Gezi Rehberleri-Paris
Ana Sayfa
Hakkımda
Albüm
Onur Sayfası
Atatürk Sayfası
Üstün Soyağacı
Ziyaretçi Defteri
İletişim


T.C. Merkez Bankası
Döviz Kurları
Döviz
Alış
Satış
USD
34.1398
34.2013
EUR
37.6516
37.7195
GBP
44.8543
45.0882
SAR
9.0898
9.1062
JPY
23.2620
23.4161
RUB
0.35753
0.36221
 
Hava Durumu

ANKARAANKARA

ANKARA
Site İçeriği
.  Hakkımda
.  Albüm
.  Onur Sayfası
.  Atatürk Sayfası
.  Üstün Soyağacı .  Ziyaretçi Defteri
.  İletişim
.  Genel Hususlar
.  Tarihi ve Güncel Olaylar
.  Gezi Rehberleri
.  Mesajlarım
.  Haftanın Sayfası
.  Kur'an-ı Kerim Meali
.  Türkçe İsimler Sözlüğü
.  Ülkeler
.  İllerimiz
.  E-Kitaplar
.  Soru Cevap  
.  Haberler
Kardeş Web Siteleri
.  www.besahukuk.com
.  www.kalpakogullari.hleve
ntustun.com

.  www.sinavanaliziyap.hlev
entustun.com

.  www.karikmefrusat.com

GEZİ REHBERLERİ (PARİS-FRANSA)

1.  *Eyfel Kulesi (İng: Eiffel Tower, Fra: La Tour Eiffel)(P.T.) : Dünyadaki en ünlü anıtlardan biridir. Paris’in sembolü olan ve şehrin hemen her noktasından görülebilen kule, 324 m uzunluğunda ve 10.100 ton ağırlığındadır. Eyfel Kulesi1887 – 1889 yılları arasında Gustave Eiffel tarafından dünya fuarı için inşa edilmiştir. 3 kattan oluşan yapının her katında inşa ile ilgili tarihi ve teknik bilgiye ulaşılabilir. Gustave Eiffel’in ofisi ise 3. katta bulunur.

Kule inşasından kısa bir süre sonra 1909 yılında yıkılacaktı. Fakat daha sonra telgraf anteni olarak kullanılması nedeniyle yıkımından vazgeçilmiştir. Kule üç kattan oluşmaktadır ve her katına çıkmak mümkündür. Asansör ya da merdivenle çıkılabilen Eyfel Kulesi eşiz Paris manzarasına sahiptir. Kuzey, batı ve doğu ayaklarından asansör ile, güney ayağından sadece ikinci kata kadar merdivenle çıkılabilir.

Son kata çıkmak için ayrı bir asansöre binmek gerekmektedir ve burada da kuyruk oldukça uzun olabilir. Maalesef engelli ziyaretçiler ikinci kattan öteye güvenlik gerekçesiyle geçirilmemektedirler.

Avrupa’nın ve dünyanın en bilinen turistik noktalarından biri olan Eyfel Kulesi inşa edildiği zamanda dünyanın en uzun yapıtı olan Washington Anıtı’nı bile geçmiştir. 1889 yılında, 1789 Fransız Devrimi anısına açılan kulenin sadece sergi zamanı kalması planlanıyordu. Fakat günümüzde bile hala dimdik ayaktadır. Yapıldığı zamanda kimi mimar ve sanatçıların karşı çıktığı bir yapıydı. Bu dev yapının Paris’in sanat dolu yapısına uygun olmadığı söyleniyordu. Ama günümüzde hiç kimse şehri Eyfel Kulesi olmadan hayal edemez.

Paris’teki en çok ziyaret edilen ve fotoğraflanan nokta olan kule dünyada da en çok ziyaret edilen yerlerdendir. 2011 yılı verilerine göre ziyaretçi sayısı yaklaşık 7.1 milyon kişidir. 320 metre uzunluğu ile kulenin uzunluğu 81 katlı bir binaya eşittir.

Kulede yemek yiyip dinlenebileceğiniz bir restoran da vardır. Oraya kadar gitmişken oldukça değişik bir tecrübe olsa gerek burada yemek yemek. Tarih içerisinde burada yemek yiyen ünlüler arasında Jules Verne bile vardır.

Eyfel Kulesi Giriş Ücreti

Ziyaret ücretleri  görülmek istenen kata göre değişir. Asansörle yetişkin bileti 1. kat 4.10 Euro, 2. kat 8 Euro, 3. kat 13 Euro. Asansörle indirimli bilet (4- 11 yaş) 1. kat 4 Euro, 2. ve 3. kat 7.5 Euro. Merdivenleri kullanmak isterseniz 1. ve 2. kat yetişkin bileti 4.5 Euro iken indirimli bilet 3 Euro.

Eyfel Kulesi Ziyaret Saatleri

Yılın her günü açık olan kule, 17 Haziran – 28 Ağustos arasında 09.00 – 24.00, yılın kalan zamanında 09.30 – 23.30 saatleri arasında açıktır. Paskalya hafta sonu ve bahar tatillerinde gece yarısına kadar daha uzun saatler ziyaretçi kabul edilir.

Eyfel Kulesi Ulaşım

Eyfel Kulesi’ne metro ile Bir Hakeim – RER: C: Champ de Mars durağından ya da otobüs ile 42, 69, 72, 82 veya 87 numaralı otobüsler ile ulaşabilirsiniz.

2. *Champ De Mars : Paris’te yer alan büyük yeşillik bir alandır. Eyfel Kulesi ile Ecole Militaire arasında bulunur. En yakın metro istasyonu La Motte – Picquet – Grenelle ve Ecole Militaire’dir. 16. ve 17. yüzyılda sebze ve üzüm yetiştirilen bu alan daha sonra parka dönüştürülmüş ve halka açılmıştır. 42 hektar üstüne inşa edilen Champs de Mars sonrasında 1980’de dünya sergisi için küçültülmüş fakat 20. yüzyılda tekrar orijinal haline kavuşturulmuştur.

3.  *Hôtel des Invalides (Les Invalides) : 1671 yılında Kral Louis XIV tarafından savaş nedeniyle hasta veya gazilere  sığınak olma amaçlı Paris‘te kurulan yapıdır. Öncelikle birkaç kısım olarak düşünülen Les Invalides daha sonra yapılan görüşmeler sonucunda bir kilise ve avlu da projeye eklendi.

Sen Nehri’ne bakan ön yüzü 196 metre uzunluğundadır. 15 kadar avlusu olan yapının bu kısımları askeri geçitler için kullanılmaktaydı. 1676 yılında tamamlanan Les Invalides 4000 kadar gaziyi misafir etmiştir. Robert de Cotte tarafından tasarlanan 500 metre uzunluğundaki bir meydan Les Invalides’i Sen Nehrinden ayırır.

1676 yılında Les Invalides yapısına istek üzerine Saint Louis Kilisesi eklenmiştir. Hotel des Invalides’in mimarı olan Jules Hardouin Mansart tarafından inşa edilmiştir. Bu kilise Dome des Invalides olarak bilinen şapele bağlıdır.

Les Invalides günümüzde birçok müzeye ev sahipliği yapmaktadır. Musee de L’Armee büyük askeri bir müzedir. Orta Çağ’dan İkinci Dünya Savaşına kadar askeri üniformalar, silahlar, araç gereçler burada görülebilir. Ayrıca burada Türkiye, Çin, Japonya ve Hindistan gibi yerlerden getirilen parçalar da mevcuttur. Musee des Plans – Reliefs 17. yüzyıla kadar giden harita ve çizimlerin görülebileceği bir müzedir. Musee de l’Ordre de la Liberation ise İkinci Dünya Savaşı Fransasına ve büyük lider general Charles de Gaulle’ye adanmıştır.

Les Invalides tek bir bina değil bir kompleks şeklindedir. İçerisinde müzelerin yanı sıra Dome Church ve Saint Louis des Invalides adı verilen iki tane de kilise vardır.

Les Invalides Ziyaret Saatleri ve Ücretleri ile Ulaşım

Les Invalides’i her gün 10.00 – 17.00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz. 18 yaş altı ziyaretçilere ücretsizken tam bilet 8.5 Euro, indirimli bilet ise 6.5 Euro. Les Invalides’e metro ya da otobüs ile ulaşabilirsiniz. Metro 8 numaralı hat ile Latour Mauborg, Invalides duraklarından ya da 13 numaralı hat ile Varenne, Saint Francois Xavier duraklarından ulaşabilirsiniz. Otobüs ile gelmek istiyorsanız 28, 63, 69, 80, 82, 83, 87, 92 veya 93 numaralı otobüsleri kullanabilirsiniz.

4. *Rodin Museum : Rodin ve çalışmalarına adanmış bir müzedir. Louvre, Versailles ve Musee d’Orsay’dan sonra Paris’te en çok ziyaret edilen müzedir. Ünlü heykeltıraş Rodin’in çalışmaları Musee Rodin’de görülebilir. Salı – Pazar 10.00 – 17.45 arasında ziyaret edilebilen müzeye giriş tam bileti 5 Euro, indirimli bileti 3 Euro, aile bileti 10 Euro, bahçe bileti 1 Eurodur. 18 yaş altı kişilere giriş ücretsizdir.

5. *Tour Montparnesse : Paris gezilecek yerler listemizdeki önemli bir diğer yapı olan Tour Montparnasse 210 metre uzunluğundaki bir gökdelendir. 1969 – 1972 yılları arasında inşa edilen yapı 2011 yılında Tour First inşa edilene kadar Paris’teki en yüksek gökdelendi. 56. katında bir gözlem kulesi bulunur. Paris’i panoramik şekilde görebileceğiniz bu kule mutlaka gitmeniz gereken yerlerden biri. Havanın açık olduğu günlerde 40 kilometrelik mesafeyi görebilirsiniz.

6. *Jardin du Luxembourg (Lüksemburg Bahçesi):  Paris’teki en popüler parktır. Sorbonne Üniversitesi yakınında bulunur. 22.45 hektar büyüklüğündeki bahçe Lüksemburg Düküne aitti ve adını buradan alıyordu. 1612 yılında Louis XIII’nın annesi Marie de’Medici tarafından satın alınmıştır.

Parkın ortasında Grand Bassin diye bilinen bir küçük göl vardır. Bu göl üstünde çocukların kiralayıp kullanabilecekleri botlar mevcuttur. Çocuklar için ayrıca kukla tiyatroları, at binme yerleri ve gezinti mekanları da vardır. Bu gölün etrafında birçok heykel bulunur.

Park içerisindeki seyyar sandalyelerden alarak istediğiniz yere oturabilirsiniz. Lüksemburg Bahçesi ayrıca satranç ve Jeux de Boules oyuncuları ile de bilinir. Alan içerisinde iki tane çeşme bulunur. En ünlüsü Fontaine Medicisdir. 17. yüzyılda barok tarzında yapılmıştır. Diğeri the Fontaine de l’Observatoire çeşmesidir. 1873 yılında yapılmıştır.

1615 – 1627 yılları arasından Lüksemburg Bahçesi’nin kuzeyinde *Palais du Luxembourg (Lüksemburg Sarayı) inşa edilmiştir. Bu saray Fransız Devrimi sırasında hapishane olarak kullanılmıştır.

Marie de’Medici’nin isteği üzerine park İtalyan tarzında tekrar düzenlenmiştir. Gençliğini Floransa’da ve Pitti Palace’de geçiren anne Medicini bahçesinde İtalyan esintileri görmek istemişti. 19. yüzyılda bu hususa ait park kamuya açıldığında temel öğeleri değiştirilmese de Fransız tasarımı ile yenilenmiştir.

Ücretsiz olarak ziyaret edilen parkın ziyaret saat sınırlaması yoktur. Sadece Palais du Luxembourg kısmı önceden rezervasyon ile 10.00 – 14.30 saatleri arasında ziyaret edilebilir.

7.  *Pantheon : 10.00 – 20.00 arasında Paris’te ziyaret edilebilecek bir kilisedir. Genevieve’yi onurlandırmak adına Louis XV tarafından yaptırılmıştır. Louis XV 1744 yılında büyük bir hastalık geçirince iyileşmesi durumunda St. Genevieve için bir kilise yapacağına söz vermiştir. İyileştikten sonra Abbey Sainte Genevieve olarak bilinen bazilikanın yerine bir kilise yaptırılmasını istemiştir. 1755 yılında mimar Jacques Germain Soufflot ile yeni ve büyük bir kilise inşa etmesi için görüşülmüştür.

Pantheon’un inşası 1757 yılında başlamıştır. Klasik elementler ile gotik öğeler birleştirilmiştir. Projenin tamamlanması ekonomik sorunlar nedeniyle 34 yıl sürmüştür. Mimar Soufflot’un ölümünden sonra 1780 yılında Guillaume Rondelet projenin sorumluluğunu üstlenmiştir.Pantheon 1791 yılında Fransız Devrimi gölgesinde bitirilmiştir. Aynı yıl yapının kiliseden bir tapınağa dönüştürülmesine karar verilmiştir.

