Gezi Rehberleri-Torino
Ana Sayfa
Hakkımda
Albüm
Onur Sayfası
Atatürk Sayfası
Üstün Soyağacı
Ziyaretçi Defteri
İletişim


T.C. Merkez Bankası
Döviz Kurları
Döviz
Alış
Satış
USD
34.1398
34.2013
EUR
37.6516
37.7195
GBP
44.8543
45.0882
SAR
9.0898
9.1062
JPY
23.2620
23.4161
RUB
0.35753
0.36221
 
Hava Durumu

ANKARAANKARA

ANKARA
Site İçeriği
.  Hakkımda
.  Albüm
.  Onur Sayfası
.  Atatürk Sayfası
.  Üstün Soyağacı .  Ziyaretçi Defteri
.  İletişim
.  Genel Hususlar
.  Tarihi ve Güncel Olaylar
.  Gezi Rehberleri
.  Mesajlarım
.  Haftanın Sayfası
.  Kur'an-ı Kerim Meali
.  Türkçe İsimler Sözlüğü
.  Ülkeler
.  İllerimiz
.  E-Kitaplar
.  Soru Cevap  
.  Haberler
Kardeş Web Siteleri
.  www.besahukuk.com
.  www.kalpakogullari.hleve
ntustun.com

.  www.sinavanaliziyap.hlev
entustun.com

.  www.karikmefrusat.com

GEZİ REHBERLERİ (TORİNO-İTALYA)

Torino, İtalya’nın ilk başkenti. Roma döneminin mirası olan ızgara planını taşıyan kentin mimarisi iki bin yıllık bir tarihe tanıklık ediyor. Dinsel yapılar ve saraylar açısından çok zengin bir kent. Savoy Krallığı’na ait 15 saray UNESCO Dünya Kültür Mirası ilan edilmiş. Palazzo Reale,  Palazzo Madama, Palatine Kuleleri ve Kahire’den sonra dünyada türünün en büyüğü olan Mısır Medeniyetleri Müzesi şehrin görülmeye değer yerlerinden. Kentin önemini ve turizmini artıran diğer önemli şey Hz. İsa’nın çarmıhtan indirildikten sonra bedeninin sarıldığına inanılan sacra sindone, yani Türkçesiyle “kutsal kefen”in kentin katedrali olan Duomo di San Giovanni Battista’ da bulunuyor olması.

Kent ile ilgili bilinen en eski yerleşim M.Ö. 218’de Kartacalı Hannibal’ın saldırısıyla yıkılmış. Sezar’ın hükümdarlığı sırasında yeniden kurulan kent, Savoy Düklüğü’nün başkenti olduğu 1500’lü yılların ortalarında büyük gelişme gösteriyor ve 1720 yılında Sardunya Krallığı’nın başkenti oluyor. Torino 18. yüzyılda, kısa sürede Avrupa’nın en önemli şehirlerinden birine dönüşüyor. Öyle ki, 19. yüzyılın ortalarında ise İtalyan devletlerinin kralları Birleşik İtalya konusunu görüşmek için Torino’da bir araya geliyorlar. 1861-65 yılları arasında Torino, İtalya’nın ilk başkenti unvanını kazanıyor. 20. yüzyılda ise hızla sanayileşen kent, İtalya’nın önde gelen endüstri merkezlerinden biri haline geliyor. Torino’nun adı “küçük boğa” anlamına geliyor.

1.  *Mole Antonelliana (Küçük Eyfel Kulesi) : Küçük Eyfel Kulesi olarak nitelenen Mole Antonelliana şehrin simge yapılarından biri. İsmini mimari Alessandro Antonelli’den alıyor. Bina, 1850’li yıllarda (1862’de) Torino’da yaşayan Museviler için ibadethane olarak inşa ediliyor. Bu sırada şehir İtalya’nın başkentiymiş. Hedef de başkentin şanına yakışır görkemde bir sinagog yapmak. Hedefin “görkem” kısmına ulaşılmış ama yapı ibadet için kullanılmamış. Başkent Floransa’ya taşındığında duran inşaatı halk tamamlamış ve yapıyı ülkeyi birleştiren Kral İkinci Emanuel’e adamış. Bina, dönemin modası demir işçiliğinden esinlenerek yeniden yapılandırılıyor ve işlevlik kazandırılıyor. Mimarının adıyla anılan yapı 167 metrelik yüksekliği kadar alüminyum külahıyla da dikkat çekiyor. 2006 Torino Kış Olimpiyatları’nın sembolüydü. Günümüzde ise Ulusal Sinema Müzesi. 3 bin metrekarelik müzede kostümler, dekorlar, kameralarla sinema tarihine tanık oluyorsunuz.

