılın ortalarına kadar ülkenin başkenti olmuş, Kral IV. Béla döneminde başkent önce Visegrád daha sonra Buda şehrine taşınmıştır.

Şehre; Budapeşte’den yerel şirketlerin düzenledikleri günlük Esztergom, Visegrád, Szentendre”  turuyla gidebilirsiniz. Tur dışında  şehre  “Árpád Híd Otobüs İstasyonu’ndan” kalkan otobüslerle ulaşabilirsiniz. Otobüs istasyonuna gitmek için mavi M3 metro hattına binmeniz  “Árpád Híd İstasyonu’nda” inmeniz gerekir.  Otobüs biletlerini otobüsün içinden veya istasyondan alabilirsiniz.  Sadece Esztergom şehrine gidecekseniz, 75 dakika süren  “Budapeşte-Dorog-Esztergom” otobüslerine binmeniz uygun olur. Szentendre ve Visegrád  görmek isterseniz  otobüs seçiminizi ona göre yapmanız, daha sonra bu yerler arasında otobüsle ulaşım sağlamanız gerekir. Esztergom şehrine M3 metro hattıyla  “Újpest-Városkapu”  İstasyonu’ndan ulaşabileceğiniz “Nyugati Pu Tren İstasyonu’ndan” her saat kalkan,  trenle 1.5 saatte  gidebilirsiniz.  Esztergom Tren İstasyonu, şehir merkezine yaklaşık 20 dakika yürüyüş mesafesindedir. Yürümek istemezseniz #1 veya  #6 numaralı  otobüslerle şehir merkezine ulaşabilirsiniz. Otobüs istasyonu tren istasyonuna göre şehir merkezine daha yakındır. Ayrıca  şehre nisan eylül ayları arasında,  Peşte’de,  “Vigadó Meydanı’ndan (Vigadó tér)”  kalkan “Mahart Botla” 5 saatte  gidebilirsiniz. Bot Tuna’nın bu güzel bölümünü görmek için iyi bir seçenektir. Ancak botla yolculuk uzun sürdüğü için günlük geziler için fazla uygun değildir.

Esztergom kısa sürede dolaşabileceğiniz küçük sevimli bir şehirdir. Şehrin ana meydanı “Széchényi Meydanı’dır (Széchényi Tér)”. Meydan; Barok, Rokoko, Klasik tarzlarda, iki veya üç katlı, bakımlı, renkli binalarla ve cafelerle doludur. İl Meclisi Binası’nın yer aldığı meydanın ortasında 1900 yılında yapılmış, “Üçlü Teslis Anıtı” yer alır. Meydana bağlanan tüm sokaklarda tarihi binalar, sürekli   karşınıza çıkan kiliselerle karşılaşırsınız. Meydandaki  turizm bürosundan satın alacağınız  harita  şehri kısa sürede dolaşmanızı sağlar.

Şehir sembolü; şehrin her tarafından görebileceğiniz 1822- 1869 yılları arasında klasik tarzda yeniden inşa edilmiş  “Bazilika’dır. 71.5 metre yüksekliğindeki yeşil renkli ana kubbesiyle;  şehre, “Kale Tepesi’nden” bakan Bazilika  Macaristan’ın en büyük kilisesidir. Bazilika’nın kuzey tarafındaki “Saint Stephen Şapeli’nde”  Macaristan’ın kutsal emanetlerini, değerli kraliyet mücevherlerini görebilirsiniz. Güney tarafındaki XVI. yüzyılın başında inşa edilen kırmızı mermer  “Bakócz Şapeli” Rönesans mimarisinin en güzel örneklerinden birini oluşturur. Bazilikanın  hazine bölümünde; XIII. yüzyıldan kalma haç gibi değerli dini objeler, cüppe, kaptan gibi giysiler sergilenir. Bazilikanın altında başpiskoposlara ait mezarlık yer alır. Bazilika’dan; Tuna Nehri, şehir, şehri üç taraftan çevreleyen yemyeşil dağlar, Esztergom için ölen kahramanların anısına “Saint Thomas Tepesi’nde” yaptırılan Şapel, Štúrovo Şehri ve iki ülkeyi birbirine  bağlayan  uzun demir köprü inanılmaz güzel görünür.