Amaç önemli Fransız kişilerin mezarlarını burada tutmaktır. Bina 1806 yılında tekrar kiliseye dönüştürülmüştür. 1885’ten beri ise bir kamu binası olarak kullanılmaktadır.

Bu neoklasik kilise, Fransız Devrimi’nden sonra büyük felsefeci, asker, sanatçı, bilim adamı ve kahramanlar için bir mozole haline dönüştürülmüştür. Günümüzde ise Voltaire, Rousseau, Victor Hugo, Zola ve Curie çifti’nin kriptleri buradadır. Son olarak 2002 yılında Alexander Dumas’da buraya getirilmiştir.

19. yüzyılda kilise olarak inşa edilen Pantheon sonrasında bir tapınak haline getirilmiştir. Sorbonne Üniversitesi ve Lüksemburg Bahçesi‘ne yakın olan yapı içerisinde birçok önemli ve ünlü kişinin mezarı bulunur. Kral Clovis ve eşi ile Saint Genevieve de bu kişiler arasındadır.

Pantheon Kubbesi

Pantheon kubbesinden manzara bir harikadır. Buraya 206 basamak ile ulaşabilirsiniz. Pantheon içerisinde ayrıca Foucault Sarkacı da mevcuttur. 1851 yılında ünlü astronomcu Jean Bernard Leon Foucault dünyanın kendi ekseni ve gezegenler etrafında döndüğünü kanıtladığı ilk deneyini burada yapmıştır. 1851’de Conservatoire’e götürülen sarkaç 1995 yılında tekrar Pantheon’a getirilmiştir. Tüm Paris’e hakim bir noktada bulunan Pantheon’un bilet ücretleri tam 7.5 Euro, indirimli bilet 4.8 Euro’dur.

8. *Museum National D’Histoire Naturelle (İng: National Museum of Natural History ) : Paris’teki Ulusal Doğal Tarih Müzesidir. Daha çok botanik bir bahçe görünümünde ve içeriğinde olan müze yaklaşık dört yüzyıldır halka açıktır. Bilim ve doğanın keşfedilebileceği harika bir yerdir. Çarşamba günleri özel organizasyonların da yapıldığı müze rahatlamak ve bilimle, doğayla iç içe olmak için ideal bir yerdir.

9.  *Jardin Des Plantes : Fransa’daki ana botanik bahçesidir. Museum national d’histoire naturelle’in yedi bölümünden biridir. Sen Nehri kenarında 28 hektarlık bir alan üstüne kurulmuştur. 1626 yılında Kral Louis XIII’ın doktoru tarafından kurulan botanik bahçede 10.000den fazla çeşit vardır. Bahçe içerisindeki Natural History Museum (Doğal Tarih Müzesi) de ziyaret edilebilir.

10. *Place de la Bastille : Paris gezilecek yerler listesindeki bir diğer önemli meydandır. 1789 yılında Fransız Devrimi’nin başlatıldığı yer olarak bilinir. Günümüzde ise konser ve benzer olaylara ev sahipliği yapar. Geçmişte taşıdığı önem nedeniyle kimi zaman politik olaylar için de kullanılır. Meydan 1803 yılında yapılmıştır. Meydanda fil şeklinde bir çeşme bulunur ve bu çeşmeye Victor Hugo’nun ünlü “Sefiller” kitabında değinildiği bilinir.

11. *Place Des Vosges: Paris’teki en eski meydandır. Marais’de yer almaktadır. “Royal Palace” olarak bilinen meydan Henry IV tarafından yapılmış ve 1605 – 1612 arasında genişletilmiştir. Günümüzde meydanın merkezinde Louis XIII Meydanı bulunmaktadır. Meydandaki Louis XIII heykeli 1639’da zarar görünce yerine bugün görebileceğiniz hali yapılmıştır. Kafe ve mağazaları ile ziyarete değer bir meydandır.

12.  *Picasso Müzesi (İng: Picasso Museum, Fra: Musée Picasso) : Paris‘te Pablo Picasso’nun eserlerinin sergilendiği bir müzedir. 1881 yılında doğan ve 1895 yılında sanat çalışmaya başlayan Picasso’nun değerli eserleri mutlaka görülmelidir.

Pablo Picasso hayatı boyunca tek bir alanda ürün vermemiştir. Resim, heykel, çizim, seramik ve hatta şiir üstüne bile çalışmaları vardır. 1973’te ölümünün ardından bu eserler Fransa yönetimine teslim edilmiştir ve muhafaza edilebilmeleri için Picasso Müzesi’nin yapılmasına karar verilmiştir. Müze için Marais’deki bir bina seçilmiştir. Daha önce Hotel Sale olarak kullanılan bina 1975 yılında alınmış, 1985 yılında yenileme çalışmaları bitince müzeye olarak açılmıştır.

Müzede 203 resim, 191 heykel, 85 seramik ve 3000 üstünde çizim görülebilir. Picasso’nun kişisel çalışmalarının yanı sıra müze içerisinde Cezanne ve Matisse’nin çalışmaları da incelenebilir.

Picasso Müzesi Ziyaret Saatleri ve Ücretleri ile Ulaşım

Müzeyi 09.30 – 17.30 arasında ziyaret edebilirsiniz. Geçici bir süre kapalı olan müze 2013 yazında (kesin açılış tarihi henüz belli değildir) tekrar ziyarete açılacak. Giriş ücreti 8.5 Euro.

Metro ya da otobüsle müzeye gelebilirsiniz. Metro ile Saint Paul, Chemin – Vert veya Filles du Calvaire duraklarında inerek buraya ulaşabilirsiniz. 29, 69, 76 ya da 93 numaralı otobüslerden biriyle de ulaşım mümkün.

13.  *Centre Pompidou (İng: Centre Georges Pompidou, Fra: Centre national d’art et de culture Georges-Pompidou) : 1969 yılında Paris‘te yapımına karar verilen modern sanat enstitüsüdür. Projenin fikri Fransız Başkan Georges Pompidou’ya aittir. En temel yapılış amacı Paris’te modern Sanata adanmış bir yer inşa etmekti.

1971 yılında 650 projenin katıldığı bir yarışma düzenlendi. Kazanan projenin sahipleri mimar Richard Rogers, Renzo Piano ve Gianfranco Franchini’ye aiiti. Bu projeyi diğerlerinden farklı kılan binayı da bir sanat eseri gibi görmeleriydi. Beaubourg’da cam ve metalden böyle bir yapının inşası insanların tepkisine yol açtı. Fakat 1977’de müze açıldığında mimari bir başarı olarak görüldü. Günlük yaklaşık 5000 ziyaretçi kapasitesi hedeflenen Centre Pompidou kimi zamanlar 25.000 e yakın ziyaretçi sayısı ile gün be gün daha popüler hale geldi.

Centre Pompidou dünyadaki modern sanat müzelerinin en bilinen ve ziyaret edilenlerindendir. Yapı içerisinde müze dışında ayrıca kütüphane, kitapçı, sinema ve panoramik bir teras bulunmaktadır. Kütüphanede Centre Pompidou’nun ilk üç katını kaplar. Müzenin kalıcı sergisi 4. ve 5. kattadır. İlk ve son kat büyük sergiler için kullanılmaktadır. 20. yüzyıla ait yaklaşık 59.000 modern sanat eserini burada görebilirsiniz. 4. katta 1905 – 1965 yılları arasına ait soyut sanat, sürrealizm ve kübizm gibi akımlara ait çalışmalar mevcuttur. Buradaki çalışmaların bazıları Matisse, Kadinsky, Miro ve Picasso gibi ünlü isimlere aittir. 5. katta 1965’den sonraki döneme ait figüratif sanat ve modern sanat eserleri vardor.

Centre Pompidou Ziyaret Saat ve Ücretleri

Centre Pompidou 11.00 – 21.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir. Saat 20.00’den sonra bilet satışı yoktur ve salon 20.50’de kapanmaktadır. Bazı özel sergiler için Perşembe günleri 23.00’e kadar açıktır fakat bilet satışı böyle günlerde 22.00’ye kadar devam etmektedir.

Centre Pompidou için aldığınız bilet ile aynı gün içerisinde tüm güncel sergileri, the Musee national d’Art moderne (Modern Sanat Müzesi), the Museum Gallery (Müze Galerisi), the Graphic art gallery (Grafik Sanat Müzesi), the Espace 315, the Children’s gallery’i (Çocuk Galerisi) ziyaret edebilir ve Paris’in panoramik manzarasının tadını çıkarabilirsiniz.

14.  *Hotel de Ville : Paris şehir salonu olan yapıdır. Ziyaretçiler Hotel de Ville’nin şehirdeki en güzel binalardan biri olduğunu düşünür. Ön yüzünden bunu anlamasanız bile gün batımında çatısı ve kulelerinde görülebilecek ışık değişimi oldukça etkileyicidir. St. Louis’deki kafelerden ya da Hotel de Ville karşısındaki mağazanın son katından bunu izleyebilirsiniz. Şu anda görebileceğiniz Hotel de Ville 16. yüzyıldaki orijinalininin yerine 1871’de yandığı için yapılanıdır. Bir yarışma sonucunda kimin inşa edeceği belirlenen yapı mimar Ballu ve Deperthes tarafından inşa edilmiştir ve 1882’de tamamlanmıştır. Hem iç hem dış dizaynı görkemli olan yapının tasarımında genellikle beyaz mermer kullanılmıştır.

Paris’in siyasi merkezi olan bu yapı şehirde belediye binası olmaması üzerine planlanmıştır. 1246 yılında ilk belediye Parisli tüccarlar tarafından oluşturulmuştur. Fakat 1357 yılına kadar belediye binası yine de yoktu.

Bu dönemde bir su tüccarı Greve yakınında bir ev satın aldı. İki katlı olan bu bina bir süre bu amaçla kullanılmıştır. 1553 yılında Kral Francis I bir belediye sarayı inşa etmeye karar verdi. Bina Rönesans tarzında tasarlandı ve 1628 yılında tamamlandı.

1871 yılında binada bir yangın çıktı. İsyankarların çıkardığı yangın sadece binayı değil şehir arşivine de zarar verdi. Bu olaydan kısa bir süre sonra devlet bir yarışma düzenleyerek binanın yeniden inşasını sağladı. 1873 yılında başlayan çalışma dokuz yıl sonra tamamlandı. Hotel de Ville içerisinde ünlü Fransızları tasvir eden 108 tane heykeli görebilirsiniz. Ayrıca Fransa’daki şehirleri temsil eden 30 heykel de Hotel de Ville’dedir. Merkezi saat kulesindeki saat üstünde Sen Nehri, Paris şehri ve “iş” ile “eğitim” figürleri vardır. Yapının iç kısmı imparatorluk havası taşır. Resimlerle bezeli tavanlar ve duvarlar ile cam pencereler oldukça görkemlidir. Hotel de Ville’nin bulunduğu Place de Greve Paris’te birçok idam olayının gerçekleştirildiği yerdir. 1792 yılında bir giyotin buraya yerleştirilmiştir. Özellikle Fransız Devrimi sırasında bunun faydalı olduğu düşünülmekteydi. Sen Nehri yakınında bulunan Hotel de Ville, Notre Dame Katedrali’ne de yakındır.

Hotel de Ville’e Ulaşım

Bölgeye ” Hotel de Ville” metro durağı ile kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Hotel de Ville ve Notre Dame Katedrali birbirlerine çok yakın konumdadırlar bu yüzden dilerseniz 2 yapıyı beraber ziyaret edebilirsiniz.

15.  *Cathédrale Notre-Dame de Paris (Notre Dame Katedrali) :  Paris’teki en çok ziyaret edilen yerlerden biridir. Roma Katolik Kiliselerinden olan Notre Dame 12. yüzyılda tasarlanmıştır fakat 14. yüzyıla kadar tamamlanmamıştır. Tarzının hala güzel bir örneği olan katedral hala aktif olarak kullanılmaktadır.

Gotik mimarinin başyapıtlarından olan Notre Dame Katedrali 12. – 14. yüzyıllar arasında piskopos Maurice de Sully tarafından düşünülmüştür. Fransız sokak uzaklıkları buraya göre belirlenmiştir, burası 0 noktası olarak kabul edilir. Katedral içerisinde mücevher, tarih, heykel, resim, mobilya, edebiyat, madalya, 12. yüzyıldan cam pencere koleksiyonlarını görebilirsiniz. Gotik şekilde inşası başlanan yapının Fransa’nın başkenti Paris’in sembolü olması da amaçlanmıştır. Sonrasında Fransa’da inşa edilen Amiens, Chartres ya da Rheims gibi katedrallere de model olmuştur.

Katedralin tamamlanması 1345 yılını bulmuştur. Bu kadar uzun sürmesinin nedeni inşa sırasında tasarımının genişletilmesidir. Sonuçta ortaya çıkan bu harika katedral 128 metre uzunluğundadır. 69 metrelik iki tane kulesi vardır. Notre Dame Katedrali birçok etkileyici pencereye sahiptir. Kuzeydeki 13. yüzyıldan kalma pencere ve işlemeleri en etkileyici olanıdır. Bu kısmın çapı 13.1 metredir.