--------------------------------------------------------

2. *Museo Egizio (Mısır eserleri müzesi) : Mısır’ın dışındaki en büyük daimi Mısır eserleri müzesi Torino’da. 
Museo Egizio, yapısı kadar koleksiyonunun büyüklüğüyle de ziyaretçileri etkiliyor. Kral mezarları, mumyalar, papirüs haritalar koleksiyonun en gözde parçaları. İnsan emeği, profesyonellikle birleşince ortaya muhteşem bir müze çıkmış.

3. *Carignano Sarayı :

4. *Teatro Regio : 1896’da, Puccini’nin ünlü operası La Bohème’in ilk kez sahnelendiği Teatro Regio bugün hâlâ ayakta. 18’inci yüzyılın ilk yarısında inşa edilmiş, savaş ve sonrasındaki yangının ardından 1973’te yenilenerek hizmete girmiş. Modern mimarisi, mükemmel akustiğiyle şehrin gurur kaynaklarından. Sezonu ekimde açıyor, hazirana kadar perdesi açık kalıyor.

5. *Piazza Reale :

6. *Madama Sarayı : Palazzo Madama, başlı başına bir sanat eseri. Romalılar zamanında 3 kilometrelik şehir surlarına ait kapının olduğu yere yapılmış. Bugün bile o dönemden kalma detaylar taşıyor. Uzun yıllar kale işlevi gören yapı hem barok hem de ortaçağ mimarisinin özelliklerini yansıtmasıyla ilgi çekiyor. Adını 17’nci yüzyılda şehri yöneten dükün eşi Madama Maria Christina vermiş. Mağrur bir ifadesi var yapının, bunu kabartmalı dış süslemelerine, geniş pencerelerine borçlu. İç dekorasyonu da dönemin dikkat çekmeyi hedefleyen zevkini yansıtıyor. Merdiven korkulukları bile nakış nakış işlenmiş. 2006’da restore edilen yapı bugün Antik Sanat Müzesi

7. *San Lorenzo  Kilisesi : Kraliyet Sarayı’ndan kısa yürüyüşle ulaşabileceğiniz San Lorenzo, Avrupa’nın en güzel barok kiliselerinden biri. 1634’te başlayan inşaatı 46 yıl sürmüş. Sade ancak azametli yapısı etkileyici. Dış görüntüsünün yalınlığına aldanmayın. İç süslemeleri zarafet, ihtişam örneği. Dikkat çeken kubbesindeki pencereler ana mekanı ışıkla buluşturuyor ve dekorasyona ferahlık katıyor.

8. *Armeria Reale (Silah Müzesi) : Temelleri 19’uncu yüzyılın başında atılan Armeria Reale, günümüzde Avrupa’daki en iyi silah müzelerinden. Tarih öncesinin silahları en ilgi çeken bölümlerden. Meraklılarını müzeye çeken ise 14’üncü yüzyıl İtalyan silahları. 
İtalya’da modern sanata ilk kucak açan şehirler Floransa ve Torino. Bu birikimi Modern Sanat Galerisi’ndeki (CAM) 45 bin parçalık resim, fotoğraf ve heykel koleksiyonunda göreceksiniz. Müzenin kütüphanesi ve fotoğraf galerisi de ziyaretçilerin hizmetinde.

9. *Reale Sarayı : Kraliyet Sarayı (Palazzo Reale), görünüşüyle kaleyi andırıyor. Sarayın asalet, zarafet ve zenginliğini yansıtmayı da ihmal etmiyor. 17’nci yüzyılda inşasına başlanan muhteşem eser 19’uncu yüzyıl başlarında bugünkü halini almış. Barok tarzın en güzel örnekleri arasında. Soyluların özel odaları ve mermer taht salonundaki dekorasyon büyüleyici, sanat koleksiyonu ise tek kelimeyle muhteşem.

