Atatürk ve Matematik
Günümüzün bilim ve teknolojisinin bel kemiği olan matematik, kendine özgü doğulara, yanlışlara ve dile sahiptir. Sadece matematik ile yakından ilgilenenlerin anlayabileceği veya "üçgen, kare, dikdörtgen, çember, daire vb.." gibi herkesin yakından bildiği terimler ve çeşitli sembolik gösterimlere sahiptir matematik.
Hiç düşündünüz mü, nereden geliyor bu terimler? Kim, neden üç kenarı olan kapalı eğriye üçgen adını vermiş diye. Bu konu üzerine bir araştırma yaptığınızda karşınıza çıkacak tek isim vardır ki O da şüphesiz önünde saygıyla eğildiğimiz, büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'tür.
Atatürk’ ün yaşamında ilk olağan üstü başarısı çocukluk çağında, orta öğrenimi döneminde matematik dersinde olmuş ve bunun sonucu olarak dersin öğretmeni O’ nun adına “Kemal” adını vermiştir. Atatürk, Selanik Askeri Rüştiyesinde geçen bu olayla ilgili anısını şöyle anlatıyor:
- "...Rüştiyede en çok matematiğe merak sardım. Az zamanda bize bu dersi veren öğretmen kadar belki de daha fazla bilgi edindim. Derslerin üstündeki sorularla uğraşıyordum, yazılı soruları düzenliyordum. Matematik öğretmeni de yazılı olarak cevap veriyordu. Öğretmenimin ismi Mustafa idi. Bir gün bana dedi ki:
- Oğlum senin de ismin Mustafa benim de. Bu böyle olmayacak, arada bir fark bulunmalı. Bundan sonra adın Mustafa Kemal olsun.
O zamandan beri ismim gerçekten Mustafa Kemal oldu...”
Atatürk’ün yaşamında matematiğin önemi bu güne kadar bildiğimiz veya ilkokullarda öğrenmiş olduğumuz gibi matematik öğretmeninin Kemal ismini vermesinden çok ötedir.
Cumhuriyetten önce çeşitli okullarda okutulmuş matematik kitaplarını incelerseniz; içlerinde Arap harfleriyle yazılmış formüller;
Müselles, murabba veya hatt-ı mübas gibi günümüz matematiğinde bir anlam ifade etmeyen bir çok terim görürsünüz.
Atatürk 1937 yılında yayınlanan bir geometri kitabı yazmıştır. Bu kitapta kullanılan yeni terimler ayrıntılarıyla açıklanmış ve üzerlerine örneklerde verilmiştir. Bu kitap geometri öğretenlere ve bu konuda bilgi edinmek isteyenlere kılavuz olarak kültür bakanlığınca yayınlanmıştır.
Mustafa Kemal bu geometri kitabını yazarak matematiğe daha anlaşılır yeni terimler kazandırmak isteğini Sivas’ ta girdiği bir geometri dersinde ortaya koymuştur.
Atatürk 13 Kasım 1937 tarihinde Sivas'a gitmiş ve 1919 yılında Sivas kongresinin yapıldığı lise binasında bir geometri dersine girmiştir.
Atatürk “ bu anlaşılmaz terimlerle bilgi verilemez. Dersler Türkçe terimlerle anlatılmalıdır.” Diyerek dersi kendi buluşu olan Türkçe terimlerle ve çizimleriyle anlatmıştır.
Atatürk Matematiğe Ne Kazandırdı? İki Örnek İfade:
Müsellesin sathı yatalay, dikeley zarbının müsavatına müsavidir.
Üçgenin alanı, tabanı ile yüksekliğinin çarpımının yarısına eşittir.
******************
Müsellesin, zaviyetan-ı dahiletan mecmu’ü 180 derece ve müselles-i mütesaviyü’l-adla, zaviyeleri biribirine müsavi müselles demektir
Üçgenin iç açıları toplamı 180 derecedir ve eşkenar üçgen, açıları birbirine eşit üçgen demektir.
******************
MATEMATİK TERİMLERİNİN YENİ VE ESKİ İSİMLERİ | |
YENİ İSMİ | ESKİ İSMİ |
Limit | Gaye |
Ondalık | Aşar'i |
Parabol | Kat‘ı Mükafti |
Piramit | Ehram |
Prizma | Menşur |
Sadeleştirme | İhtisar |
Pay | Suret |
Payda | Mahrec |
Teğet | Hatt-ı Mümas |
Üçgen | Müselles |
Bölen | Maksumunaleyh |
Bölme | Taksim |
Bölüm | Haric-i Kısmet |
Bölünebilme | Kabiliyet-i Taksim |
Çarpma | Zarb |
Çarpan | Mazrup |
Çarpanlara Ayırma | Mazrubata Tefrik |
Çember | Muhit-i Daire |
Çıkarma | Tarh |
Dikey | Amudi |
Açı | Zaviye |
Taban | Kaaide |
Beşgen | Muhammes |
Türev | Müştak |
Kenar | Dılı |
Köşe | Re’s |
Kare | Murabba |
Koni | Mahrut |
Çap | Kutur |
Alan | Mesaha-i Sathiyye |
Online Ziyaretçi Sayısı | : | 72 | |
Bugünkü Ziyaretçi Sayısı | : | 72 | |
Dünkü Ziyaretçi Sayısı | : | 21 | |
Bu Ayki Ziyaretçi Sayısı | : | 161 | |
Toplam Ziyaretçi Sayısı | : | 63643 |