Fransız devrimi sırasında katedralde bulunan birçok eser ve katedralin kendisi zarar görmüştür. Kralların Galerisi bile büyük ölçüde yıpratılmıştır. Devrim sırasında şehirdeki diğer dini değerlere de zarar verilmiştir. 19. yüzyılda yazar Victor Hugo’nun “Notre Dame de Paris” kitabını yazması sayesinde yenileme çalışmaları başlamıştır.

20 yıl süren yenileme çalışması Fransız mimar Eugene Emmanuel Viollet – le Duc tarafından yapılmıştır. Notre Dame Katedrali’nin diğer yenileme çalışmaları 1991 ve 2001 yıllarında yapılmıştır.

Dünyadaki en büyük katedral olmasa bile büyük ihtimalle en ünlü katedraldir. Gotik şaheser şehir merkezinde bulunan “İle de la Cite” isimli bir ada üstündedir. Notre Dame Katedrali’nin olduğu yer her zaman için Paris’in dini merkezi olarak kabul edilmiştir. Katedral yapımından bile önce burası Keltlerin, Romalıların, Hrısitiyanların dini aktivite ve yapıları için kullandıkları bir alandı.

Notre Dame Katedrali Ziyaret Saatleri ve Ücretleri

Katedrali dini törenler olduğunda ziyaret edemezsiniz. 1 Nisan – 31 Mayıs ve 1 – 30 Eylül arasında 10.00 – 18.30, 1 Haziran – 31 Ağustos arasında 10.00 – 18.30, Cumartesi ve Pazar günleri 10.00 – 23.00 arasında, 1 Ekim – 31 Mart tarihlerinde 10.00 – 17.30 arasında ziyaret edilebilir. Son giriş kapanıştan 45 dakika öncedir. 1 Ocak, 1 Mayıs ve 25 Aralık’ta kapalıdır.

Katedral turu ücretsiz değildir. Yetişkin bileti 8 Euro, indirimli bilet 5 Euro, yetişkin grup bileti (en az 20 kişi) 6 Euro, okul grup bileti 30 Euro (maksimum 35 öğrenci, 2 yetişkin), 18 yaş altında ailesi ile gelen kişiler için ücretsizdir.

Notre Dame Katedrali Ulaşım

Notre Dame Katedrali’ne metro ile Cite – RER: Chatelet – Les Halles, Saint Michel durağında inerek ya da 21, 24, 27, 38, 47, 85 veya 96 numaralı otobüslerle ulaşabilirsiniz.

16. *Ile de la Cite : Paris’te Sen Nehri üstünde bulunan doğal adadır. Paris’teki tüm mesafeler buraya göre ayarlanır. Şehir merkezi olarak kabul edilen bu nokta ayrıca Orta Çağ’da şehrin kurulduğu yerdir. Ada üstündeki en ünlü nokta *Notre Dame Katedrali’dir. Ayrıca Palais de Justice de burada görülebilir. Özellikle 10. yüzyıldan sonra Ile de la Cite dini bir merkez olarak görülüp bu şekilde kullanılmıştır.

17 . *Sainte Chapelle :  Orta Çağ mimarisi harikalarından bir şapeldir. Louis IX tarafından Paris‘te inşa edilen yapının temel inşa amacı değerli dini hazineleri saklamaktı. Zamanında “cennete merdiven” olarak adlandırılan şapel bir mimari harikasıdır.

1241 yılında Paris’in merkezinde Louis IX tarafından kutsal bir şapel fikri ortaya atılmıştır. Değerli ve kutsal eşyaların muhafaza edilebilmesi için yapılan bu yerin planları Pierre de Montreuil’e aittir. Montreuil ayrıca Notre Dame’in bir kısmını planlamıştır. 1242’de temeli atılan Sainte Chapelle (Holy Chapel / Kutsal Chapel) altı yıl içerisinde tamamlanmıştır. Gotik mimarinin önemli örneklerinden sayılan Sainte Chapelle 36 metre uzunluğunda, 17 metre genişliğinde ve 42.5 metre yüksekliğindedir. Fransız Devrimi sırasında zarar gören şapelde ayrıca önemli eserler de kaybolmuştur. Bu kayıp eserlerden bulunanlar bugün Notre Dame Katedralinde sergilenmektedir.

Şapel alt ve üst kısım olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Üst şapel gotik mimarinin inanılmaz bir örneğidir. Bu kısım kral, arkadaşları ve ailesi için ayrılmıştır. Uzun işlemeli pencereleri ve İsa heykelleri ile mutlaka görülmelidir. Alt kısım ise Meryem Anaya ithaf edilmiştir ve burada kralın eşyaları saklanmaktadır. Sainte Chapel gerek dini gerekse mimari önemi ile dünya tarihinde önemli bir yere sahiptir ve yapıldığı dönemden günümüze kadar gelebilen sayılı eserlerdendir. 13. yüzyıl mimari ve eserlerini yakından görmek için mutlaka ziyaret edilmelidir.

Sainte Chapelle Ziyaret Saatleri ve Ücretleri ile Ulaşım

Şapel 1 Mart – 31 Ekim arasında 09.30 – 18.00, 1 Kasım – 28 Şubat arasında 09.00 – 17.00 saatlerinde ziyaret edilebilir. 1 Ocak, 1 Mayıs ve 25 Aralık’ta kapalı. Biletler ise tam 8 Euro iken indirimli bilet 5 Euro. Yetişkin grup bileti 6 Euro (minimum 20 kişi), okul grubu 30 Euro (maksimum 35 öğrenci, 2 yetişkin), ailesi ile ziyaret eden 18 yaş altı kişilere ve 18 – 26 yaş arası Avrupa Birliği vatandaşı kişilere ücretsizdir. Şapele metro ya da otobüsle gelebilirsiniz. Metro ile Saint – Michel ya da Notre Dame duraklarından veya 21, 27, 38, 85, 96 numaralı otobüsler ile ulaşım sağlayabilirsiniz.

18.  *Conciergerie (Fra: Histoire du palais de la Cité)  : Paris’te yer alan öncelikle saray sonrasında hapishane olarak kullanılan bir yapıdır. 14. yüzyılda Philippe le Bel tarafından yapımı istenmiştir. O günlerde bu saray dünyanın en görkemli yerlerinden biri olarak kabul edilmiştir.

Yine 14. yüzyılda Conciergerie saray olarak kullanılmaktan vazgeçilip parlamentoya verilmiştir ve resmi ofisler buraya taşınmıştır. 1391 yılında yapı hem halk hem de politik mahkumların cezalarını çekecekleri bir hapishaneye dönüştürülmüştür. Zengin – fakir mahkum ayrımının yapıldığı dönemde zengin mahkumlara manzaralı odalar verilirken Conciergerie’nin daha kötü durumda olan kısımlarında fakir mahkumlar kalmıştır. Fransız Devrimi sırasında burası giyotin ile idam edilecek suçluların tutulduğu bir yer olmuştur. Devrimden sonra yine önemli kişilerin hapsedildiği bir yer olarak korunmuştur. Bu önemli kişilerden en bilineni ise Napolyon III dür.

Conciergerie Ziyaret Saatleri ve Ücretleri ile Ulaşım

Conciergerie ziyaret ücretleri şu şekildedir: Tam bilet 7 Euro, indirimli bilet 4.5 Euro, yetişkin grup bileti 5.5 Euro (minimum 20 kişi), okul grup bileti 30 Euro (maksimum 35 öğrenci ve 2 yetişkin). Ailesi ile gelen 18 yaş altı kişilere ve 18 – 25 yaş arası Avrupa Birliği vatandaşı kişilere ücretsizdir.

Ulaşım için metro ya da otobüsü kullanabilirsiniz. 21, 24, 27, 38, 58, 81 veya 85 numaralı otobüsler ile Conciergerie’ye gelebilirsiniz. Metro 1, 4, 7, 11 veya 14. hatlar ile Chatelet ya da Saint Michel duraklarında inerek de ulaşım sağlayabilirsiniz. 

19.  *Pont Neuf :  Pont Neuf, Sen Nehri üzerindeki en eski köprüdür. Pont Alexandre III ile Paris’in en bilinen ve en güzel köprüsüdür. 1991 yılında UNESCO tarafından dünya tarih mirası listesine eklenmiştir.

Pont Neuf (New Bridge / Yeni Köprü) adının aksine Paris’in en eski köprüsüdür. Yapıldığı dönemde etrafındaki eski köprülerden ayırt etmek için bu adın verildiği düşünülür. 16. yüzyılda Seine Nehrini geçen sadece iki tane köprü vardı. Kötü durumda oldukları ve kalabalığı kaldıramadıkları için 1578 yılında Kral Henry III yeni bir köprünün inşa edilmesine karar verdi. 1607 yılına kadar köprü resmi olarak açılmadı. Köprüye bu isim Kral Henry IV tarafından verildi. Ölümünden sonra Henry’nin bir heykeli köprü üstüne yerleştirildi. Fransız Devrimi sırasında bu bronz heykel yıkıldı ve eritildi. Fakat 1818 yılında yenilendi.

232 metre uzunluğu ve 22 metre genişliği ile Pont Neuf modern bir köprüdür. Paris’te üstünde atlar olmadan inşa edilen ilk köprüdür. Ayrıca Paris’te kaldırımı olan ilk köprüdür. Bu özelliği ile o günlerde bile Parislilerin buluşma noktası olmuştur. Köprü aslında iki tane bağlantı noktasına sahiptir ve 12 tane arkı vardır.

Körpüye metro ya da otobüs ile Pont Neuf, Cite ya da Odeon duraklarına inerek ulaşabilirsiniz.

20.  *Louvre Müzesi (İng: Louvre Museum, Fra: Musée du Louvre)(P.T.) : Fransa’nın en büyük müzesidir. Müzede Orta Çağ’dan 19. yüzyıla kadar eserler görülebilir. Bu müzede sanatın gelişimine bakarak antik çağdan günümüze sanatın değişim ve gelişimini takip edebilirsiniz.

Louvre Müzesi sekiz bölümden oluşur. Bölümlendirme işlemi 2008 yılında yapılmıştır. Bu bölümler şunlardır: Doğu Medeniyetleri Eserleri, İslami Sanat, Mısır Eserleri, Yunan, Etrüsk ve Roma Eserleri, modern dönem için resim, heykel, sanat araçları, 1848’e kadar olan yazı ve resimler. Bunlarla birlikte Louvre Müzesi’nin tarihini yansıtan bir kısım da vardır. 17. ve 18. yüzyıllara ait İtalyan ve İspanyol resimleri için de 21 yeni oda açılmıştır.

1793 yılında açılan Louvre Müzesi kesinlikle hedeflenen “evrensel” kavramını karşılıyor. Her yıl yaklaşık 6 milyon ziyaretçi buraya geliyor. 10 Ağustos 1793’de 537 resimle açılışı yapılan Louvre’da o günlerde genelde kiliseye ve soylulara ait şeyler sergilenmekteydi. Yapı sorunları nedeniyle müze 1796 – 1801 yılları arasında kapatılmıştır. Napolyon döneminde koleksiyon daha da zenginleştirilmiştir ve müzenin adı “Musee Napoleon” olarak değiştirilmiştir. Fakat Napolyon’un Waterloo’daki yenilgisinin ardından “Louvre” ismine dönülmüş, koleksiyondaki parçaların bazıları sahiplerine geri verilmiştir. Sonrasındaki yükseliş Louis XVIII ve Charles X ve İkinci Fransız İmparatorluğu dönemlerinde olmuştur. Şehrin batısında inşa edilen müze, şehir büyüse bile şehrin merkezi olma özelliğini korumuştur.

Sen Nehri’ne yakın olan Louvre, 60.600 metre kareden fazla alan kaplar ve içerisinde 35.000′e yakın sanat eseri bulunmaktadır. Dünyanın en çok ziyaret edilen müzesi olan Louvre 12. yüzyılda Philip II döneminde inşa edilen Louvre Palaca’da bulunmaktadır. Bu kalenin kalıntıları müzenin zemin katında görülebilir. Yapı, birkaç kez genişletilmiştir.

Louvre Müzesi Bölümleri

Louvre Müzesi binası üç ayrı kanattan oluşur: Sully, Richelieu ve Denon. Sully kısmı müzenin en eski kısmıdır. Burada görülebilecek en bilinen eserler Fransız resimleri, Jean Auguste Dominique çalışması bir Türk Banyosu tasviri, Mısır eserleri, “Venus of Milo” ismindeki Afrodit heykeli ve müzenin üstüne kurulduğu kalenin kalıntılarıdır. Richelieu bölümünde Orta Çağ’dan 19. yüzyıla resim çalışmaları, Philip Pot’un mezarı, Orta Doğu eserleri, Hammurabi Kodu buradadır. Son kanat olan Denon en kalabalık olan bölümdür. Burada Mona Lisa, Roma ve Etrüsk eserleri ve daha niceleri görülebilir.