Bazilika’nın alt tarafında, X.yüzyılda yapılmış, birkaç defa yenilenmiş, “Esztergom Kalesi’nden (Esztergomi Vár)” kalan   duvarları ve burçları görebilirsiniz. Eski kraliyet sarayı,  XII. yüzyıl Kale Şapeli  ve kaleden kalanlar  1930’lardan sonra restore edilerek bugünkü görünümünü almıştır. Ülkemizde “Estergon  Kalesi Türküsü” ile tanınan kale;  1543 yılında Osmanlı İmparatorluğu’nun eline geçmiş, kalenin bulunduğu bölge bir sancak beyliği haline getirilerek Budin Beylerbeyliğine bağlanmıştır. Kale 1594 yılında Alman, Leh ve Venedikliler'den oluşan büyük bir ordu tarafından kuşatılmış, kale komutanı ve az sayıda asker kaleyi uzun süre savunmuş ancak ordudan bekledikleri  destek gelmeyince, kaleyi açlık ve susuzluk nedeniyle  Alman, Leh ve Venediklilere teslim etmek zorunda kalmışlardır. Bu savunmada gösterilen cesaret daha sonra Estergon Kalesi Türküsü ile ölümsüzleştirilmiştir. Esztergom ile ilgili buluntuları, freskleri, haritaları,  çömlek, silah, para koleksiyonlarıyla  Osmanlı döneminden kalan birkaç kılıç ve silahı görmek isterseniz Katedralin yanındaki “Kale Müzesi’ni” ziyaret edebilirsiniz.

100 yıl boyunca Macaristan  Roma Katolik kilisesinin  merkezi olan Esztergom; Macaristan Başpiskoposluğu’nun merkezi  olarak hala ülkenin en kutsal şehridir. 1880-1882 yılları arasında yapılan Barok  “Başpiskoposluk Sarayı”,  halen  “Hıristiyan Müzesi’ne (Keresztény Múzeum)” ev sahipliği yapar. Müzede; Ortaçağ Macaristan panel resim ve heykel koleksiyonu,  XIII ve XVIII. yüzyıllar arasındaki döneme ait İtalyan ve Avrupa resimleri, goblen halılar ve değerli porselenler sergilenir. Şehrin  en güzel bölümü ise sokakları Barok ve Klasik bina ve kiliselerle dolu, yiyecek ve alışveriş yerlerinin bulunduğu “Víziváros Bölgesi’dir.  Şehrin ilk belediye binası olan, halen özel müze olarak kullanılan,  Türk para koleksiyonunun yer aldığı   “Balassa Bálint Müzesi”; 1728-1738 yılları arasında inşa edilen “Cizvit Kilisesi”;  “Fransiskan Kilisesi” Víziváros Bölgesi’ndeki önemli Barok binalardır.   

ULAŞIM

Eğer merkezi bir otelde kaldıysanız birçok yere yürüyerek gidebileceğiniz büyüklükte bir şehir burası. Merkezin biraz dışında bir otelde kaldıysanız da sorun değil. Toplu taşıma araçlarıyla kolayca merkeze ulaşabiliyorsunuz. Aldığınız biletler; metro, tramvay, otobüs hepsinde kullanılabiliyor. Toplu taşıma araçlarına çok binmeyi planlıyorsanız tek biletler yerine günlük, haftalık vs şeklinde biletler alıp sınırsızca binebilirsiniz. Taksi de 4 kişilik bir grupsanız çok mantıklı bir ulaşım aracı oluyor aslında. Ancak taksiye binmeden önce kazıklanmamak için gideceğiniz yeri söyleyip ne kadar tutacağını sormanızda ve fiyatta el sıkışmanızda fayda var kesinlikle. Aynı mesafe için her bir taksi farklı fiyat tutabiliyor.

Budapeşte 2-3 gün içinde çok rahatlıkla gezilebilecek bir şehir. Bu kadar kısa sürede çok yer görmek için en mantıklı ulaşım araçlarından biri de tüm şehirdeki en önemli turistik noktaları dolaşan hop on hop off otobüsler. İçinde Tuna Nehri'nde bir tekne turu hakkı da bulunan 48 saatlik biletlerin fiyatı 15-20 Euro civarında. Birkaç farklı hop on hop off otobüs şirketi bulunuyor. Mavi, Yeşil, Kırmızı v.s.  Bazılarında Türkçe rehberlik hizmeti de var. Birinden aldığınız bilet diğerinde geçmiyor. Biletinizi alırken verdikleri haritadaki time table'lara bakmanızda fayda var. Bizim aldığımız her duraktan saatte bir geçiyordu. Daha sık geçeni varsa onları tercih edebilirsiniz. Biz mavi renkli olan otobüslerden biletlerimizi almıştık ancak çok memnun kaldığımızı söyleyemeyeceğim. Diğer tüm tur şirketleri üstü açık otobüsler ile şehir turu yaptırırken bizimkisi bir yerden sonra otobüs değiştirtip, şehirler arası otobüsler gibi kapalı bir otobüse bindirip gezdirmişti ki hiç keyifli olmadı gerçekten.