-----------------------------------------------------------

10.  *Palatine Kuleleri : Torino’da, ızgara şeklindeki şehir planı sayesinde yön bulmak kolay; kaybolmak zor. Geçmişin ve günümüzün baş yapıtları arasında yer alan binalar, parklar, bahçeler Torino’nun ihtişamını, mimari açıdan görkemini gözler önüne seriyor. Piazza Castello’dan bakan yüzü boyunca uzayan Via Po ve Via Roma boyunca yapılacak bir yürüyüşte prestijli markalar, antikacılar, sanat galeriyle dolu caddelerde sıralanan kitapçılar ve tezgahlarda satılan dönem plakları ile geçmişe bir yolculuk yaşatıyor.

11. *Porta Palazzo : Kente seyahatettiğinizde adını sıkça duyacağınız bir isim de Porta Palazzo. İsmini Torino’nun tarihi merkezinden alan pazar,  Avrupa’nın en büyük açık pazarı. Tabir yerindeyse “hayat adına her şeyi” bulacağınız yer… Çeşit çeşit yiyecek, giyecek, ev eşyası, antika aklınıza ne gelirse burada var.

Pazardan bahsediyorken bitpazarı meraklılarını da unutmamak lazım: Torino’nun iki meşhur bitpazarı var. “Balon” ismiyle anılan ikinci el eşya pazarı, cumartesi sabahları Piazza della Repubblica’nın hemen arkasında kuruluyor.  Piazza Borgo Dora’da her ayın ikinci pazarı kurulan Gran Balon’da ise yok yok: Antika, halı, gümüş işleri, giysi, kartpostal, kitap, film ve plaklar…

--------------------------------------------------------

12.  *Torino Museo dell’Automobile (Torino Gran Madre) (Kuş uçuşu 4-5 km. şehir dışında)(2. gününüz varsa görün) :  Torino, asırlık otomotiv sanayisiyle gurur duyuyor. Kentin dünyaca ünlü markası FIAT. İkinci Dünya Savaşı sonrası büyük zarar gören şehir, 1960’li yıllarda yeniden güçlenen otomotiv sanayisiyle yeniden canlanıyor. Bu süreci  İtalya’daki ve hatta Avrupa’nın en önemli otomobil müzelerinden olan Torino Otomobil Müzesi (Torino Museo dell’Automobile)  güzel anlatıyor.  

(FIAT’ın Lingotto semtinde 1923’te yapılan fabrikası bugün kültür ve alışveriş merkezi. Bir katı, fabrikanın sahibi Agnelli Ailesi’nin sanat koleksiyonuna ayrılmış. 10 yıl önce açılan Agnelli Sanat Galerisi’nde Picasso, Manet, Renoir, Canaletto gibi sanatçıların eserleri yer alıyor.)

13. *Venaria Sarayı (Kuş uçuşu 10-12 km. şehir dışında):  Bölgeyi uzun yıllar yöneten Savoy Hanedanı’nın Venaria Sarayı, 1997’den bu yana UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde. Kent merkezine 8 kilometre uzaklıktaki saray 1675’de dükün av keyfine katkıda bulunmak için yaptırılmış. Duvarlarını bereket boynuzları, istiridye kabukları, meyve motifleri, rengarenk seramikler süslüyor. Sergilenen geniş resim, heykel koleksiyonu da hayranlık uyandırıyor. İçindeki 18’inci yüzyıldan kalma kilisenin freskleri mükemmel

14. Superga Tepesi (Üzerinde bazilika olan şehirden oldukça uzak bir tepe): (2. gününüz varsa görün)

----------------------------------------------------

15. Po Nehri :

16. Po Parkı :

17. Garibaldi caddesi :


ZİYARETÇİ SAYACI
 
  Online Ziyaretçi Sayısı : 11
  Bugünkü Ziyaretçi Sayısı : 9
  Dünkü Ziyaretçi Sayısı : 21
  Bu Ayki Ziyaretçi Sayısı : 98
  Toplam Ziyaretçi Sayısı : 63580
SOSYAL BAĞLANTILAR
H.Levent ÜSTÜN - Her Hakkı Saklıdır © 2015
hlustun@hotmail.com