Louvre Müzesi dünyaca ünlü sanat eserlerine ev sahipliği yapar. Bu eserlerin en ünlüleri “The Venüs of Milo”, “The Winged Victory of Samothrace” ve tabi ki “Mona Lisa”dır. Tüm müzede sizi Mona Lisa’ya yönlendiren işaretler görebilirsiniz. Leonardo da Vinci çalışması olan bu eşsiz sanat eseri koruma amaçlı cam içerisinde sergilenmektedir.

Müzeyi bir günde detaylı olarak gezmek imkansızdır. Vaktiniz kısıtlıysa gitmeden önce görmek istediğiniz kısım ya da eserleri belirleyip doğrudan onlara gitmeniz mantıklı olacaktır.

Louvre Piramidi (Louvre Pyramid)

Louvre Müzesine yapılan son ek kısım Louvre Piramidi’dir. Müzenin ana girişi olarak kullanılır. 1989 yılında Amerikan mimar I. M. Pei tarafından yapılmıştır. Camdan yapılan piramit güneş ışığının zemin kata ulaşmasını sağlamaktadır. İlk yapıldığında müzenin bütünlüğünü bozduğu ve sanatsal olmadığı söylenen Louvre Piramidi bugün tarihe dokuya zarar vermeden müzeye giriş sağladığı için hoş görülmektedir.

Louvre Müzesi Ziyaret Saat ve Ücretleri

Louvre Müzesi Pazartesi, Perşembe, Cumartesi ve Pazar günleri 09.00 – 18.00 arasında, Çarşamba – Cuma günleri 09.00 – 22.00 arasında açıkken Salı günleri kapalıdır. Giriş ücreti Louvre geçici sergiler hariç tüm kısımlar için 10 Euro, Napoleon Salonu’ndaki sergiler dahil 11 Eurodur.

Louvre Müzesi Ulaşım

Dünyaca ünlü bu müzeye metro ile Palais Royal Musee du Louvre durağında inerek ya da 21, 24, 27, 39, 48, 68, 69, 72, 76, 81 veya 95 numaralı otobüsler ile ulaşılabilir.

21. *Arc De Triomphe Du Carrousel : Carrousel Meydanı ile eski Tuileries Sarayı arasında yer alan bir taktır. Bu tak, zafer yolunda inşa edilen üç taktan en küçüğüdür. Diğer ikisi Arche de la Defense ve Arc de Triomphe de l’etoile’dir. 1806 yılında Napolyon tarafından Avusturya zaferini kutlamak için inşa edilmiştir. 19 metre yüksekliğinde ve 23 metre genişliğindedir.

22.  *Orsay Müzesi (İng: Orsay Museum, Fra: Musée d’Orsay) : Sen Nehri yakınında bulunan bir müzedir. 1900 yılında inşa edilen bir tren istasyonu içerisinde bulunur. Birçok heykel ve resim ile Paris’in en popüler müzelerinden biri olmuştur.

19. yüzyılda Paris’te Gare de Lyon ve Gare d’Orsay adında iki büyük tren istasyonu inşa edilmiştir. Gare d’Orsay Sen Nehri kıyısında ve Louvre Müzesi‘nin karşısında yer alır. Compagnie d’Orleans tarafından planlanan istasyonun inşa amacı Paris’in merkezine canlılık getirmektir.

Proje için ilk görüşülen mimar Eugene Henard’drı. Yapının Louvre Müzesi’ne bakan dış yüzünde endüstriyel maddeler kullanmak istediği için fikirlerine karşı çıkılmıştır. Compaigne d’Orleans bir yarışma düzenlemeye karar verir ve Victor Laloux bu yarışmayı kazanır.

Metal ve taşı harmanladığı projesi ile kazanan Laloux’un planı sonucunda 140 metre uzunluğunda 40 metre genişliğinde ve 32 metre yüksekliğinde bir salon inşasına karar verilmiştir. Yapının kendisinin ölçüleri ise şöyledir: 175 metre uzunluk ve 75 metre genişlik. Gare d’Orsay’ın inşasında yaklaşık 12.000 ton metal kullanılmıştır ki bu Eyfel Kulesi’nde kullanılan miktardan bile fazladır.

1961 yılından beri terk edilmiş durumda bulunan tren istasyonu 1978 yılında başkan Giscard d’Estaing tarafından tekrar kullanılmasına karar verilmiştir. Müzeye dönüştürülen yapıda 19. ve 20. yüzyıl resim, fotoğraf, mimari eserler ve heykelleri sergilenmektedir. Müzenin restorasyon çalışması 1986 yılında yapılmıştır.

Orsay Müzesi’nde 2300 kadar resim, 1500 kadar heykel ve 1000 kadar diğer önemli eser görülebilir. Müzedeki eserlerin çoğu Musee du Luxembourg gibi yerlerden getirilmiştir. Zamanla koleksiyon genişletilmiştir.

Orsay Müzesi Ziyaret Ücret ve Saatleri ile Ulaşım

Orsay Müzesi ‘ni Salı, Çarşamba, Cuma, Cumartesi ve Pazar günleri 09.30 – 18.00 saatleri arasında, Perşembe günleri ise 09.30 – 21.45 arasında ziyaret edebilirsiniz. Tam bilet 8 Euro, indirimli bilet 5.5 Eurodan satışa sunulmaktadır. Pazar günleri 16.15’den sonra (Perşembe günleri 20.00’dan sonra) bilet 5.5 Euro iken 18 yaş altı ziyaretçiler için ücretsizdir.

Buraya metro ya da otobüs ile ulaşabilirsiniz. Metro 12. hat ile Solferino istasyonundan ya da C hattı ile “Musee d’Orsay” istasyonundan veya 24, 63, 68, 69, 73, 83 ve 94 numaralı otobüsler ile ulaşım sağlayabilirsiniz.

23.  *Palais Royal :  17. yüzyılda inşa edilmiştir bir saraydır. 1629 yılında Kardinal Richelieu tarafından inşa edilmiştir. Richelieu 1624 – 1642 arasında etkili olmuş Fransız bir kardinaldir. Yapıldığı zamanlarda Palais Cardinal olarak bilinmektedir. Yapının Kral Louis XIII’ya bırakılmasından sonra kraliyete ait hale gelmiştir. Sarayda zaman geçiren kraliyet mensupları arasında Sun King ve Louis XIV’de bulunmaktadır.

1871 – 1874 arasında Kral Louis XVI’ın kuzeni Louis Philippe d’Orleans tarafından Palais Royalgenişletilmiştir. Tarihinde Palais Royal’ın kumar oynanan kafelere ev shaipliği yaptığı da bilinmektedir. 1848 yılında zarar verilen yapı 1871 yılında da bir yangından etkilenmiştir. Fakat yapının temel kısımları zarar görmemiştir. 1876 yılında yapılan restorasyondan sonra Palais Royaldevlete bırakılmıştır. Günümüzde Danıştay ve resmi ofisler burada bulunur.

Saray ziyarete açık değildir. Fakat avlu ve bahçe kısımlarını görebilirsiniz. Avlu kısmı Cour d’Honneur olarak bilinir. Cour d’Honneur 1986 yılında eklenen Daniel Burren yapımı büyük bir heykel ile bilinir. Bu eser 280 tane siyah ve beyaz sütundan oluşur. Bunun yanında Jardin du Palais Royal olarak bilinen bahçe vardır. Bahçenin ortasında bir çeşme vardır. Burası gürültülü şehir hayatından kaçılabilecek sessiz ve güzel bir yerdir. Günümüzdeki bahçe 1630 yılında Kardinal Richelieu tarafından inşa edilenden daha küçüktür. Bunun nedeni ise 19. yüzyılda sarayda yapılan genişletme çalışmalarıdır. Bahçenin etrafında kafeler, restoranlar ve mağazalar bulunmaktadır.

Palais Royal’da yer alan her galerinin sonunda bir tiyatro yer almaktaydı. Bunlardan en büyüğü Comedie Française idi. Palais Royal’daki ilk tiyatro 1641 yılında açıldı. Louis XIV rejimi döneminde bu tiyatroda Moliere’in oyunları sergilendi. 1780 – 1837 yılları arasında Palais Royal Paris sosyal ve politik yaşamının merkezi halindeydi. Saray içerisinde ünlü yazar Alexander Dumas’ın çalıştığı bir dönem bile vardır.

Saray, Louvre Müzesi’nin kuzey tarafında ve karşısında bulunmaktadır. Yaz aylarında 07.00 – 23.00, kış aylarında ise 07.00 – 20. 30 saatleri arasında kamuya açık alanları ziyaret edilebilir.

24.  *Rue de Rivoli (Alışveriş caddesi) :

25.  *Jardin Des Tuileries (İng: Tuileries Garden) : Louvre Müzesi ve Concorde Meydanı arasında yer alan bir bahçedir. 1564 yılında Catherine de Medicis tarafından yapılan bahçe, 1667 yılında halka açılmıştır. Fransız Devrimi’nden sonra da kamuya mal olmuştur. 19. yüzyıldan günümüze kadar ise Paris’lilerin buluştukları, kutlamalar yaptıkları bir yer haline gelmiştir. 1991 yılında UNESCO dünya tarih mirası listesine alınmıştır.

26.  *Place de la Concorde (Concorde Meydanı) : Şanzelize Caddesi’nin doğu çıkışında yer alan Paris’in en büyük ve bilinen meydanıdır. Her açıdan güzel bir manzaraya sahiptir. Bu meydanda Fransız Kral Louis XVI, Marie Antoinette ve diğer birçok kişi giyotin ile idam edilmişlerdir.

Sekiz hektarlık bir alan üstüne sekizgen şekilde inşa edilen Concorde Meydanı Paris’teki en büyük meydandır. Tuileries ve Şanzelize arasında bulunur. 1763 yılında Kral Louis XV’nın ciddi bir hastalığı yenmesini kutlamak amacıyla bir heykel yapılmıştır. Sonrasında bu heykeli çevreleyecek bir meydan inşa edilmiştir. 1772 yılında mimar Jacques Ange Gabriel Concorde Meydanı’nın yapımında çalışmıştır. Meydan, Louis XV’nin yeri olarak da bilinir. 1792 yılında, Fransız Devrimi sırasında heykel “freedom” (özgürlük) adı verilen başka bir heykelle değiştirilmiştir.

Meydana bir giyotin eklenmiştir ve 1119 insan burada giyotin ile idam edilmiştir. İdam edilenler arasında Fransa’da ve dünyada oldukça önem taşıyan kişiler de vardı. Devrimden sonra meydana birçok ad verildi. En son “Place de la Concorde” (Concorde Meydanı) olarak adlandırıldı.

Concorde Meydanı’nın dört bir köşesinde Fransa’nın şehirlerini temsil eden heykeller vardır. Bu şehirler şunlardır: Bordeaux, Brest, Lille, Nantes, Rouen, Strasbourg ve Marseille.

Concorde Meydanı’nda bulunan büyük obelisk Luxor Tapınağı’ndan getirilmiştir. Kral Louis XVI’nın idam edildiği yere konulmuştur bu obelisk. 23 metre uzunluğunda ve yaklaşık 230 ton ağırlığındadır. Zamanında insanların mahkumiyet ve idam sahnelerini izlemeye geldiği bu meydan günümüzde turistik bir noktadır ve bu alan Paris’in en güzel yerlerindendir. 84.000 metrekarelik bir alan kapsayan Concorde yakınında Şanzelize Caddesi, Zafer Takı, Louvre Müzesi ve Tuileries Bahçeleri bulunur. Meydanın iki tarafına da güzel binalar inşa edilmiştir. Hotel Navy, Hotel Crillion ve diğer birçok lüks ve görkemli otel burada bulunur.

Bu meydan birçok tarihi olaya da tanıklık etmiştir.  Kral Louis XVI ile 13 bağımsız Amerika eyaleti barış ve dostluk anlaşmasını burada imzalamıştır. Benjamin Franklin bu görüşme ve anlaşmaya katılan kişiler arasında yer almaktadır.

27.  *Place de Vendome :  Paris’te yer alan bir meydandır. Kral Louis XIV ve Sun King’in orduları şerefine yapılmıştır. 1702 yılında yapılan meydan mimar Jules Hardouin Mansart’ın eseridir. Mansart, Versailles Palace’ın da mimarıdır.

İşletme amaçlı inşa edilen meydan daha sonra finansal sorunlar nedeniyle maliye bakanına verilmiş ve halka açılmıştır. Sekizgen şekildeki meydan ilk Vendome Dükü’nün sarayının yakınında bulunmaktadır. İlk adı Place des Conquetes olan meydanın adı daha sonra Place de Vendomeolarak değiştirilmiştir.