YEMEK

Budapeşte mutfağı et ağırlıklı bir mutfak. En ünlü yemekleri ise dana eti, soğan ve biberden yapılan, bazı yerlerde Gulaş Çorbası olarak da geçen sulu et yemeği. Gulaş yemek için, en iyi Macar mutfağını nerede yiyebiliriz diye danışarak bulduğumuz Matyas Pince'i kesinlikle tavsiye ederim. 1904 yılından beri olan ve klasik Macar mutfağı sunan bir yer burası. Gulaşı, klasik çorba gibi olmasa da gerçekten muaazzam lezzetliydi. Tadı damağımızda kaldı diyebilirim :) Biz öğle yemeği için gitmiştik ancak kesinlikle akşam gitmenizi tavsiye ederim. Budapeşte'ye gitmişken mutlaka bir akşam da  çingene müzikleri çalan, yerel dansların da olduğu bir Çigan Gecesi yapmalısınız. Biz tur şirketimizin ayarladığı,  biraz şehir dışında olan Wadaspark Restoran'da böyle bir geceye katılmıştık. Çok da keyifliydi. Matyas Pince de akşamları çigan gecesi tadında canlı müzik ve dansların olduğu bir ortam oluyormuş. Lezzetli yemekler ve keyifli bir Çigan gecesi deneyimi için gidin derim. Akşam için rezervasyon gerekebilir.

Yerel tatlar bana göre değil ben alıştığım, bildiğim lezzetleri tercih ederim diyenlerdenseniz, Vaci Utca caddesinde bulunan Hard Rock Cafe'de hamburger yiyebilir, ya da  bu caddeye yürüme mesafesinde olan TGI Friday's'i deneyebilirsiniz.

Şehri gezerken mola verip dinlenmek, güzel bir tatlı yemek ya da kahve içmek için yerler arıyorsanız üç tane yer önereceğim size. İlki Zincir Köprüsü'nün hemen Peşte ayağında bulunan muhteşem bir binaya sahip  Four Seasons Otel'in içindeki kafe. İkincisi Avrupa'nın en eski pastanelerinden biri kabul edilen yaklaşık 150 yıllık Gerbeaud.  Son olarak da sadece muhteşem mimarisini ve tavan süslemelerini seyretmek için bile gidilebilecek olan New York Cafe. Kahve içmek bahane, mekan şahane diyebilirim.  Binanın restorasyonu tam 5 yıl sürmüş ve kesinlikle denildiği gibi "Most Beautiful Cafe in The World". Akşamları restoran olarak da hizmet veren cafe'ye uğramadan dönmeyin derim.

Güzel bir dondurma yemek için ise Szent István Bazilikası'nın hemen sağında bulunan, dondurmaları külahta gül şeklinde sunan dondurmacı Gelatto'yu öneririm. 

DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR

1) Tek bir bileti hem metroda hem de otobüste kullanabilirsiniz. Metro ve otobüslerde mutlaka biletlerinizi okutun. Prag’ ta aynı otobüste bulunduğumuz iki Türk kızı yakalandı (son gün). Polis yada zabıta neyse iki gündür izliyormuş. İyi bir para ödediler.

2) Para bozdururken ( Budapeşte – Prag Euro kullanmıyor) paranızı gösterin. ( 50 Euro – 100 Euro neyse) Net ne kadar vereceğini sorun ve öğrenin. Ne kadar vereceğini Hesap makinesi ile size göstersin. Öyle bozdurun. Çok farklı fiyatlar var. Şehir içi bizce havaalanlarından daha iyi.

3) Metronun ve otobüslerin son saatlerine dikkat edin. Biz ilk gün metro saatini kaçırdık Budapeşte’de taksi kullandık. Azıcık yol için iki taksiye 25000 forint para ödedik. Pazarlık da yaptık yani. Yine de inanılmaz bir para ödedik.

4) Her yerde su içilebiliyor. Hele de Viyana’nın suyu süper, dağ suyu. Hiç ekstra suya para vermeyin. Bizim gibi yazın giderseniz suya yatırım yapabilirsiniz :) Su alacaksanız da mavi kapaklı alın. Doğal kaynak suyu demek . Budapeşte de yalnız pembe kapaklı suyu tercih edin. Orada doğal olanı pembe kapaklı olanmış.

5) Alacağınız her şeyi büyük marketlerden alın. Ben çikolataları bile Viyana’dan aldım. Hiç de erimediler. Hem bol bol hem de ucuz ucuz aldım. Bizim duty free’de bile fiyat farkı vardı.


ZİYARETÇİ SAYACI
 
  Online Ziyaretçi Sayısı : 32
  Bugünkü Ziyaretçi Sayısı : 103
  Dünkü Ziyaretçi Sayısı : 50
  Bu Ayki Ziyaretçi Sayısı : 287
  Toplam Ziyaretçi Sayısı : 58286
SOSYAL BAĞLANTILAR
H.Levent ÜSTÜN - Her Hakkı Saklıdır © 2015
hlustun@hotmail.com