Louis XIV’nin bir büstü başarıları nedeniyle bu meydana dikilmiştir fakat Fransız Devrimi sırasında 1792 yılında bu büst yıkılmıştır. Günümüzde meydanda görebileceğiniz sütun Napolyon tarafından dikilmiştir. 44 metre uzunluğundaki sütun Roma Truva Sütunundan esinlenerek yapılmıştır. 1805 yılında Austerlitz’deki zaferi taçlandırmak için yapılmıştır. Meydanda ayrıca 1808 yılında yerleştirilen bir Napolyon heykeli vardır. Meydandaki sütunun tepesine yerleştirilmiştir. Daha sonra bu heykel indirilmiş, bronz eritilip Henri IV’nin Pont Neuf (Yeni Köprü)de bulunan heykeli yapılmıştır. 1833 yılında yeniden yapılıp yerleştirilen imparator heykeli ise günümüzde görülebilir.

Place de Vendome günümüzde ünlü mücevher ve moda tasarım mağazalarına ev sahipliği yapar. Hotel Ritz ve Hotel Vendome de bu meydandadır. Yapıldığı dönemden itibaren Chopin, Hemingway, Sand ve Fitzgerald gibi isimlerin bu civarda yaşadığı bilinmektedir.

28.  *L’Opéra Garnier (Palais Garnier) :  Paris’te yer alan bir opera binasıdır. Charles Garnier tarafından İmparator Napolyon için tasarlanmıştır. 19. yüzyıl barok tarzının en önemli örneği ve şehrin sembollerindendir.

Yapının inşasına 1862 yılında başlanmıştır. Fakat 1875 yılına kadar tamamlanamamıştır. İnşa sırasında bir yer altı gölünün bulunması inşanın düşünülenden daha uzun sürmesine neden olmuştur. Göl hala Palais Garnier’in altındadır. Ünlü “Phantom of the Opera” oyununda karakterin saklandığı yer olarak kullanılmıştır.

1989 yılında modern Opera de Paris Bastille’nin inşa edilmesinden sonra burası genelde bale gösterileri sergilenmektedir. Resmi olarak adı “Palais Opera” olarak değiştirilmiştir.

Palais Garnier yaklaşık 2200 izleyiciye ev sahipliği yapabilir ve dünyanın en büyük tiyatrolarından biridir. Yapı 172 metre uzunluğunda, 125 metre genişliğinde ve 73.6 metre yüksekliğindedir. Yapının ön yüzü gül mermer sütunlar, heykel çalışmaları ve sanat eserleri ile bezelidir.

Binanın içi dışından daha etkileyicidir. Büyük mermer merdiven 30 metre yüksekliğindedir. Mozaik bir tavanı ve harika bir kubbesi vardır. Palais Garnier, Place de l’Opera’da yer almaktadır.

Notre Dame Katedrali, Louvre ve Sacre Coeur Bazilikası ile birlikte Paris’in en çok ziyaret edilen noktalarından ve sembollerinden biridir. Yapı ünlü “Phantom of the Opera” gösterisi ve filmi için kullanılmıştır. Bu kadar ünlü olmasında bunun da etkisi vardır. Palais Garnier içerisinde ayrıca Paris Opera Museum Library (Paris Opera Müze Kütüphanesi) de bulunmaktadır.

Palais Garnier Ziyaret Saatleri ve Ücretleri ile Ulaşım

Palais Garnier’i 15 Haziran – 10 Eylül arasında 10.00 – 16.30 saatlerinde ziyaret edebilirsiniz. Sabahları provalar ve özel organizasyonlar için kapalı olabilir.

Giriş için 8 Euro ödemeniz gerekiyor. Ulaşım içinse metro ya da otobüsü kullanabilirsiniz. Metro ile geldiğinizde Opera durağında inmelisiniz. 20, 21, 22, 27, 29, 31, 39, 42, 52, 53, 66, 68 veya 81 numaralı otobüslerle de Palais Garnier’e ulaşabilirsiniz. 

29.  *Galeries Lafayette : 19. yüzyılda Paris’te kurulan ünlü alışveriş merkezidir. Boulevard Haussmann’da bulunan alışveriş merkezi her yıl milyonlarca kişi tarafından ziyaret edilir. On katlı yapının cam ve demirden yapılmış kubbesi de oldukça görkemlidir.

Galeries Lafayette içerisindeki mağazalarda ünlü markaların son moda elbiseleri, takı çeşitleri, ev ürünleri ve kozmetik ürünler bulunabilir. Fiyatlar orta halli ziyaretçiler için biraz fazla gelebilir.

1893 yılının Aralık ayında Theophile Bader ve Alphonse Kahn kuzenler dikiş malzemelerinin satıldığı bir dükkan açtılar. Dükkanın adı “Aus Galeries Lafayette” idi. İsmini bulunduğu nokta olan “rue La Fayatte” den alıyordu. Sonrasında Bader ve Kahn kendi moda ürünlerini satmaya başladılar. Mağaza, cadde üzerindeki birçok dükkanın alınması ve farklı ürünlerin satılmaya başlaması ile genişlemeye başladı.

1905 yılında Bader, Fransız mimar Georges Chedanne ile binanın yeni tasarımı hakkında görüştü. Plan aşaması 1907 yılında tamamlandı. Birkaç yıl sonra Galeries Lafayette bugün bildiğimiz haline dönüştürüldü. “The Grand Magasin” resmi olarak 1912 yılında açıldı. Yapının en çarpıcı kısmı Chanut tarafından yaratılan cam ve demirden yapılan kubbesiydi. Yapıya “The Grand Magasin” ismi bu kubbe nedeniyle verildi.

Galeries Lafayette 1916 yılında küçük mağazalar ile Fransa’nın diğer şehirlerine yayılmaya başladı. Nice ve Nantes’te açılan mağazaların ardından 1996 yılında Berlin’de de şube açarak ülke dışına çıktı.

1855 yılında Grands Magasins Louvre açılmıştır. Sonrasında Grands Magasins du Printemps ve Samariteine takip etmiştir. Ünlü markaların bulunabileceği şık Galeries Lafayette’nin 2009 yılında bir milyar Eurodan fazla satış yaptığı kaydedilmiştir.

Alışveriş merkezi içerisinde “Lafayette Gourmet” adı verilen bir yiyecek kısmı da bulunur. Hem alışveriş yapanlar hem de ziyaretçiler için dinlenip bir şeyler yemek için güzel bir seçenek olabilir.

Galeries Lafayette Ulaşım & Ziyaret Saatleri

Alışveriş merkezine Chausse d’Antin La Fayatte metro durağında inerek ulaşabilirsiniz.

Pazartesi – Cumartesi günleri 09.30 – 19.30 saatleri arasında, Perşembe günleri 09.30 – 21.00 arasında ziyaret edilebilen alışveriş merkezi Pazar günleri ise kapalıdır.

30. *Église de la Madeleine (Madeleine Kilisesi): Paris gezilecek yerler listesinde yer alan bir diğer önemli yapı Madeleine Kilisesi Paris’te bulunan bir Yunan tapınağıdır. Yapı esasında bir kilisedir ve St. Mary Magdelene’ye adanmıştır. 1764 yılında inşasına başlanan yapının mimarı Pierre Constant’dır. Tapınak olarak inşa edilen yapı devrim sonrasında kilise olarak kullanılmaya başlanmıştır. Kilise içerisinde günümüzde de kullanılan bir org mevcuttur. Palais Garnier ve Place de la Concorde’a yakındır.

31.  *Petit Palais :   Paris’te yer alan bir müzedir. Ünlü kişilerin değerli resim ve heykellerinin sergilendiği bu müze 1900 yılında Universal Exhibition (Evrensel Sergi) için inşa edilmiştir. Charles Girault’un tasarladığı Petit Palais günümüzde the City of Paris Museum of Fine Arts (Paris Güzel Sanatlar Müzesi) ne ev sahipliği yapmaktadır.

Avlu ve bahçe şeklinde yapılan Petit Palais’in yapısı yakınındaki Grand Palais’e benzemektedir. Jean Antonie Injalbert’in tasarladığı Paris şehir tasviri de burada yer almaktadır. Güncel sergi kısmı ikiye ayrılmaktadır: the Dutuit collection (Dutuit koleksiyonu) ve the Tuck collection (Tuck koleksiyonu). Dutuit kısmında Rönesans dönemine ait resimleri çizimler ve eşyalar mevcuttur. Tuck koleksiyonunda ise 18. yüzyıl mobilyaları ile Paris şehir resimleri vardır. Müzede Rembrandt, Rubens, Nicolas Poussin, Claude Gellee, Fragonard, Hubert Robert ve Grezeu gibi ünlü ressamların çalışmaları görülebilir.

Ayrıca 19. yüzyıl resim ve heykellerinden muazzam bir koleksiyona sahiptir. Bu koleksiyonda Rodin, Monet, Sisley, Ingres, Gericault, Modigliani, Maillol, Pissarro, Cezanne, Carpeau gibi sanatçıların çalışmaları vardır.

Petit Palais sadece Fransa’da değil tüm dünyada benzer yapıların inşasına esin kaynağı olmuştur. Belçika’daki Royal Museum for Central Africa (Merkezi Afrika Kraliyet Müzesi), Şili’deki Fine Arts Museum (Güzel Sanatlar Müzesi) yapıları Petit Palais’den esinlenerek yapılmıştır.

Yenileme çalışmaları sonucunda Petit Palais 2005 yılında kapılarını yeniden açmıştır. “Minyatür Louvre” olarak isimlendirilen Petit Palais’de de değerli sanat çalışmaları mutlaka görülmelidir.

Petit Palais Ziyaret Saatleri ve Ücretleri ile Ulaşım

Petit Palais’de yer alan kalıcı sergi ve iç bahçeyi ziyaret kısmı ücretsizdir. Geçici düzenlenen sergiler için 5 – 11 Euro arası bir ücret ödemeniz gerekmektedir.

Ulaşım için metro ya da otobüs tercih edilebilir. Metro 1 ya da 13. hat ile Champs Elysees veya 1, 8, 12. hatlar ile Concorde durağından Petit Palais’e gelebilirsiniz. Ayrıca C hattı ile Invalides durağında ya da A hattı ile Charles de Gaulle Etoile istasyonundan ulaşım mümkündür. Otobüs için 42, 72, 73, 80 veya 93 numaraları kullanabilirsiniz.

32.  *Grand Palais :  Grand Palais 1900 dünya fuarı için Paris’te inşa edilen bir saraydır. Binanın en bilinen özelliği camdan yapılmış çatısıdır. 1900 yılında Paris dünya fuarına ev sahipliği yaptı ve bu önemli organizasyon için şehirde birçok proje yapıldı. Bu dönemde inşa edilen ünlü yapılar arasında Grand Palais, Petit Palais ve Pont Alexandre III de vardır.

Cam çatısı ile saray Paris’in en ünlü yerlerinden biridir. Üç mimarın projesi olan Grand Palais’in asıl mimarı Fransız Charles Girault’dur. Binanın tasarımında klasik öğeler ile demir ve cam sanat malzemesi olarak kullanılmıştır. Saray günümüzde var olan en büyük demir ve cam yapıdır. 9.400 ton çelik, 15.000 metre kare cam ve yaklaşık 5.000 metre kare demirin kullanıldığı yapının dışı taş, mozaik ve heykeller ile süslenmiştir.

1993 yılında cam tavandan büyük bir parçanın düşmesi ile Grand Palais on yıldan fazla kapalı kalmıştır. Yapılan yenileme çalışmaları sonrasında 2004 yılında bir kısmı 2007 yılında ise kalan kısmı açılmıştır. Yenileme çalışmaları sadece sorunlu kısmı değil yapının tamamındaki demir ve cam bölümleri kapsamıştır. Ayrıca mozaikler de tamamen yenilenmiştir.

Saray 100 yıldan uzun bir süre sergi salonu ve büyük organizasyonların düzenlendiği bir yer olmuştur. Şu anda en büyük salonunda modern sanat eserleri sergileri yapılsa da Grand Palais içerisinde tarihi ve değerli eserleri incelemek de mümkündür. Bu eserler geniş bir yelpazededir. Antik arabalardan moda parçalarına farklı şeyleri burada görebilirsiniz.

Aslında Grand Palais’in farklı kısımları ve bu kısımların her birinin ayrı girişleri vardır. The Palais de la Decouverte isimli bir bilim müzesi ve the Galeries National du Grand Palais isimli bir sergi salonu vardır.

Grand Palais Ziyaret Saatleri ve Ücretleri ile Ulaşım

Grand Palais ziyaret gün ve saatleri yapılan sergi ve organizasyonlara bağlıdır. Bu sebeple ziyaret öncesi güncel ziyaret saatleri kontrol edilmesinde fayda vardır. Saray metro ya da otobüs ile gelebilirsiniz. 1, 9, 13. metro hatları ile Franklin D. Roosevelt ya da Champs Elysees Clemenceau duraklarından veya metro C hattı ile Invalides durağından ulaşabilirsiniz. 28, 42, 52, 72, 73, 80, 83 veya 93 numaralı otobüslerle de Grand Palais’e gelmek mümkündür.

33.  *Champs Elysees Caddeleri (Ünlü alışveriş caddesi)(P.T.) : Şanzelize (İng: The Avenue des Champs-Élysées) : Paris başta olmak üzere dünyanın en ünlü caddelerinden biridir. Paris’e gelenler için mutlaka görülmesi gereken ve hali hazırda turistik noktaların sizi yönlendireceği bir yerdir. 1667 yılında Louis XIV’nin bahçıvanı Andre Le Notre tarafından Tuileries Bahçesi manzarasını genişletmek için yapılmıştır. Orijinal adı “Avenue des Champs Elysees” olan Şanzelize, 18. yüzyılın sonlarına doğru genişletilmiştir. Şimdi Concorde Meydanı’ndan Zafer Takı’na kadar gider. Ayrıca Paris’in en prestijli alışveriş mekanı olarak değerlendirilir.

2 kilometre 70 metre uzunluğundaki Şanzelize, dünyanın en bilinen caddesidir. Gece ve gündüz yürüyüş yapmak için harika bir yerdir. İsmini Yunan Mitolojisindeki Elysian Tarlası “the place of blessed dead” (kutsal ölünün yeri)nden alır.

16. yüzyılda Şanzelize’nin bulunduğu alan Paris’in merkezinde sadece tarlaların olduğu bir yerdi. 1616 yılında Marie de Medicis, Tuileries Bahçesine giden bir yol inşa etmeye karar verdi. Bu yol 1667 yılında yenilendi ve “Grande Allee du Roule” ya da “Grand Cours” olarak bilinen yol yapıldı. Bundan tam 27 yıl sonra “Champs Elysees” adını aldı. 18. ve 19. yüzyıllarda da caddenin gelişimi devam etti. 1900 lerde Paris metro hattının buraya kadar ulaşması ile çok daha popüler bir yer haline geldi. Şanzelize’ye son hali 1994 yılında Bernard Huet tarafından verilmiştir. Caddenin yan kısımları yayalara göre tekrar tasarlanmıştır. Yeni ağaçlar dikilmiştir. Araçların ise caddenin sadece bir kısmına girmesine izin verilmiştir.

Şanzelize Caddesi bütün önemli kutlamaların yapıldığı bir yerdir. Yeni yıla burada girilir ve 14 Temmuz’da askeri geçişler burada yapılır. II. Dünya Savaşı’ndan sonra özgürlük gösterileri gibi tarihi ulusal olaylar, Dünya Kupası gibi sevinçli olaylar hep bu caddede kutlanır.

Şanzelize ünlü moda markalarını bulabileceğiniz ayrıca sinema, tiyatro, restoran ve kafelerde güzel vakit geçirebileceğiniz bir sokaktır. Bu caddeden Concorde Meydanı ve Zafer Takı manzarasının tadını da çıkarabilirsiniz.

Şanzelize Caddesi Ulaşım

Şanzelize’ye metro ile Etoile Charles de Gaulle, George V, Franklin D Roosevelt ve Champs Elysees Clemenceau duraklarından birinde inerek gelebilirsiniz.

34.  *Zafer Takı (İng: Arc de Triomphe, Fra: Arc de triomphe de l’Étoile)(P.T.) : Paris’in simgelerinden olan zafer arkıdır. Louvre Müzesi ile Grande la Defense Takı arasında bulunur. Yapının inşası 1806 yılında Napoleon’un emri ile yapılmıştır. Yapılış amacı Fransız İmparatoru olarak zaferlerini taçlandırmaktır. 1836 yılında Napoleon’un ölümünden sonra tamamlanmıştır. 50 metre yüksekliğinde ve 45 metre genişliğindedir. Bu anıt Jean Chalgrin tarafından tasarlanmıştır. Roma’daki Titus Takı’na benzetilmeye çalışılmıştır. Fakat Zafer Takı daha yüksektir. Ünlü Şanzelize Caddesi‘nin (Champs Elysees) sonunda yer alır. Zafer Takı savaş sahnelerinin tasvir edildiği bir eserdir. 1920 yılında adı bilinmeyen bir askerin mezarı takın altına yerleştirilmiştir. Askerin I. Dünya Savaşı’nda şehit olduğu düşünülmektedir. Burada hiç sönmeyen bir ateş vardır ve bu II. Dünya Savaşı’nda ölen Fransızları anmak içindir. Özelliklere tak üstünde Almanlara karşı mücadele ederken görülen askerlerin olduğu tasvirler dikkati çeker. Ziyaretçiler Zafer Takı’nın tepesine bilet alarak çıkabilirler. Buradan batı Paris manzarası izlenebilir. Louvre Müzesi, Concorde Meydanı ve Grand Arch of Defense buradan görülebilir. Bu bilete tarihe adanmış bir müze girişi de dahildir. Zafer Takı araç trafiğinin yoğun olduğu bir noktadadır. Bu yüzden dikkatli olmakta fayda vardır. Paris’te en çok ziyaret edilen ve fotoğraflanan yerlerden biridir. Oraya gitmek için yola çıkmasanız bile yollar sizi oraya çıkaracaktır.

Zafer Takı Ziyaret Saatleri

Zafer Takı’nı 1 Nisan – 30 Eylül arasında 10.00 – 23.00, 1 Ekim – 31 Mart arasında 10.00 – 22.30 saatlerinde ziyaret edebilirsiniz. Son ziyaretçi kabulu kapanışa 30 dakika kaladır. Ziyaret yaklaşık 45 dakika alır.

Zafer Takı Giriş Ücretleri

Tam bilet 8 Euro, indirimli bilet 5.5 Eurodur. 18 yaş altı ziyaretçiler aileleri ile olduğu sürece ücretsiz giriş yapabilirler. 18 – 26 yaş arası Avrupa vatandaşlarına da giriş ücretsizdir. Minimum 20 kişilik yetişkin gruplar için grup indirimli bilet 7 Euro, okul grupları 30 Eurodur (Maksimum 35 öğrenci, 2 yetişkin).

Zafer Takı Ulaşım

Zafer Takı’na metro ile Charles de Gaulle Etoile 1,2, 6. hatlar ile veya 22, 30, 31, 52, 73 veya 92 numaralı otobüslerle ulaşabilirsiniz. 

35. *Palais de Chaillot : Birçok müze ve bir akvaryumun bulunduğu bir yapıdır. Chaillot Tepesi olarak bilinen yerde yapılan ilk bina 1878 Dünya Fuarı için yapılmıştır. Yapıda yer alan müzeler şunlardır: Musee de la Marina (Marin Müzesi), Musee de l’Homme (İnsan Müzesi), Cite de l’architecture (Mimari müzesi). Sen Nehri karşısında yer alan Palais de Chaillot da ayrıca bir de tiyatro vardır.

36. *Parc Monceau : Paris’in en iyi korunmuş parklarından biridir. 8.2 hektarlık bir alan kaplayan park 1861 yılında Napolyon tarafından açılmıştır. 1876 – 1878 yılları arasında ünlü Fransız ressam Calude Monnet Parc Monceau’yu tasvir ettiği 5 tane resim yapmıştır ve bu resimlerle daha da ünlü olmuştur. Klasik öğelerler yapılan Parc Monceau çocuklara sunduğu oyun alanlarıyla da ziyaretçi çeken bir yerdir.

37. *Moulin Rouge : Dünyanın en eski kabaresi ve Paris’teki salonun adıdır. Yaklaşık 120 yıl önce açılmasına rağmen, dünyanın en ünlü kabareleri standartlarına sahiptir.

Ekim 1889’da Paris’te yeni bir müzik salonunun açılması düşünülüyordu. Bu yeni yapının sahibi olan Joseph Oller ve Charles Zidler “Moulin Rouge” ismini seçti ve “Le Premier Palais des Femmes” (The First Palace of Women / İlk Kadınlar Sarayı) takma adını vermişlerdir. Oller ve Zidler burasının bir müzik ve dans tapınağı olacağını iddia etmişlerdir ve oldukça da başarılı olmuşlardır. Oller ve Zidler ayrıca “Paris Olympia”nın da sahibidirler.

Paris’te Clichy bulvarında yer alan Moulin Rouge kırmızı değirmen simgesiyle bilinir. Buraya en yakın metro istasyonu Blanche’dir.

Moulin Rouge erkeklerin, güzel Parisli kızların eşsiz ve harika danslarını görebilecekleri bir yerdi. 1830′larda meşhur olan Can – Can dansı Moulin Rouge ile daha popüler hale geldi. Gösteri en çok bu özelliği ile tanınır. Baştan çıkarıcı bir dans olarak nitelendirilen Can – Can, bir eğlence haline dönüştürülmüş ve Avrupa çapında kabare dünyasına tanıtılmıştır. Zamanla farklı amaçlar için de kullanıldığı düşünülen yapı, bir süre sonra yüksek sınıf insanların itibar ettiği bir dans salonu halini aldı.

Frank Sinatra, Lisa Minnelli, Ginger Rogers, Edith Piaf gibi ünlü isimler de burada bulunmuştur. Saat 21.00 ya da 23.00’da başlayan kabareden önce burada akşam yemeği yemek de mümkündür. Sergilenen güncel gösteri “Ferrie”dir. 100 kişilik sanatçı topluluğunun gerçekleştirdiği gösteri izlemeye değerdir.

Günümüzde Moulin Rouge turistlerin uğrak noktalarından biri. Tiyatronun tepesindeki kırmızı değirmen şehrin ve Moulin Rouge’ın sembollerindendir. Birçok ziyaretçi gece gösterileri için rezervasyon yaptırmaktadır. Gösteride yüzden fazla dansçı ilginç kostümler içerisinde eşsiz bir sahnede yer alır. Fakat bunun bir yetişkin eğlencesi olduğu, çocuklar için uygun olmadığı unutulmamalıdır. Paris’teki önemli turistik noktalardan biri olan Moulin Rouge, tüm dünyadan gelen ziyaretçilerine dans ile eğlenceyi bir arada sunar.

38. *Montmartre Tepesi (TUR) : Paris manzarasını en güzel izleyebileceğiniz Paris’in en ünlü tepesidir. Montmartre Tepesi  üzerinden Paris manzarasını doyasıya seyredebilir, tepede bulunan Sacre Coeur Bazilikası‘nı gezebilir ve alanda bulunan ressamlara portrenizi yaptırabilirsiniz.

Paris’te birçok turizm acentası Montmartre Tepesi ‘ne özel tur düzenliyor. Dilerseniz bu turlara katılarak dilerseniz de bireysel olarak bölgeyi gezebilirsiniz. Montmarte Tepesi’ni gezebileceğiniz çok güzel bir seçenek var: Little Train of Montmartre yani Montmartre’nin minik treni. Bölgeyi baştan sona gezen Montmartre Treninde tur yaklaşık 40 dakika sürüyor ve ücreti yetişkinler için 6 Euro. Biletinizi atmazsanız gün içinde treni tekrar tekrar trene binebiliyorsunuz. 

Montmartre Tepesi Hakkında Bilgiler

Montmartre Tepesi, Paris’in kuzeyinde 18. bölgede bulunan bir tepedir. Burası Paris Ressamlar Tepesi olarak da bilinmektedir. Montmartre üzerindeki en ünlü yapı ise şüphesiz ki Sacre Couer Bazilikası‘dır. Ayrıca dünyaca ünlü kabere Moulin Rouge‘da Montmartre bölgesinde bulunmaktadır.

Yüksekliği 130 metre olan Montmartre Tepesi, Paris’in muhteşem manzarasını seyredebileceğiniz en güzel konumlardan birisidir. Ressamlar Tepesi olarak da bilinen Montmartre de birçok sokak sanatçısı eserlerini burada yapmaktadır. Dilerseniz sokak sanatçılarına kendinizin her çeşitte (kara kalem, karikatür, yağlı boya vs) portrenizi yaptırabilirsiniz.

Geçmişten günümüze gelen bir çok dünyaca ünlü sanatçının Montmartre Tepesi üzerinde stüdyoları bulunmaktadır. Montmartre üzerinde çalışmış ressamlardan bazıları: Pablo Picasso, Salvador Dalí, Claude Monet, Vincent van Gogh ve Amedeo Modigliani.

Montmartre Tepesi’ne Ulaşım

Montmartre Tepesi’ne yukarıda da belirttiğim gibi metro hattı üzerinden “Anvers” ve “Pigel” durakları üzerinden ulaşabilirsiniz. Metro durakları Moulin Rouge‘a yakın  fakat Sacre Coeur‘a uzak konumda . Metro ile bölgeye ulaştığınızda tepeye çıkmak için 2 seçeneğiniz var.  Finiküler ile ya da yazının başında tanıttığım Montmartre Treni ile tepeye ulaşabilirsiniz. Bölgeye metro ile giderseniz önce Mouling Rouge’u gezebilir daha sonra Montmartre Treni ile bölgeyi eğlenceli bir şekilde baştan aşağıya gezebilirsiniz. Montmartre Treninde tur yaklaşık 40 dakika sürüyor ve ücreti yetişkinler için 6 Euro.

39.  *Place du Tertre (Ressamlar Tepesi) (TUR) : Paris Montmartre’de yer alan bir tepedir. Artist’s Square ya da Place de Tertre olarak da bilinen tepe sanatçıların turistlerin resimlerini yapıp sattıkları bir yerdir.

Sacre Coeur Bazilikası’na çok yakın olan Ressamlar Tepesi deniz seviyesinden 130 metre yüksektedir. Ressam ve karikatüristlerin mekanı olan bu yer Montmartre’nin modern sanatın merkezi olduğunu hatırlatır. 20. yüzyılın başında içerisinde Picasso ve Utrillo’nun bile bulunduğu birçok parasız sanatçı burada çalışmış ve yaşamıştır.

Paris geziniz sırasında portrenizin ya da karikatürünüzün çizilmesini istiyorsanız buraya gelin ve öncelikle sanatçıların çalışmalarını gözlemleyin. Sıra beklerken meydandaki güzel kafelerde bir kahve bile içebilirsiniz. Bölge geceleri de fazlasıyla romantiktir. Güzel müzikler eşliğinde romantik bir akşam yemeği yiyebilirsiniz burada. Bölgeye metro ile 12. hat Abbesses istasyonundan ya da 6. hat Anvers istasyonundan ulaşabilirsiniz.

Sacre Couer Bazilikası ve Lapin Agile’den sadece birkaç sokak ilerde olan Ressamlar Tepesi şehrin kalbinin attığı noktalardan biridir. L’Espace Salvador Dali adındaki bir müze de buradadır. Bu müze ünlü sanatçı Dali’nin heykel ve resim çalışmalarının görülebileceği bir yerdir.

40.  *Sacre Coeur Basilicası (İng: Basilique du Sacré-Cœur de Montmartre) : Montmartre Tepesi’nde bulunan ve Paris’in en çok turist çeken noktalarından biri olan bazilikadır. Roma Katolik kilisesi ve küçük bazilikası olan Sacre Coeur, Hz. İsa’nın kutsal kalbine adanmıştır. Şehrin en yüksek noktası olan Montmartre’de bulunan bu yapının hem politik hem de dini önemi vardır. Hem Hz. İsa’ya ithaf edilmiştir hem de İkinci İmparatorluk için de önem taşır.

Sacre Couer Bazilikası Paul Abadie tarafından inşa edilmiştir. 1875 yılında başlayan inşa 1914 yılında bitirilmiştir. I. Dünya Savaşı’ndan sonra 1919 yılında vakfedilmiştir. Tepedeki bu beyaz kilise Paris’in kuzey kısımlarından rahatlıkla görülebilir. Sacre Coeur Bazilikası içerisinde bazilikanın yapımını sağlayan kardinal ve piskoposların mezarları da görülebilir.

Bazilikanın üstünde bulunduğu Montmartre Tepesi denizden 129 metre yukardadır. Çok eski günlerden beri kutsal bir yer olmuştur. Birçok tapınak, kilise burada inşa edilmiş, yıkılanların yerine yenileri yapılmıştır. Sacre Coeur da bu yerlerden biridir. “Montmartre” isminin “Mount of Martyrs” (Şehitler Dağı) ndan geldiği düşülmektedir. Sacre Coeur inşa edilene kadar çok da popüler olmayan Montmartre genellikle çiftçilerin yaşadığı küçük bir yerleşim yeriydi.

Sacre Coeur Bazilikası’nın projesi bir grup sözü geçer insan tarafından yapılmıştır. Yaptıkları proje 1873 yılında Meclis tarafından onaylanmıştır. En temel amaçları Hrıstiyan adetlerine uygun büyük bir yer inşa etmekti. Proje için bir yarışma düzenlendi ve yarışmayı Paul Abadie kazandı. Paul Abadie o güne kadar Fransa’daki iki büyük kilisenin yenilenmesi görevini üstlenmişti ve Roma – Bizans tarzında bir bazilika tasarladı. 1876 yılında başladığı yapı inşası Abadie’nin ölümünün ardından Lucien Magne tarafından devam edilmiştir. Magne, bazilikaya dünyanın en büyük saat kulelerinden biri olan 83 metrelik bir kule eklemiştir. Bu şekliyle Eyfel Kulesi’nden bile yüksektir ve Paris’in sembollerinden biridir.

Sacre Coeur Ziyaret Saatleri ile Ulaşım

Sacre Coeur Bazilikası 06.00 – 22.30 saatleri arasında açıktır. Kubbe ve kript (bodrum kısmı) ise 09.00 – 17.45 saatleri arasında ziyaretçi kabul eder.

Buraya metro ile Anvers durağından veya 30, 31, 54, 80 ya da 85 numaralı otobüsler ile ulaşabilirsiniz.

41.  *Gare du Nord (Fra: La gare de Paris-Nord) : Paris’in altı büyük tren garından biridir. “North Station” adı “Kuzey İstasyonu” anlamına gelir. Bu tren garından Paris’in kuzeyine tren seferleri olduğu gibi Londra ve Amsterdam gibi uluslar arası tren seferleri de yapılmaktadır. Bu yurt dışı seferleri Gar edu Nord’u dünyadaki en işlek tren istasyonlarından biri yapmaktadır. Yıllık yaklaşık 190 milyon yolcusu ile dünyanın ve Avrupa’nın en çok kullanılan istasyonlarındandır.

Bu gara şehir içinden metro ile ulaşmak mümkündür ve bu özelliği ile de daha çok tercih edilen bir ulaşım noktası haline gelmiştir. 1847 yılında mimar ve mühendis Leonce Reynaud tarafından Chemins de Fer du Nord adı verilen bir şirket için bir tren istasyonu tasarlanmıştır. 10 yıl sonra bu tren istasyonu milyonlarca yolcu kapasitesine cevap veremeyecek hale gelince daha büyük bir istasyonun yapılmasına karar verilmiştir.

Şirket,  mimar Jacques – Ignace Hittorff’u görevlendirmiştir ve eski istasyon 1860 yılında yıkılmıştır. Place de la Concorde ve Champs Elysees’in yenilenmesinde de rol oynayan Hittorff Gar edu Nord’u inşa etmiştir.

1861 yılında yapımı başlanan Gare du Nord 1864 yılında açılmıştır. Fakat çalışmalar 1866 yılına kadar devam etmiştir. İstasyonun ön yüzünde yirmi kadar heykel bulunmaktadır. Tepedeki beş heykel antik tanrıları sembolize etmektedir. Diğer eserler ise sekiz uluslar arası ulaşım noktasını tasvir eder. Bu yerler şunlardır: Amsterdam, Berlin, Brüksel, Köln, Frankfurt, Viyana, Londra ve Varşova. Bunun altındaki on iki heykel de Fransa içerisinde gidilebilecek yerlerdir: Amiens, Arras, Beauvais, Calais, Cambrai, Douai, Donkurque, Laon, Lille, Rouen, Saint – Quentin ve Valenciennes.

Gare du Nord’ın iç kısmı dışına göre daha az süslüdür. Avrupa’daki birçok tren istasyonunda olduğu gibi görkemli tavan işlemeleri yoktur. Daha çok işlevsellik göz önünde bulundurulmuştur.

1950li yıllarda tamire ihtiyaç duyduğu düşünülen Gare du Nord ancak 2010 yılında yenilenebilmiştir. 2001 yılında istasyona şehir içi hatların kullanabileceği bir platform eklenmiştir.

42. *Parc de la Villette : Paris’teki en büyük parklardan biridir. Park içerisinde Paris’in en büyük kültür merkezlerinden biri bulunur. Ayrıca Avrupa’nın en büyük bilim müzesi olan Cite des Sciences et de L’industrie (City of Science and Industry / Bilim ve Endüstri Şehri) Parc de la Villette içerisinde bulunur. Müzikle ilgili olan kısmında ise üç konser salonu ve Paris Konservatuarı vardır.

Parc de le Villette Paris’te görülecek yerler listesinde genelde değinilen ama hak ettiği kadar ziyaretçi almayan bir noktadır. Bunun nedeni büyük ihtimalle şehir merkezine uzakta olmasıdır. Yakınındaki Parc des Buttes Chaumont da ziyaret etmeye değer bir noktadır

25 hektarlık bir alan kaplayan park  Bernard Tschumi tarafından tasarlanmıştır. Tschumi, Princeton ve Kolombiya Üniversitesi gibi dünyanın en iyi okullarında mimarlık dersleri vermiş birisidir. Park içerisinde bulunan açık alanlar piknik yapmak, oyunlar ve gezmek için oldukça uygundur. Ayrıca yaz aylarında bu alanlarda film gösterileri de yapılmaktadır.

Park içerisinde on tane tema parkı bulunur. Her park farklı bir temayı tasvir etmektedir. Bunlardan bazıları dragon bahçesi, ayna bahçesi ve bambu bahçesidir. Park içerisinde konser salonları da mevcuttur. Grand Hall daha önce bir arena olarak kullanılırken Bernard Reichen ve Philippe Robert tarafından tekrar dizayn edilmiş ve bir kültür ve sergi merkezi haline dönüştürülmüştür. Parkın doğusunda yer alan Zenith Konser Salonu önemli konserlerin yapıldığı bir bölümdür. Güneyinde yer alan the Cite de la Musique ise hem konser salonu hem de kütüphane, müze, konservatuar ve stüdyo olarak kullanılan bir kısımdır.

Parc de le Villette’nin en çok dikkat çeken kısmı bünyesinde barındırdığı Cite des Sciences et de L’Industrie’dir. Avrupa’nın en büyük bilim müzesi olan bu yer mimar Adrien Fainsilber tarafından tasarlanmış ve 1986 yılında açılmıştır. Müzenin inşasında demir ve cam ağırlıklı malzemeler kullanılmıştır. Park içerisinde yer alan diğer müze 1950lerden kalma bir denizaltı içindeki Argonaute’dir.

Parka metro ile gelebilirsiniz. Metro 7 numaralı hat ile Corentin Cariou durağından ya da 5 numaralı hat ile Porte de Pantin durağından ulaşabilirsiniz.

43.  *Cite Des Sciences Et De L’Industrie (İng: City of Science and Industry / Tr: Bilim ve Endüstri Şehri) : Avrupa’daki en büyük bilim müzesidir. 1986 yılında açılan müze her yıl 7 milyondan fazla kişi tarafından ziyaret edilmektedir. Bilim, teknoloji ve geleceği merak edenlerin uğrak noktası olan Cite des Sciences et de l’Industrie içerisinde bir müze, denizaltı, tiyatro ve çocuklar ile gençler için özel alanlar vardır.

?. Sen Nehri (İng: Seine River, Fra:La Seine) : Paris’i boydan boya ikiye bölen, Fransa’nın en büyük 2. nehridir. 776 km uzunluğundaki Sen Nehri Burgonya’dan doğar ve Manş Denizi’ne dökülür. Üzerinde 37 adet köprü bulunur. SEN NEHRİ TURU

?. Napolyon’un mezarı (P.T.) :

Son. *Grande Arche (Fra: Arche de la Défense) : 20. yüzyılın sonunda inşa edilen bir taktır. Paris’in modern iş bölgesi La Defense’de yapılmıştır. 1980′lerde François Mitterrand Fransız Devrimi’nin 200. yılını kutlamak için bazı projelerin hazırlanmasını istemiştir. Grande Arche de bu dönemde bu amaçla inşa edilen bir yapıdır. Tepesinde bulunan izleme platformu 2010 yılında meydana gelen asansör kazasından beri kapalıdır.

Son.  *Stade de France Paris’te büyük organizasyonların yapıldığı bir stadyumdur. Yapılış amacı futbol, rugby, atletizm gibi spor olaylarına ev sahipliği yapmanın yanı sıra konser ve gösterileri de sunabilmektir.

Stade de France mimarlar Macary, Zublena, Regembal ve Constantini tarafından yapılmıştır ve 1998 yılında Fransa Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı tarafından açılmıştır. 1998 yılında dünya kupası burada organize edilmiştir. Açılış maçı 10 Haziran, final maçı ise 12 Haziranda gerçekleştirilmiştir. Futbol ve rugby için 80.000 oturak, atletizm için 75.000 oturak, olimpiyat oyunları, gösteri ve konserler içinse 100.000 oturağa sahiptir.

Bu görkemli stadın çatı kısmı 6 hektardır. 9000 metre karelik sahası, 18 anısal merdiven kısmı vardır. İnşası için 31 ay harcanmıştır. Rehberli tur sizi Stade de France’ın başka bir kısmı olan müzeye götürür.

Burada oyuncuların soyunma odasından VIP kısımlarına kadar olan yerleri görebilirsiniz. Rehberleri turlar her saat başı 10.00 – 17.00 arasında yapılmaktadır. Yoğun dönemlerde İngilizce turlar 10.30 – 14.30 arasındadır. Bir tur yaklaşık bir saat sürmektedir. Müze kısmı dışındaki yerlere engellilerin ulaşımı mümkün değildir.

Fransa’nın ulusal stadı olan Stade de France spor olaylarının yanı sıra ünlü kişi ya da grupların gösterileri ile konserlerine de ev sahipliği yapmaktadır. Consortium Stade de France’a ait olan yapıda ünlü İngiliz grup Coldplay’in “Coldplay Live 2012” isimli çalışması kaydedilmiştir.

Stade de France Ziyaret Saatleri ve Ücretleri ile Ulaşım

Stade de France ziyaret saatleri düzenlenen organizasyona göre değişmektedir. Tam bilet 10 Euro, indirimli bilet 8.5 Eurodur ve öğrencilere daha da indirim yapılmaktadır. Aile bileti 32 Eurodur.

Stade de France’a metro, tramvay, otobüs ya da özel aracınız ile gelebilirsiniz. Metro 13 numaralı hat ile Saint – Denis veya Porte de Paris duraklarında inerek, tramvay ile ilk durak olan St Denis Basilique durağından, otobüs ile gelmek isterseniz 239, 253, 139, 153, 173, 255 veya 350 numaralı otobüsler ile ulaşım sağlayabilirsiniz. Ayrıca özel aracınız varsa A1 veya A86. yollardan Stade de France’e gelinebilir.

Son.  *Palace of Versailles (Versay Sarayı, Fra: Château de Versailles) : Versailles, Fransa’da yer alan bir saraydır. Orijinal ismi Chateau de Versailles’dir. Kral Louis XIV tarafından önceden avlanma için kullanılan bir alan üzerine saray ve bahçeler şeklinde inşa edilmiştir. Versailles ayrıca günümüzde Paris yakınındaki en zengin şehirlerden biridir.

Saray inşa edildiğinde Versailles küçük bir köydü. Fakat günümüzde Paris’in 20 kilometre güneydoğusunda zengin bir yerdir. Versailles mahkemesi, Louis XIV Paris’ten taşındıktan sonra Fransa’nın politik güç merkezi olmuştur. Fakat 1789 Fransız devrimi ile soylu ailenin başkente dönmeye zorlanması ile bu durum değişmiştir. Bu nedenle Versay Sarayı sadece bir yapı olarak değil monarşi rejiminin de simgesidir.

Versay Sarayı tarihi olaylara sahne olmuş bir yerdir. I. Dünya Savaşı’nın bitişini gösteren barış anlaşması 28 Haziran 1919 günü burada imzalanmıştır. Bir av alanı üstüne kurulup sonrasında bu kadar önem kazanan Versay Sarayı zamanla eski gücünü kaybetmiştir. Günümüzde Fransa Tarih Müzesi’ne ev sahipliği yapmaktadır.

Versay Sarayı dünya tarih mirasının en önemli eserlerindendir. 17. ve 18. yüzyıl mimari izlerini taşıyan saray içerisinde Royal Apartments (Soylu daireler), the Hall of Mirrors (Aynalar Salonu), the Chapel (Şapel), The Royal Opera (Soylu Opera) ve the Museum of the History of France (Fransa Tarih Müzesi) gibi kısımlar bulunmaktadır. Park kısmı ise heykeller, çiçek bahçeleri, küçük havuzlar ve diğer yapılar bulunur. Sarayın içerisinde birkaç küçük saray da bulunur. Bunların isimleri the Grand Trianon ve the Petit Trianon’dur. Versay Sarayı ve etrafındaki yapıların inşasında 10.000 insan çalışmıştır.

Versay Sarayı Giriş Ücretleri

Versay Sarayı’nı (her şeyi içeren tam gün) Nisan – Ekim arasında hafta içi 20 Euro, hafta sonu 25 Euro; Kasım – Mart arasında hafta içi 16 Euro, 18 yaşından küçükler ücretsiz şeklinde edinebilirsiniz.

Ayrıca Chateau kısmı için biletler 13.50 Eurodan satılır. Müze kart sahipleri ve 18 yaş altına ücretsizdir. Marie – Antoinette’s Estate ve Grand Trianon biletleri Nisan – Ekim arasında 9 Euro, Kasım – Mart arasında 5 Euro, 18 yaş altına ise ücretsizdir. Grandes Eaux Musicales, Nisan – Ekim arasında 8 Euro, 18 yaş altına 6 Euro ve 10 yaş altındakilere de ücretsizdir.

Km35.  *Disneyland : Paris‘te yer alan insanın hayal gücünü zorlayan bir eğlence alanıdır. İlk olarak  Euro Disney Resort olarak adlandırılan alan sonrasında Euro Disneyland adını almıştır. Paris şehir merkezinin 32 kilometre dışında Marne la Vallee adı verilen yeni bir kasabada kurulmuştur. Euro Disney tarafından işletilmektedir. Philippe Gas, Disneyland’ın başkanı ve baş yöneticisidir.

İki park, yedi otel, bir dinlenme, yemek ve eğlence kompleksine sahip olan Disneyland, Amerika dışında açılan ikinci alandır. Bunlardan ilki Tokyo Disney Resort’dur. Açılışı aşamasında Fransa işçi birlikleri ve diğerleri karşı çıksa da 12 Nisan 1992 tarihinde açılmıştır. Sonrasında Walt Disney Studios Park eklenmiştir. 2009 yılında yaklaşık 15 milyon ziyaretçisi ile dünyanın ve Avrupa’nın en çok ziyaret edilen eğlence alanı olmuştur.

Disneyland Paris’te iki tane park bulunur: Disneyland Park ve Walt Disney Studios Park. Disney Village adı verilen kısımda alışveriş yapılabilecek bir yerdir. Disneyland Park, Walt Disney Studios Park’ı yansıtan herkesin beklentilerini karşılayacak bir eğlence alanıdır. Disney parkları “Sesli animatronikleri” ile ünlüdür. Amaç tamamen Disney’in hayali dünyasını oluşturmaktır. Buradaki satıcılar “oyunculardır”. Park, inanılmaz şekilde temiz tutulur. Her yerde mükemmel şekilde çalışan bir alet görebilirsiniz. Örneğin; aynı görüş alanı içerisinde aynı Disney karakterini iki kez göremezsiniz. Disneyland’ın odak noktası çocuklardır. Ama yetişkinler de kesinlikle göz ardı edilmezler! Dünyadaki bütün tema parkları aynı şekildedir. Fakat elbette yerel değişiklikler olabilir.

Disneyland Hakkında Bilgiler

Rides

Disneyland’daki ride kısmı en popüler kısımdır. En bilinenleri şunlardır:

“Space Mountain” gerçekten zor bir ridedır. Kimi katılımcılar buna bayılırken kimi nefret eder! Fastpass mevcuttur. “The Twilight Zone Tower of Terror” çok talep gören bir türüdür. Kalp rahatsızlığınız varsa tavsiye edilmez. “Indiana Jones and the Temple of Peril”, “Big Thunder Mountain”, “Rock n’ Roller Coaster starring Aerosmith”, “Buzzy Lightyear Laser Blast”, “Pirates of the Caribbean”, “It’s a Small World”, “Star Tours”, “Crush’s Coaster”, “Phantom Manor” diğer ünlü ridelardır.

Shows

Disneyland Paris’te izlenebilecek birçok gösteri vardır. “Tarzan” filmden alınan efektler ve müzik ile görmeye değerdir. “Buffalo Bill’s Wild West Show with Mickey Mouse” gösteri sırasında yemek ikramı yapılan bir aktivitedir. “Honey I Shrunk” 1990larda oynanmaya başlamış günümüzde 3D yapılan bir gösteridir. “Animagique” Disney karakterlerinin dans ettiği eğlenceli bir gösteridir. “Cinemagique” film tarihinin incelendiği tavsiye edilen bir yapımdır. “Armageddon Special Effects” uzay istasyonunun asteroidler tarafından zarar görmesini tasvir eder. “Moteurs! Action” izlenebilecek bir araba showudur. “The Lion King” ise aynı adı taşıyan müzikal ve filmden esinlenilmiştir.

Fast Pass

Zamanı iyi ayarlasanız bile “Fastpass” ile Disneyland’ın tadını daha çok çıkarabilirsiniz. Bir tura katılacağınız zaman Fastpass ile uzun kuyruğun önüne geçebilirsiniz. Parklar kalabalık olmasa bile popüler organizasyonlar için bunu kullanabilirsiniz. Fastpass kartınızı ride girişinde okutarak bir kupon alıp zaman kazanabilirsiniz. Verilen zaman size uygun değilse normal şekilde girmeye çalışabilir ya da sonrasında tekrar Fastpass ile şansınızı deneyebilirsiniz.

Alışveriş

Disneyland Paris’te mağaza bulmakta asla zorlanmazsınız! Temalı ürünleri ya da diğerlerini satan mağazalar tüm parka yayılmış durumdadır. Özellikle Disney hatıra eşyaları çok ilgi çeker. Burada Indiana Jones şapkasından Cinderella kostümüne her şeyi bulabilirsiniz. Buradaki mağazaların ana noktası Main Street USA’dir.

Yeme İçme

Disneyland Paris’te birçok restoran ve bar bulabilirsiniz. Fakat bu seçenekler genelde pahalıdır. Örneğin; Cafe Mickey’de dört kişi yaklaşık 130 Euro ödeyebilirsiniz. Fast food restoranlarının yanı sıra şık mekanlar da mevcuttur. Fiyat olarak en uygun mekan McDonald’s dır. Eğer bir Disneyland otelinde kalacaksanız kahvaltı fiyata dahildir.

Ne zaman ziyaret etmeli?

Disneyland Paris 2010 yılında 15 milyon ziyaretçi rekoru ile Paris’te Eyfel Kulesi‘nden bile çok ziyaret edilen bir nokta olmuştur. Ayrıca dünyada Walt Disney World’s Magic Kingdom, Disneyland ve Tokyo Disneyland’dan sonra en çok ziyaret edilen park olmuştur. Ziyaretçisi bol olan bu yerde “bekleme süresi 45 dakika” gibi yazıları görmeniz olasıdır.

Disneyland’e ne zaman gideceğiniz çok önemlidir. İyi hava ve daha az insanın olduğu sezonlar tercih edilir ama böyle günlerde de limitli aktivite seçeneği olabilir. Disneyland Paris’i görmek için en ideal zaman resmi tatiller ve okul tatilleri dışındaki hafta sonlarıdır. İncelemeler en az ziyaretçi gelen zamanların Eylül – Ekim ve Mayıs – Haziran arasında olduğunu göstermektedir. Paris havasını da düşününce Haziran en iyi seçenektir. Bu mevsimde fiyat olarak da daha uygun seçenekler bulabilirsiniz. Eğer şanslıysanız sıra beklemeden birkaç dakika içerisinde en popüler aktivitelere bile katılabilirsiniz.

Disneyland Paris tabii ki sıra beklemeden daha eğlencelidir. Fakat kimi zaman bir aktivite için 45 dakika bile beklenebilir! “FastPass” bilet ile buna da çözüm bulabilirsiniz.

Ulaşım

Paris şehir merkezinden Disneyland’a ulaşım son derece rahattır. Eğer Disneyland gezinizi turizm acentaları ile ayarlamadınız ve parka kendiniz gidecekseniz hiç dert etmeyin, Disneyland’a ulaşımı çok kolay. Disneyland’a en en kolay kolu toplu taşıma “RER A” treni iledir. Paris içinde bulunduğunuz noktadan Rer A hattına ulaşarak ”Chessy Durağı” ile Disneyland’a ulaşabilirsiniz. Parka ulaşım hakkında en detaylı bilgiler Paris Şehir Merkezi Disneyland Ulaşım ve Paris Havaalanları Disneyland Ulaşım  sayfalarında.

Ziyaret Saatleri

Parkın açılış saatleri parkı ziyaret edeceğiniz tarihlere göre değişiklik gösterebiliyor. Yaz ayları için park 10:00-23:00 saatleri arasında açıkken kış aylarında saatler değişiyor. Disneyland’ın açılış saatlerini en kesin olarak resmi sitesinden ziyaret edeceğiniz tarihlere göre öğrenebilirsiniz.

Disneyland Giriş Ücreti

- Yetişkin giriş ücreti: 64 Euro

Km35.  *Parc Asterix :  Fransa, Paris‘te yer alan bir eğlence parkı. Albert Uderzo ve Rene Goscinny’nin Asteriz hikayelerinden esinlenerek yapılmış bir yer. Paris’in yaklaşık 35 kilometre kuzeyinde ve Disneyland Paris’den 32 kilometre uzağında yer alan park 1989 yılında açıldı. Compagnie des Alpes tarafından işletilmektedir.

Parc Asterix içerisinde bulunan çeşitli roller coaster oyuncakları ile ünlü. Bunun dışında Roma ve Antik Yunan temalı kısımları da dikkat çekmektedir. Park içerisinde görülecek birçok yer ve gösteri bulunmaktadır.


ZİYARETÇİ SAYACI
 
  Online Ziyaretçi Sayısı : 17
  Bugünkü Ziyaretçi Sayısı : 15
  Dünkü Ziyaretçi Sayısı : 21
  Bu Ayki Ziyaretçi Sayısı : 104
  Toplam Ziyaretçi Sayısı : 63586
SOSYAL BAĞLANTILAR
H.Levent ÜSTÜN - Her Hakkı Saklıdır © 2015
hlustun@hotmail.com